Pamukova’da 2004 yılında meydana gelen ve 41 kişinin hayatını kaybettiği hızlandırılmış tren kazası sonrası Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan kamu davasının 7.5 yıllık zaman aşımının 22 Ocak 2012 tarihinde dolması nedeniyle davanın düşmesinin ardından Yargıtay’a yapılan itiraz sonrası Yargıtay’ın zaman aşımının uygulanmaması yönünde karar alarak davanın yeniden görülmesi isteği üzerine 24 Kasım 2014 tarihinde Sakarya 2.Ceza Mahkemesinde dava yeniden görüldü.
Sakarya 2.Ceza Mahkemesinde yeniden görülen davanın ikinci celsesinde verilen kararda; mahkeme, makinistler Recep Sönmez’e 1 yıl 15 gün hapis cezası ve 152 lira para cezası, Fikret Karabulut’a 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve bin 500 lira para cezası verdi.Makinistlerin bu cezaları ertelendi.
Hatırlanacağı üzere; 22 Temmuz 2004 tarihinde Haydarpaşa-Ankara seferini yapmakta olan “hızlandırılmış tren” in Sakarya‘nın Pamukova ilçesinde raydan çıkarak devrilmesi sonucunda 41 kişi yaşamını yitirirken, 81 kişi de yaralanmıştı. Bu olay üzerine gerek “hızlandırılmış tren” gerekse de “demiryolu politikaları” kamuoyu nezdinde daha çok ilgi çekip tartışılır olmuştur.
Bu dava ülkemizdeki ulaştırma politikalarının yetersizliği ve yanlışlığı açısından son derece önemli bir dava olmuştur. Siyasi iktidar birçok alanda yaptığını burada da sergilemiş, bilim ve akademi çevreleri meslek odaları ile konuyu etraflıca tartışmak ve akıllı, doğru politikalar ortaya koymak gerekirken “ben yaptım oldu” mantığıyla hareket etmiştir.
Böylesi büyük bir kazanın gerçek nedeni ve sorumlusunun bilime ve tekniğe değer vermeyen AKP iktidarı olduğu sürekli ifade ettik. Sendikamızın ve bilim çevrelerinin defalarca ikazına rağmen iktidarın Ulaştırma Bakanı ve TCDD Genel Müdürü de mevcut hattı teknik ve bilimsel açıdan gerektiği gibi inceletmeden hız artırımına gitmiş ve kazanın gerçekleşmesine neden olmuşlardı. Zira kazadan sonra hızlandırılmış tren seferlerinin tamamen kaldırılması yapılan yanlışlığın ve sorumluların hatalarını kabullendiğinin bir göstergesidir.
Mahkeme sürecinde bilirkişi raporlarında TCDD İşletmesi kurum olarak 8’de 4 oranında kusurlu görülmüştür. Ne yazık ki kusurlu bulunan TCDD’den hiçbir yetkili yargılanmak üzere sanık olarak mahkemeye çıkarılmamıştır. Hızlandırılmış trenin çalıştırılmasına kim karar verdiyse onların yargı önüne çıkarılması gerekirken, sadece tren personelinin yargılanmasından ibaret olan dava, kamuoyunu rahatsız eden hukuk kararlarına bir “garabet” örneği olarak eklenmiştir.
“Hızlandırılmış Tren Projesi” AKP‘nin iktidara gelir gelmez demiryollarında bir atılım yapma amacı ile hayata geçirdiği bir projedir. Ancak demiryolu işletmeciliği gibi son derece dikkat, deneyim ve uzmanlık isteyen bir konuda büyük bir acele ile bilimsel ve teknik koşulları yeterince incelemeden, yeterli ön çalışma yapılmadan proje hayata geçirilmiştir. Nitekim seferlerin başlaması ile birlikte projenin uygulanmasının kazalara yol açacağı söylentilerinin yoğunlaşması üzerine, TCDD işletmesi Ankara‘da konu ile ilgili akademisyenlere projeyi anlatma gereğini duymuş ve güzergahta yer yer 140 km/saat hız yapılmasını sağlamak için üst yapı elemanlarında ve işletmede yaptığı iyileştirmeleri anlatmış ve kendilerinden görüş istemiştir. Toplantıya katılan akademisyenler demiryolu işletmeciliğinin çok dikkat istediğini, mevcut hatta yapılan iyileştirmelerin izin verilen hıza uyumlu olup olmadığının gün be gün takip edilmesinin büyük bir hassasiyetle yapılması gerektiğini söylemişlerdir. Vurguladıkları en önemli hususta en büyük eksikliğin böyle bir projeye başlamadan önce kendilerine danışılmamış olmasıdır. Bu davranışın işletmeye başladıktan sonra yaptıklarını anlatıp “ne dersiniz?” diye sormanın bir yerde sorumluk vermeden sorumluluk alın demek olduğu belirtilmiş ve sorumluluğun projeyi başlatanlarda olduğunun altı çizilmiştir.
Sendika olarak birçok alanda yaşanan / yaşanması olası tehlikelere / facialara dikkat çekmek için defalarca yetkilileri uyardık. “Biz söylemiştik” dememek için çok çaba sarf ettik. Pamukova kazası davasında iktidarın, Ulaştırma Bakanlığının ve TCDD yetkililerinin sorumluluğu çok büyüktür.
Bilim ve tekniğin yol göstericiliğini dikkate almayarak sadece bu kazanın tüm sorumluluğunu makinistlere yüklemek ve asıl sorumlulardan hiç bahsedilmediği Sakarya 2.Ceza Mahkemesi tarafından verilen bu karar kamuoyu vicdanını derinden yaralamıştır.