İstanbul’un fethinin 560’ıncı yılında, AKP, 14 milyon nüfuslu kentin akciğerlerini oluşturan kuzey ormanlarını yok edecek projelerinden üçüncü köprünün temellerini attı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı “Kuzey Marmara Otoyolu Projesi’nin Odayeri-Paşaköy Kesimi” temel atma töreninde, köprüye, Alevi Katliamına yol açan fetvasıyla tarihe geçen Yavuz Sultan Selim’in adının verileceği açıklandı. Köprü 2015’te tamamlanacak.
Yüzde 90’ı orman ve göl arazisine kurulacak üçüncü havalimanıyla eş zamanlı yürüyecek inşaat için kuzey ormanlarında ağaç katliamı başladı. Uzmanlar, ÇED sürecinden dahi muaf tutulan üçüncü köprüyle İstanbul’un anayasasının delindiğini vurgularken, her iki projeden kaynaklanan ağaç katliamının proje alanlarıyla sınırlı kalmayacağını, zaman içinde oluşacak yapılaşmanın kuzey ormanlarını yok edeceğini hatırlattı.
HEDEF ULAŞIM DEĞİL
ÇED sürecinden muaf tutulan 3. Köprü Projesi, İstanbul’un anayasası olarak kabul edilen 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı’na aykırı. Projeye karşı meslek odalarının açtığı 17 dava sonuçlanmayı beklerken, uzmanlar, projenin bir ulaşım projesinden çok ekonomik büyüme projesi olduğuna dikkat çekiyor.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Şehir Bölge ve Planlama Bölümü’nden Doç. Dr. Murat Cemal Yalçıntan, İstanbul için hazırlanmış dört master planda da İstanbul’a yapılacak bir üçüncü köprünün yer almadığını belirtti. İstanbul’un köprüler üzerinden büyümesinin şehre zarar verdiğini söyleyen Yalçıntan, 3. Köprü’nün bir ulaşım projesi olarak sunulduğun ancak asıl hedefin daralan ekonomik büyüme döneminde yeni rant alanları oluşturmak olduğunu dile getirdi.
Yalçıntan, “Projeyi sadece oradaki kamulaştırmalar, köprünün inşası, yolların yapılması üzerinden düşünmemek gerek. O köprünün etrafında daha sonra oluşacak 1’er milyon nüfuslu iki şehirden bahsediliyor. Havaalanından bahsediliyor. Bunların tümü çok ciddi bir ekonomik alan yaratacak. Ekonomik büyümeye ciddi bir kaynak sağlamış oluyorsunuz” dedi.
‘İKİ TÜRKİYE BÜTÇESİNE DENK’
Önümüzdeki on sene içinde 3. Köprü’nün çevresinde gelişecek kentleşmeye
dair konuşan Yalçıntan, “Bölgenin yaratacağı ekonomi, benim hesaplarıma göre iki Türkiye bütçesine denk geliyor” dedi. Yalçıntan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu çok ciddi bir rakam ve hiçbir iktidar bu kadar büyük bir ekonomik kaynağa hayır diyemiyor. AKP politikalarını ekonomik büyümeye odaklanmış şekilde yürütüyor. Bu ekonomik büyüme içinde de inşaat sektörü çok önemli bir pay alıyor. Burada inşaat sektörüne alan açmak, yeni arsalar kazandırmak, iki milyonluk şehir, havalimanı, Kanalistanbul gibi projeler geliştirmek ciddi bir ekonomik projedir. Bunun alternatifi, inşaat sektörüne dayalı bir ekonomi yerine reel ekonomiyi güçlendirecek politikalar üretmektir.”
‘YAŞANMAZ HALE GELECEK’
İstanbul Üniversitesi Orman Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Ayhan Koç, 3. Köprü’nün geriye dönüşü mümkün olmayan çevre sorunlarına neden olacağını söyledi.
Koç, “Kentleşme kuzeye yaklaşmamalı. Kentleşme ne kadar kuzeye giderse, İstanbul’un su kaynakları, ormanları ciddi çevre sorunlarıyla karşılaşacaktır. Ekolojik denge bozulacaktır. Su kaynakları kirlenecek, flora fauna dengesi bozulacaktır” dedi.
İstanbul için geliştirilen projelerin ekonomik büyümeye odaklanmasını eleştiren Prof. Dr. Ayhan Koç, şöyle konuştu:
“İstanbul için tasarlanan projelerle Türkiye adeta bu kente taşınıyor. Bu projelerle kent, yaşanmaz hale getiriliyor. Böyle bir yere ulaşamayacağımız kanaatindeyim. İstanbul’a sürekli yatırımlar yaparak, sürekli yeni şehirler kurarak bir yere varamazsınız.”