Bugün (20.10.2016) sabah saat 06.20’de Adapazarı’ndan Pendik’e giden E68023 nolu Lokomotifin temin ettiği 11601 nolu Adapazarı Expresi ile karşı yönden gelen DE24298 nolu Lokomotifin temin ettiği 13646 nolu yük treni Sapanca Rüstempaşa Mevkii’nde km 121+450’de çarpıştı. Çarpışma sonucu yolcu treninin bir makinisti ile trende bulunan yolculardan Emine Demir yaralandı.
Edindiğimiz ilk bilgilere göre kazanın yaşanma nedeni yük treninin Sapanca İstasyonunda durmamasıdır. Kaza hakkında detaylı bilgi alınmak üzere Sendikamız İstanbul 1 Nolu Şubesinden Yöneticilerimiz olay yerine gitmiştir.
Son dönemde demiryollarında irili ufaklı tren kazalarında büyük bir artış yaşanmaktadır. Daha dün basınla Sivas Demirdağ’da yaşanan kazayı paylaşmış ve uyarılarda bulunmuştuk. Aradan 48 saat bile geçmeden yeni bir kaza ile karşı karşıyayız.
TCDD yönetiminin kazalarda yaşanan bu artışa ve sürekliliğe rağmen bunu engellemek için hiçbir şey yapmadığı ortadadır. Çünkü gerekli önlemleri almış olsalardı bu kadar çok kaza yaşanmazdı.
Ana sorun demiryollarının yeniden yapılanma adı altında özelleştirilmesi, bu kapsamda hayata geçirilen düzenlemeler ve uygulamalardır.
Biz söylemekten yorulduk ama TCDD yönetimi kazaların engellenmesi yönünde adım atmamakta ayak diremekten yorulmadı.
Bugüne kadar Makinist unvanında çalışan personel memur statüsünde idi. Ancak bu görev bir süredir İşçi Makinistler tarafından da yürütülmektedir. Bu dönemde Sendikamız aynı işi yapan personelin farklı statülerde olmasının yaratacağı sıkıntılara vurgu yapmış, yaşanacak olumsuzlukları değerlendirmiştir. Tüm itirazlarımıza ve uyarılarımıza rağmen, uygulamada ortaya çıkan tüm olumsuzluklara rağmen TCDD yönetimi bu uygulamaya devam etmiştir.
Yeniden yapılanma adı altında demiryollarının tasfiyesine yönelik düzenlemelerle ağırlıklı olarak yolcuya yansımayan, büyük kazalarla sonuçlanmayan, sadece TCDD çalışanlarının mağdur olduğu bir süreci uzunca bir süredir zaten yaşamaktayız. Ancak özellikle son dönemde bu uygulamaların demiryolu trafiğinin aksamasına, personelin ve yolcuların yaralanmasına ve yaşamını yitirmesine yol açtığını görmekteyiz.
TCDD yönetimi tarafından bu kazaların yaşanmasının asıl nedenleri görmezden gelinmekte, sorumluluk sadece personele yüklenmektedir.
Oysa bu kazaların sorumlusu TCDD yönetimi ve TCDD’yi bu noktaya getiren politikaların sahibi siyasi iktidardır. Ve kazalar daha fazla değilse bunun nedeni demiryolu çalışanlarının her türlü olumsuzluğa rağmen özveriyle çalışmalarıdır.
Bugün demiryollarının içinde bulunduğu durumdan çıkması ve yaşanan sorunların çözümü; tahkikatlar yapmak, kazaya karışan personeli cezalandırarak sorumluluğumu yerine getirdim demek değil, kazaların sıklıkla yaşanmasına neden olan uygulamalara son verecek adımları atmaktır.
MERKEZ YÜRÜTME KURULU