2003 yılında Zorunlu Tasarruf Teşvik Fonu’nda biriken alacakların ödenmesi için iş bırakan sendikamız üyesi 180 demiryolu emekçisi hakkında açılan dava 11 yılı aşkın bir zamandır sürüyor. Dava ilk açıldığında iş bırakma eylemine katılanlar hakkında beraat kararı çıkmış, işverenin itirazı üzerine Yargıtay bu kararı bozmuştu. Bunun üzerine 11 yıllık dava bugün yeniden başladı. Demokratik haklarını kullanan emekçiler hakkında açılan dava ancak zaman aşımıyla sona erdi.
Sendikamız Genel Hukuk TİS ve İnsan Hakları Sekreteri Coşkun ÇETİNKAYA ile sendikamız avukatının katıldığı duruşma öncesi konuyla ilgili olarak Sendikamız Adana Şubesi tarafından basın açıklaması yapıldı.
Sendikamız Adana Şube Başkanı Tonguç Özkan tarafından yapılan açıklama aşağıdadır.
BASINA ve KAMUOYUNA
Bugün adliye binasında Demiryolu çalışanları yargılanacak. İktidar olduğu günden beri Hak, Hukuk, adalet gibi kavramları dilinden düşürmeyen AKP iktidarı, hakkını aramak için demokratik tepkisini ortaya koyan Demiryolu emekçilerini yargılıyor.
Çetecilerin, katillerin, hırsızların, dolandırıcıların, tecavüzcülerin yargıdan beraat ettiği ancak vicdanlarda mahkum oldukları bir süreçte Demiryolu emekçileri 11 yıldır AKP yargısının elinden kurtulamamaktadır.
2003 yılında Uluslar arası hukuk ve iç mevzuat hükümlerinde düzenlenmiş bir hakkı yani grev hakkımızı kullandığımız için yargılanmaktayız. 15 Mayıs 2003 tarihinde Zorunlu Tasarruf Teşfik fonunda biriken alacaklarımızın ödenmemesi nedeni ile sendikamız tarafından Grev kararı alınmıştır. Yapılan bu iş bırakma neticesinde paralarımızın ödenmesi işverence kabul edilmiştir. Grevin etkili ve başarılı bir şekilde geçmesi nedeni ile rahatsız olan iktidar partisi tüm çalışanlar alehine idari ve adli soruşturma açmıştır. İdari soruşturmalar nedeni ile İdare tarafından verilen cezalar Danıştay tarafından iptal edilmiş, Adli yargılama sonucunda da Adana 3.Asliye Ceza Mahkemesi beraat kararı vermişti. Ancak; verilen beraat kararı Yargıtay tarafından bozulduğundan dava bugün tekrar görülmeye başlanmıştır. Böylece 180 demiryolcu emekçisi 1 ila 3 yıl arasında değişen cezalar ile yeniden karşı karşıya kalmıştır.
AKP iktidarı ülkemizde yapılan her demokratik eylem ve etkinliği kendisine karşı yapılmış bir davranış olarak görmekte, kitleler üzerinde psikolojik baskı yöntemleri uygulamaktadır. 11 yılda Kan davası olsa unutulacak haklı bir olayı adeta illegalmiş gibi göstererek toplumun gözünden düşürme mantığı taşıyan bu olay, biz emekçileri değil AKP iktidarını vuracaktır.
Seçim meydanlarında Tasarruf Teşfik Fonunda biriken paraları çalışanlara ödedik diye övünerek seçim propagandası yapan iktidar, fondaki paralarını en demokratik yol ve yöntemler ile talep eden çalışanlara kindar bir şekilde, düşman mantığı ile bakmaktadır.
2003 yılında olmuş beraatle sonuçlanmış bu davanın üzerinden 11 yılı aşkın süre geçmesine rağmen zamanaşımı uygulanmayarak yargılanmanın hala devam etmesi, emekçilere yönelik baskı ve gözdağı vermeyi amaçlamaktadır. Kitleler üzerinde akla gelmeyecek baskı metotlarını uygulayan İktidar bu davada da eski defterleri karıştırarak adeta “İflas eden Bakkal eski defterleri karıştırır” misali acaba bir sonuç alırmıyım mantığı gütmektedir. İktidar partisinin İlleri demokrasi, yeni Türkiye dediği bu olsa gerek.
Hak ve adalet arayışı mücadelesinde bugüne kadar bedel ödemekten çekinmemiş biz demiryolu emekçileri bundan sonrada en ufak bir tereddüt yaşamadan insanca yaşam mücadelesine devam edecektir.
Buradan AKP iktidarına sesleniyoruz!
Hakkını arayan Emekçileri yargılayıp hırsızlara özel yasalar çıkartmak bizdeki adalet duygusunu zedelemektedir. Vicdanlarda aklanmayan, kendi yandaşların için çıkarttığın özel yasaları bizim içinde çıkart, talebimiz yoktur. Bizim talebimiz adalettir.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz…