AKP iktidarının Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme eski bakanı Binali Yıldırım’ın 19 Haziran 2013’de yaptığı açıklamada “Gebze’den Halkalı’ya kadar olan banliyö tren hatlarının kapatılarak yenilenecek ve üç hata çıkarılacak. Bu çalışma nedeni ile hatlar 2 yıl kadar tren trafiğine kapalı kalacak” demesinin üzerinden tam iki yıl geçti.
Geçen süre içerisinde verilen sözün yerine getirilmemesi üzerine içerisinde Sendikamız İstanbul 1 Nolu Şubesinin de yer aldığı Haydarpaşa Dayanışması Bileşenleri tarafından 18 Haziran 2015 Perşembe günü saat 12.30 da Haydarpaşa Gar önünde basın açıklaması yapıldı.
Haydarpaşa Dayanışması Yürütmesi adına Sendikamız İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Mithat ERCAN tarafından okunan açıklama aşağıdadır.
Haydarpaşa Garı’nda Trenlerimizi Bekliyoruz…
AKP iktidarı 13 yıldır insan haklarını yok sayan rant politikalarını yaşamın her alanında fütursuzca sürdürmüştür. Demokratik normlara ve hukuka aykırı; bilim ve akıldışı alınan kararların bedelini toplum, kentler ve bir bütün olarak çevre ağır bir şekilde ödemektedir. Bu kapsamda yurttaşların “ulaşım hakkı” en çok ihlal edilen temel insan hakları arasında yer almaktadır.
Bu süreçte, NATO toplantılarında fiilen sokağa çıkma yasağı konulması, 1 Mayıs Emek Bayramı günü ve Gezi Direnişi’nin yıldönümünde metro, vapur, otobüs seferlerinin durdurulması, Ülke yöneticilerinin paranoyalarına bağlı olarak cadde ve sokaklarda yurttaşlara kısıtlar getirilmesi keyfiyeti ile diktatörlük uygulamaları devam etmiştir.
2006 yılında başlayan,Türkiye’nin ve İstanbul’un ulaşımına çözüm olarak sunulan, 48 ayda tamamlanması öngörülen Marmaray projesi ulaşım hakkının engellenmesi ve keyfi uygulamaların aracı haline gelmiştir.
Projenin yapım sürecinde iktidarın gelenekselleşmiş “rant ve akıldışı” politikaları bütün yönleriyle dramatik bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. AKP İktidarı açıkça yalan söylemiştir.
19 Ağustos 1908’de başlayan Tren seferleri Marmaray çalışmaları bahane edilerek 31 Ocak 2012’de Ana Hat Trenleri durdurulmuştur. Ardından İstanbul’un şehir içi ulaşımına çok büyük katkı sağlayan Banliyö Tren seferleri19 Haziran 2013 tarihinde durdurulmuştur.
Dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve TCDD yetkilileri “Tren seferlerinin Marmaray projesi kapsamında durdurulduğu ve 2 yıl sonra trenlerin yeniden seferlerine başlayacağı..” yönünde açıklamalar yapmış ve halka söz vermişlerdir.
Banliyö Trenleri seferlerine son verilmesi üzerinden tam 2 yıl geçtikten sonraBugün 18 Haziran 2015 tarihinde Marmaray projesi tamamlanmış olacak ve tren seferleri başlatılacaktı.
Bu nedenle Haydarpaşa Garı’nda trenlerimizi bekliyoruz…
Bugüne kadar ancak Pendik-Ayrılıkçeşme, Kazlıçeşme-Halkalı arasında yolların sökülmesinden başka ilerleme sağlanamamıştır. Verilen sözler yerine getirilmemiştir. Yağma ve talan politikalarını savunan anlayış devam ettiği sürece trenlerin yeniden seferlere başlaması hayal gibidir…
Yurttaşlar mağdur olmuştur…
Günümüzdeki teknolojik olanaklarla Marmaray projesi çalışmaları yapılırken tren seferlerinin sürdürülmesi mümkündü. Bilinen nedenlerle trenlerin durdurulması tercih edilmiştir. Ayrıca, programa uyulmaması nedeniyle İstanbul’un zaten var olan trafik sorunları katlanarak büyümüş ve tam bir kaosa dönüşmüştür.
“Ben yaptım oldu” mantığı ile hareket eden İktidar anlayışı sayesinde; yurttaşların ulaşım ve kamu hizmetlerine erişim hakkı engellenmiştir. Bu nedenle yılda Ana hat trenlerinden 7 milyon, Banliyö trenlerinden ise 29 milyon yolcu olmak üzere 1 yılda 36 milyon yolcu trenlerden yararlanamamıştır.Bugüne kadar yaklaşık 100 milyon yolcu trenlerden mahrum bırakılmıştır. Bundan dolayı milyonlarca insan ulaşım güçlüğü içinde yaşamını idame ettirmeye çalışmaktadır.
AKP İktidarı açıkça suç işlemiştir…
Pek çok konuda olduğu gibi iktidar, kamusal sorumluluklarını ve verilen sözleri yerine getirmediği gib; alınan karar ve yapılan uygulamalarda hukuku ve yasaları geçersiz kılmıştır.
Marmaray projesinin “rant” aracı haline dönüştürülmesi, adrese teslim ihale ve usulsüzlükler, denetimsizlik ve işlerin niteliksiz yapılması, yüksek maliyetler nedeniyle kamunun zarara uğratılmasına ilave olarak yurttaşların ulaşım ve kamu hizmetlerine erişim hakkının engellenmesi suretiyle açıkça suç işlemişlerdir.
Buna karşın bugüne kadar Kamu İhale Kurumu, Devlet Denetleme Kurumu, ilgili kamu denetim kurumları ve yargı herhangi bir soruşturma ve inceleme başlatmamışlardır. Ya da 17, 25 Aralık “Büyük Soygun” soruşturmalarında olduğu gibi sorunların üzerinin örtülmesi, hukuksuzlukların perdelenmesi tercih edilmiştir.
Toplum “yağma ve diktatörlük” politikalarını reddetmiştir…
“Gezi Direnişi” ışığında 7 Haziran seçimlerinde bütün kamusal varlıkları, tarih ve doğa değerlerini, kentlerimizi, yaşam değerlerimizi ve Haydarpaşa’yı savunmak için duyarlı toplum kesimleri Yağma Diktatörlüğüne “dur” demiştir. Aynı politikalar ambalajlayıp yeniden yürürlüğe koyanlar halkın çok daha büyük tepkisiyle karşılaşacaklardır.
Artık yeni bir süreç, yeni bir umudun kapısı açılmıştır. Bütün toplumsal muhalefet çevreleri halkın işaret ettiği bu yolda yürümek tarihsel sorumluluğunu üstlenmişlerdir.
Bizler Haydarpaşa Dayanışması dayanışmacıları olarak, sürecin takipçisi olacağız.Trenlerimizi Ulaşım yapılarının simgesi Haydarpaşa Garı’nda beklemeye devam edeceğiz. Unutmayın; Trenleri ranta alet edenleri ve sözünü yerine getirmeyeni tren çarpar…
Haydarpaşa ‘Halkın Garı’dır !
Mekanlarımızın, Anılarımızın ve Toplumsal Belleğimizin
Yok Edilmesine İzin Vermeyeceğiz !
18 Haziran 2015
Toplum Kent ve Çevre için
HAYDARPAŞA DAYANIŞMASI