Son yıllarda emperyalistler arasında artan hegemonik güç savaşları ve silahlanma yarışı Ukrayna krizinde savaşa dönüşmüştür. Tüm gelişmeler çatışmaların kısa sürede sonlanmayacağını, emperyal güçlerin dünya sisteminde lehlerine sonuçlanacak değişiklikler için düğmeye bastığını göstermektedir.
Çıkarları dışında hiçbir şeyi umursamayan NATO, Rusya’ya karşı kuşatma, yayılma ve genişleme stratejisi uygularken Rusya eski gücüne kavuşmak için kendi içerisinde baskı politikalarını süreklileştirirken dışarıya yönelik hegemonik güç politikalarını hayata geçirmektedir.
Savaş, Ukrayna’ya kimin hâkim olacağıyla ilgilidir. Emperyalist çıkarlar, yayılmacı ve sömürgeci hevesler savaşla sonuçlanmıştır.
Ne yazık ki, tüm savaşlarda olduğu gibi en büyük bedeli ezilenler, emekçiler ödemektedir. Ukrayna krizinde de daha şimdiden yerleşim yerleri bombalanmaya başlanmış, çok sayıda sivil yaşamını yitirmiş ve yaralanmıştır.
Oysa krizin tek masumu bölgede yaşayan halklar ve emekçilerdir. Bu nedenle geçmişten bu yana emekçiler ve ezilen halklar savaşa karşı barışı savunurken, emperyalistler sömürüyü ve savaşı varlıklarının temeli olarak görmüştür.
Biliyoruz ki;
- Savaş, ölüm, acı, gözyaşı ve yıkım demektir!
- Savaş, baskı, şiddet ve sömürünün katmerlenerek artması demektir!
- Savaş, emekçilerin ekmeğinin küçülürken zenginlerin kasalarının dolması demektir!
- Savaş, emeğin haklarının tamamen ortadan kaldırılması demektir!
- Savaş, iktidarların baskı politikalarına kılıf uydurulması demektir. İnsan haklarının, hukuk ve adaletin hiçe sayılmasıdır! Çevrenin, doğanın tahrip edilmesi demektir!
Savaş sürdükçe onlar kasalarını dolduracak, halk yoksulluğa mahkûm olacaktır! Bahsedilen ekonomik yaptırımlardan iddia edildiği gibi bankalar, sermaye değil en fazla yoksul haklar, emeği ile geçinenler etkilenecektir.
Savaşı durdurmak için geç değildir.
Rusya saldırılarını durdurmalı, NATO silahlanmayı ve yayılmayı esas alan politikalarından vazgeçmelidir.
Askeri paktlar dağıtılmalı, başka ülkelerdeki askeri varlıklar sonlandırılmalıdır. Bu kapsamda Ukrayna’daki tüm yabancı güçler geri çekilmelidir.
Ülkemizde ve dünyada savaşa, silahlanmaya ayrılan kaynaklar kamusal hizmetlere, insan onuruna yaraşır bir yaşam için kullanılmalıdır.
Savaş çığırtkanlarına, savaştan nemalanmak, kendi baskı politikalarına yeni bir gerekçe yaratmak isteyenlere taviz verilmemelidir.
Emek ve demokrasi güçleri savaş isteyen emperyalistler ve emperyalist politikalara karşı barış mücadelesini yükseltmeli, barış bloğu oluşturmalıdır. Konfederasyonumuz bu konuda üzerine düşen her türlü sorumluluğun gereğini yapacaktır.
Bir kez daha altını çizerek belirtiyoruz; Savaşa derhal son verilmeli, gecikmesizin diyalog ve müzakere süreci başlatılmalıdır.
KESK Yürütme Kurulu