Türkiye’nin geleceği ve demokrasi açısından geri dönülemez bir noktaya doğru ilerlediğimizin göstergesi olan gelişmeler yaşamaktayız. Bu gelişmeler endişe vericidir.
Neredeyse Hitler’inkini aratmayacak bir faşizm üzerimize abanıyor. Mecliste onca yolsuzluk fezlekeleri varken, HDP Eş Genel Başkanlarının ve milletvekillerinin gece yarısı operasyonlarıyla gözaltına alınmaları, HDP Genel Merkezinin polis kuşatmasına alınması, Türkiye’deki halkların, ezilenlerin, ötekilerin iradesini yok saymadır. Halkların iradesine ve demokratik siyaset kanallarına yapılan bir darbedir.
Aralarında HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da bulunduğu HDP’li 11 milletvekili gece yarısı operasyonu ile gözaltına alındı. Baskınlarda, Eş Başkanlar Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Milletvekilleri Nursel Aydoğan ve Ziya Pir, Şırnak milletvekilleri Leyla Birlik ve Ferhat Encü, Hakkari Milletvekili Selma Irmak, Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan, Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken gözaltına alındı.
Demokratik siyaset kanallarını kapatmak faşizmin ve diktatörlüğün ulaştığı boyutu gözler önüne sermektedir. Faşizm, bütün aygıt ve mekanizmalarıyla toplumu nefessiz bırakmaya, fiili rejimini meşrulaştırmaya çalışmaktadır.
Bu ülkenin geleceği normsuzluğa, hukuksuzluğa ve faşizme teslim edilemez. Çözüm darbe ve sivil darbe uygulamaları değil tam demokratikleşmedir. Gün, daha fazla zaman kaybetmeden demokrasiden yana, faşizme karşı birleşik mücadele günüdür. Gözaltına alınan Eş Genel Başkanlar ve milletvekilleri derhal serbest bırakılsın!