Bugün(13 Aralık 2014), KESK ve DİSK öncülüğünde emek ve demokrasi güçlerinin katılımıyla birçok ilden onbinlerin katılımıyla Savaşa, Yoksulluğa, Talana Karşı, Halkçı Bütçe Demokratik Türkiye! Saraylar Değil Ekmeğimiz Büyüsün! şiarıyla gerçekleştirilen miting Ankara Garı önünde başlayarak Sıhhiye Meydanı’na son buldu.
Sıhhiye Meydanı’nda yapılan mitingde, AKP hükümetinin piyasacı, sermaye yanlısı, emek karşıtı politikaları teşhir edilirken devrim, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunuldu. Ayrıca Roboski’li anneler de, katledilen çocuklarının fotoğraflarını taşıyarak savaşa karşı barıştan yana bir bütçe talebi ile kısa bir konuşma gerçekleştirdiler.
Mitingde ilk sözü alan Konfederasyonumuz Eş Genel Başkanı Lami Özgen, 2015 yılı bütçesinin emekçilerin yarattığı bir zenginlik olduğunu, halkın zenginliklerinin nasıl bölüşüleceğine ve kimin ne kadar pay alınacağına AKP hükümetinin sermayeden yana tek başına karar verdiğini söyledi. Özgen, AKP “Halktan topladığı ağır vergilerle, din ve muhafazakarlık örtüsü altında, baskıcı ve sömürücü ‘yeni rejimini’ inşa ediyor. İşçinin, emekçinin kazanımlarına, halkın birikimlerine el koyuyor” dedi. AKP hükümetine yakınlığıyla bilinen ve 2015 yılı bütçesine karşı hiçbir tepki vermeyen “sarı sendikalara”, “Nerdesiniz?” diye soran Özgen, söz konusu sendikaları “hükümetin borazanlığını yapmakla” eleştirdi. 2015 yılı bütçesiyle AKP hükümetinin “yeni rejim” inşa etmek için hazırladığını belirten Özgen: “Yeni rejimle ne kastettiğinizi biliyoruz. Siz diktatörlük inşa ediyorsunuz. Bütçeniz de bunun ifadesi. Yaşamımızın ipotek altına almanıza izin vermeyeceğiz. Mücadeleyi çok cepheli, çok bileşenli olarak büyütüyoruz. Sandığınız kadar kolay değil bizi razı etmek, razı edemeyeceksiniz. Karşınıza yepyeni direnişlerle, örgütlenmelerle dikileceğiz. Küreselliğin karşısına, küresel işçi hareketi dikeceğiz!” dedi.
Konfederasyonumuz Eş Genel Başkanı Lami Özgen’in ardından konuşan DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise şu sözleri söyledi: “AKP diktatörlüğü bizi teslim alamaz çünkü Türkiye’nin birçok yerinde işleri ve emekleri için emekçiler direniyor. AKP ise bütçenin eğitim, sağlık gibi birçok alanıyla işçi sağlığı ve güvenliği alanında dahi “tasarrufa” giderken Saraylardan tasarruf etmiyor” dedi. Beko, “Tüm iş cinayetlerinin durması için taşeronluğun kalkması ve 12 Eylül’den kalan sendika yasalarının değişmesi gerekir” diye konuştu. İnsanca bir yaşam için net bin 800 TL asgari ücretin olmasını gerektiğini ifade eden Beko, “AKP hükümeti ekonomik kalkınma ile övünüyor. Ekonomi kalkınırken, bütün değerleri yaratan işçiler, emekçiler ölüyor, sakatlanıyor. Biz de milli gelirden payımızı istiyoruz. 4 kişilik bir aileye tek kişilik milli gelir verilmiyor” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Grup Kibele sahnede yer alarak müziğiyle mitinge katkı sundu.