Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına bağlı kurumlarda yaşanan işyeri ve personel sorunlarıyla ilgili olarak Sendikamız Merkez Yönetim Kurulu üyeleri tarafından Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa FIRAT ile görüşme yapıldı.
Genel Örgütlenme Sekreterimiz İshak KOCABIYIK, Genel Hukuk TİS ve İnsan Hakları Sekreterimiz Coşkun ÇETİNKAYA, Merkez Kadın Sekreterimiz Alev EMRE ile Ankara Şube Başkanı İsmail ÖZDEMİR ve Şube Sekreteri Efnan AYDIN’ın katıldığı görüşmede Müsteşar Yardımcısı Mustafa FIRAT ile yapılan görüşmede aşağıda yer alan işyeri ve personel sorunları aktarılmıştır..
Görüşmenin ardından Müsteşar Yardımcısı Mustafa FIRAT, kendisine aktarılan sorunları Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Sayın Habib SOLUK’a aktaracağını, çözümü yönünde gerekli adımları atılacağını ve sendikamıza gerekli bilgilendirmenin yapılacağını aktarmıştır.
Yapılan görüşmenin ardından Sendikamız tarafından Bilgi Edinme Yasası kapsamında aşağıda yer alan sorularımızın cevaplandırılması talep edilmiştir.
- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve bağlı birimlerinde en son ne zaman Görevde Yükselme Eğitimi yapılmıştır.
- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve bağlı birimlerinde en son ne zaman Görevde Yükselme sınavı yapılmıştır.
- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve bağlı birimlerinde şu an kaç kişi geçici görevli olarak çalıştırılmaktadır.
- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve bağlı birimlerinde kaç görev vekalet olarak yürütülmektedir.
Sendikamız Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikasının
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı İşyerlerine İlişkin Sorunları İçerir Raporu
655 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girmesiyle beraber Bakanlık bünyesinin örgütlenme şemasının değişmesi beraberinde pek çok sorun getirmiştir. Bunların başında Bakanlık personelinin geçici görevlendirmeleri ile ilgilidir.
Bu kararname ile ulaştırma alanında bir dizi düzenlemeye gidilmiştir. Bu kapsamda Denizcilik Müsteşarlığı kaldırılmasının yanı sıra çeşitli Genel Müdürlükler ve Bölge Müdürlükleri kaldırılırken yeni Genel Müdürlükler ve Bölge Müdürlükleri kurulmuştur.
655 sayılı KHK’nın yürürlüğe girmesinin ardından Bakanlığa bağlı İzmir, Mersin, Trabzon illeri başta olmak üzere özellikle İstanbul Liman Başkanlığı çalışanları 1 Ağustos 2012 tarihinden beridir “geçici görevlendirme” adı altında başka işyerlerine gönderilmekte, görev yerleri sık sık değiştirilmektedir. Yine başka Liman Başkanlıklarında da benzeri uygulamalar sürmektedir.
Yapılan bu görevlendirmeler neticesinde; bir yandan personelin aile birliği bozulurken, diğer yandan görevlendirmelerde süre belirtilmediğinden eş tayini, çocuklarının okul problemi gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır.
Ayrıca; geçici görevlendirmelerde süre belirtilmesi gerektiği konusunda Danıştay kararları bulunmaktadır. Yine 02.06.2005 tarih ve 25883 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2005/14 sayılı Başbakanlık Genelgesinin 10 uncu maddesinde “Teftiş, denetim, soruşturma ve hizmet içi eğitim ile isteğe bağlı olma durumu hariç, kamu görevlilerinin, bir yılda toplam 2 ayı geçmemesine özen gösterilecektir.” denilmektedir. Bu düzenlemelere Bakanlığınıza bağlı Liman Başkanlıklarında uyulmamıştır.
Şöyle ki;
1) Memurun muvaffakati kesinlikle alınmamış, aksine kendi isteği dışında zorla deklare edilmiş, ertesi gün yeni görev yerlerinde göreve başlamaları aksi halde kendilerine idari takibat yapılacağı bildirilmiştir.
2-) 01 Ağustos 2012 yılından bugüne kadar tam 16 ay geçmiş, kanunda “bir mali yılda 6 ay’ı geçemez” denilen geçici görevlendirme süresi tam 15 aydır devam etmektedir.
3) “Geçici görevlendirme ile görevlendirilen personelin yerine başka personel çalıştırılamaz, ihtiyaç doğarsa geçici görevlendirilen personel görev yerine geri döndürülür” maddesi de işletilmemekte, geçici görevle görevlendirilen memurlar yeni çalışma yerlerinde çalışmaya başlayınca personeli eksilen liman başkanlıklarında aksayan ve yolunda gitmeyen işlerin tanzimi ve toparlanması için diğer limanlardan geçici görevle başka personeller ikame edilerek çalıştırılmaktadır.
Geçici görevlendirilen personelin yasa gereği sürenin dolduğu ve eski görev yerine dönmeyi talep etmesi ise geçiştirilmekte, taleplerine ilişkin hiçbir resmi işlem yapılmamaktadır.
Mevzuatta, “geçici görevlendirme” bir istisna olarak öngörülmüş bulunmaktadır. Ne yazık ki uygulamada bu istisnai usul, neredeyse olağan bir sıklıkta başvurulan ve gerek kamu personeli, gerekse genel olarak kamu yararı açısından ciddi mağduriyet ve kayıplara yol açan olumsuz bir tabloyu doğurmaktadır.
Kural olarak kamu hizmetleri; “planlılık”, “belirlilik” ve “süreklilik” esasları ile kamu personelinin çalışma yaşamına dair temel hak ve özgürlükleri de dikkate alınarak; kadrolu devlet personelinin olağan atama ve nakil işlemleri kapsamında ihtiyaç duyulan hizmet bölgelerinde süreklilik gösteren bir biçimde görevlendirilmesi yolu ile görülmesi gerekmektedir.
Devlet Personel Başkanlığı tarafından konu hakkındaki görüşünde; “Mezkur hükmün yürürlüğe konulma amacı, kamu hizmetlerinin etkin, hızlı ve verimli bir şekilde yürütülmesi yanında personelin hak ve menfaatlerinin korunması ve görevlendirmelerden dolayı ortaya çıkabilecek mağduriyetlerin önlenmesi olup, anılan maddenin ikinci fıkrasında yer alan altı aylık süre de bu amaçla getirilmiştir. Ancak, kamu kurum ve kuruluşlarının hizmetlerinde aksamaya yol açılmaması için, ilgili personelin de rızasının bulunduğu hallerde söz konusu hükmün ikinci fıkrası kapsamında yapılacak görevlendirmelerde 6 aylık süreye tabi olunmaksızın personelin kurumlar arasında geçici süreli olarak görevlendirilebileceği değerlendirilmektedir.” denilmektedir.
Diğer yandan Anayasa’nın 41. maddesinde yer alan “ailenin korunması” ve yine Anayasa’nın 56. maddesinde yer alan “sağlık hakkı” görmezden gelinmektedir. Uygulamada tesis edilen somut geçici görevlendirme işlemi ile bu işleme tabi tutulan personelin aile birliğinin bozulması ya da onun sağlığı için zarar teşkil eden başka bir ortamda görev yapmaya zorlanması, Anayasanın anılan hükümlerine aykırılık nedeniyle geçici görevlendirme işlemi hukuka ve kamu yararı ölçütüne aykırılık taşımaktadır.
Dolayısıyla “geçici görevlendirme” bu gün için bir cezaya, eziyete dönüşmüştür. Bu görevlendirmelerin son bularak personelin kendi işyerlerinde çalıştırılması ancak rızası ile geçici görevlendirmenin sürdürülmesi, sendikamızın öncelikleri arasındadır.
Yine 655 sayılı KHK ile beraber ortaya çıkan sorunlardan biri de, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı taşra birimlerinde yıllardır Denetim görevi ile görevlendirilen Denet Şefi ve Denet Memuru unvanlarının iptal edilmesi nedeniyle ortaya çıkmıştır. Bu unvanda çalışanlara daha evvel ödenen ve bu görevde olanlar için müktesep hak niteliğindeki Seyyar Görev Tazminatı, resmi elbise ve silah ruhsat hakları ellerinden alınmıştır.
4688 sayılı yasa başta olmak üzere çeşitli genelge, yönetmelik ve tebliğ ile sendikalara tanınmış bir hak olan “işyeri panoları” talebimiz ne yazık ki Bakanlık tarafından dikkate alınmamaktadır.
Öğle yemeği çıkmayan işyerlerinde örneğin kimi Ulaştırma Bölge Müdürlüklerinde, Liman Başkanlıklarında personel mağdur olmaktadır. Bakanlığın bu tür birimleri tespit edilerek ve birbirine yakın işyerleri birleştirilerek bu sorunun çözümü mümkün görülmektedir.