1800’lü yıllarda işçiler ‘gün ışığı’ esasına göre çalıştırılmakta, yani kışları 15 saatten fazla, yazları 18
saati bulan mesai ile çalıştırılmaktaydı. Bu çalışma koşullarına isyan eden ve 8 saatlik çalışma talep
eden Amerika daki Şikagolu işçiler, Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde İş bıraktılar.
İnsanca çalışma ve insanca yaşam koşulları isteyen yarım milyon işçi Şikago’daki gösterilere katıldı. Bu
gösteriler 1 Mayıs’ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti ve 4 Mayıs’ta yine Şikago’daki Saman
Pazarı’nda bir araya gelen işçilerin ve polisin arasına, nereden geldiği belli olmayan bir bomba atıldı.
Yedi polis ve dört işçi öldü. Bu olay tarihe “Haymarket Olayı” olarak geç… 4 işçi önderi olaydan
sorumlu tutularak, düzmece bir mahkeme sonucunda idam edildi. 14 Temmuz-21 Temmuz 1889’da
toplanan İkinci Enternasyonal’de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs günü, tüm dünyada
“Birlik, Mücadele ve Dayanışma günü ” olarak kutlanmasına karar verildi.
O tarihten bu yana 1 Mayıs, 127 yıldır, bütün ülkelerin emekçilerinin ‘Birlik Mücadele ve Dayanışma
günü’ olarak kutlanıyor. 1 Mayıs’ı, ülkemiz emekçileri de 100 yıldan fazladır her koşulda kutlamayı
başardılar. İşgal altındaki İstanbul’da ve Kurtuluş Savaşı sırasında Ankara’da kısıtlıda olsa kutlamalar
yapıldı. 1970’li yılların ortalarından itibaren kitlesel olarak kutlanan 1 Mayıs, 1977’de kontrgerilla
tarafından kana bulanmışsa da hiçbir koşulda kutlanmasından vazgeçilmedi.
Bu yıl yapılacak kutlamalar, ’emek barış ve demokrasi mücadelesinde’ kaybettiğimiz arkadaşlarımızın
henüz yok olmayan anılarıyla gerçekleşecek. 10 Ekim katliamında kaybettiğimiz arkadaşlarımızın bize
bıraktığı mücadele ve dayanışma ruhuyla
HAYDİ 1 MAYIS’A
YAŞASIN 1 MAYIS…