Sendikamız MYK Üyelerince Ulş.Den. ve Hab. Bak. ve TCDD’de Görüşmeler Yapıldı!
Sendikamız Merkez Yürütme Kurulu üyeleri tarafından 17.01.2017 tarihinde Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Sayın Orhan Birdal’la görüşme yapıldı.
Sendikamız Genel Başkanı Uğur YAMAN, Genel Sekreteri İshak KOCABIYIK ve Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Bülent ÇUHADAR ile Basın Yayın Sekreteri Bekir TAŞTAN’ın katılımıyla yapılan görüşmede görevlerinden uzaklaştırılan personellerle ilgili bilgi verilerek somut bir gerekçe bildirilmeden ihraç edilmiş ve görevden alınmış personelin görevlerine başlatılmaları talep edildi.
Aynı gün Sendikamız Merkez Yürütme Kurulu üyeleri tarafından TCDD Genel Müdürü Sayın İsa APAYDIN ile görüşme yapıldı.
Yapılan görüşmede; TCDD Genel Müdürlüğüne bağlı işyerlerinde yaşanan işyeri ve personel sorunları hakkında bir rapor sunularak belirtilen sorunlara çözüm bulunması talep edildi.
Ayrıca TCDD Genel Müdürü Sayın İsa APAYDIN ile yapılan görüşmenin ardından Alsancak Gar’ın kapatılması hakkında TCDD Kapasite Yönetim Daire Başkanı Sayın Halim ÖZGÜMÜŞ görüşmede Gar’ın tekrar kullanıma açılması hususunda görüşlerimiz ifade edilmiştir. Görüşmede tarafımıza konunun ivedilikle inceleneceği, süreç içerisinde önerimizin değerlendirilebileceği ve gerekli adımların atılacağı belirtilmiştir.
Sendikamız tarafından TCDD Genel Müdürü Sayın İsa APAYDIN ile 17.01.2017 tarihinde yapılan görüşmeye sunulan İşyeri ve Personel Sorunları Raporu
1-Atama ve Nakiller:
Kurumda yapılan atama ve tayinlerle ilgili geçmişten bugüne Sendikamız ve çalışanların yaşadıkları rahatsızlıklar çeşitli görüşmelerde dile getirilmektedir. Bunun temel sebeplerinde bir tanesi liyakatsız atama ve tayinler, diğer bir sebep ise Memur Sen (UÇMS) üyelerinin söz konusu atama ve tayinlerde paralel bir TCDD yöneticisi gibi pozisyon alması, liyakatsız atama ve tayinlere çanak tutmasıdır.
Yeni kurulan daire ve servislerde yönetici kademelerin özelikle çalışanları mağdur edici uygulamalardan vazgeçilerek sendikasına bakılmaksızın layık olanların ilgili görevlere atanması gerekmektedir.
2-Yeniden Yapılanma Uygulamaları:
TCDD’de yeniden yapılanma uygulamaları kapsamında Yol Dairesi ve Tesisler Dairesi “Demiryolu Bakım Dairesi” adı altında birleştirilmiştir. Bu durum aslında Tesisler Dairesinin Yol Dairesi teşkilatının içinde eritilmesi anlamına gelmektedir.
Birbiriyle ilişkisi olmayan 2 ayrı teknik dairenin (Yol ve Tesisler) birleştirilmesi demiryolu tekniği, iş barışı ve güvenliği açısından tehlikeli bir durumdur.
Bu dairelerle ilgili olarak yapılan atamalarda, yeni kurulan Demiryolu Bakım Dairesi Başkanlığına yol kökenli personel atanırken, Bölgelerde de bu Müdürlüğün başına “müdür” ünvanlıyla yol kökenli personel atanmakta, bununla da yetinilmeyerek, eski adıyla Şube Şefliği(sonraki adıyla YBO Müdürlüğü) olan alt Müdürlüklerin yeni organizasyondaki haliyle başına da Yol Dairesi kökenli personelden atamalar yapılmaktadır.
Sonuç itibariyle yeni uygulama ile eski tesisler teşkilatı ve işyerlerini yol kökenli personel yönetmeye başlayacak olup, bu durum iş barışını bozacak ve iş güvenliği ihlallerine neden olacaktır.
Bu atama süreçlerinin en trajik yanı ise 1. Bölge Müdürlüğü bünyesinde yaşanmış ve kurulan Demiryolu Bakım Müdürlüğünün “müdür” asil kadrosuna “TEKNİK” olmayan Mümin Karasu’nun VEKALETEN atanmasıdır. (Görevde yükselme sınavı sonucunda atanacaklarda aranacak özel şartlarda Servis Müdürü (Yol) kadrosuna atanmak için; Mühendislik Fakültelerinin İnşaat, Harita bölümlerinden mezun olmak aranmaktadır.)
Bu süreçten sadece tesisler kökenli personel değil, yol kökenli personel de çok rahatsızdır. Bu durum; işyerlerinde huzurun kaçması, kavgaların oluşması, ciddi teknik sıkıntıların baş göstermesi, eninde sonunda büyük olayların meydana gelmesi anlamına geldiği için genel olarak bu durumdan rahatsızlık vardır.
Bu çerçevede; 480 numaralı tamim tarafımızdan yapılan mahkeme başvuru neticesinde iptal edilmiştir. Dolayısıyla, bu tamime dayalı işlemler yok hükmündedir.
Mahkeme kararı ile de yanlışlığı ortaya çıkan bu uygulamadan etkilenen tüm çalışanlar için görev yerlerine iade sağlanmalı ve bu tamimin değişikliğinden doğan tüm uygulamalar iptal edilmelidir. Bu değişiklik çalışanların kendi istekleri dikkate alınarak yapılmalıdır.
480 nolu tamimin yeniden düzenlenme ihtiyacı sendikamızın da içinde olacağı bir komisyonla yeniden tartışılmalıdır.
Servis Kontrolörleri denetim ve soruşturma yöntemleri ile görevlerin mevzuat hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesinde büyük görev üstlenmektedirler. Ayrıca Kontrolörlerin hak kaybına uğramaması eğitimlerine, donanımlarına uygun bir görev unvanı bulunmasındaki zorluk ve hizmetin gerekleri dikkate alındığında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğine geçici madde eklenerek “Geçici madde yürürlüğe girdiği tarihte mevcut Servis Kontrolörleri bir defaya mahsusu olarak hiçbir işleme gerek kalmaksızın “Teftiş Kurulu Kontrolörü” olarak atanmıştır” şeklinde hüküm konularak Servis Kontrolörlerinin muhtemel hak kayıplarının önüne geçilmesi ve hizmet gereklerine uygun işlem tesis edilmiş olmasının sağlanması gerekmektedir.
Taşımacılık AŞ’de ve TCDD Genel Müdürlüğünde ciddi şekilde “avukat” açığı vardır. Avukatlık stajını yapmış ancak başka unvanlarda görev yapan az sayıda personel bulunmaktadır. Kurumda yıllardır görev yapan avukatlık stajını tamamlamış personel kurum yapısını çok iyi bildiğinden ve olaylara hakim olduğundan Avukat olarak atanmalarında kamu yararı bulunmaktadır. Ayrıca hizmet gerekleri de bunu gerekli kılmaktadır.
Bu gerekçelerle Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğine geçici madde eklenerek ““Geçici madde yürürlüğe girdiği tarihte avukatlık stajını tamamlamış memurlar bir defaya mahsusu olarak hiçbir işleme gerek kalmaksızın “Avukat” olarak atanmıştır”” şeklinde hüküm konulmasının talep edilmesi;
Kurumumuzda birçok kadro geçici görevlerle yürütülmektedir. Bu durum asil görev vasfını taşımayan bir çok çalışana vekalet yaptırılırken, gerçek hak sahiplerinin mağduriyetine neden olmaktadır.
Boş bulunan unvanlar için bir an önce Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları açılmalıdır.
Eğitim döneminin de başlamasıyla birçok çalışanın nakil ihtiyacı doğmuştur. Bu nedenle elektronik nakiller bir an önce açılmalıdır. Nakillerin bu şekilde yapılması çalışanlar arasında eşitlik sağlayacaktır.
4. Alsancak Garın kapanması
1856 yılından bu güne kadar kesintisiz bir biçimde işletmeye açık olan Alsancak Gar, geçerli ve mantıklı hiçbir gerekçeye dayanmadan kapatılarak, tüm trenler Basmane Gar’a yönlendirilmiştir. Bu uygulamanın arka planında, Alsancak Gar’ın atıl hale getirilerek, tren işletmeciliği yerine “başka türlü” değerlendirileceğini düşünmekteyiz. Zira; yapılan uygulamanın seyrüseferi rahatlatmak bir yana, yeni ve daha ciddi sorunlar getireceği aşikardır. Bu konu ile ilgili gecen hafta içinde, BTS ve Türk Ulaşım Sen İzmir şubeleri bir basın toplantısı yaparak, kamuoyu ile görüşlerini paylaşmışlardır. Bu uygulamadan vazgeçilerek, tarihi Alsancak Gar’ının yeniden tren işletmeciliğine açılması kurumumuz açısından oldukça önemlidir.
5. Kefalet sandığı
Kefalet sandığının işlevsiz kalması nedeniyle, bu güne kadar bu sandığa kesilen paraların, personele “nemalandırılmış” olarak bir an önce geri ödenmesi gerekmektedir.
6.Trafik Kontrolörlerinin Çalışma Koşulları
08.09.2016 tarih ve 74424041-401.01-E.473345 ve 20.09.2016 tarih ve 67609436-010.07.01(010.07.01)/-E.479016 sayılı yazılarla Trafik Kumanda Merkezlerinde Çalışan Trafik Kontrolörleriyle ilgili çalışma koşullarına ilişkin çeşitli değişiklikler yapılmıştır.
Değişikliklere ilişkin söz konusu emirler “4857 sayılı iş kanunu, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve Ulusal Meslek Standardı 12UMS0234-6 18.07.2012 tarihli Trafik Kontrolörü meslek standardına “ aykırılık teşkil etmektedir.
Yapılan değişikliklerde 4’lü- 5’li ve 6’lı nöbet çizelgeleri oluşturulmuş, çalışma süreleri kesintisiz 8-9 saate kadar uzatılarak trafik emniyetini tehlikeye düşürecek hadiselerin yaşanma olasılığını kaçınılmaz kılmıştır. Özellikle 4’lü ve 5’li nöbet çizelgelerinden de anlaşılacağı üzere bu vardiyalarda çalışan personelin haftalık dinlenme günleri bulunmamaktadır.
Çalışma sürelerinin uzatılmasıyla birlikte kumanda merkezlerinde bulunan cihazların artan şekilde yaydığı yoğun elektromanyetik alan çalışanların sağlık problemleri yaşamasına neden olacaktır.
Ayrıca;
Ankara Kumanda masalarında yemek vb. ihtiyaçları giderecek uygun mekanların bulunmadığı,
Karabük Kumanda Merkezinin sık sık arıza verdiği, mevcut hatta sürekli meşguliyet ve geçit arızalarının yaşandığı, eksik kadrodan kaynaklı nöbete bir Trafik Kontrolörü girerek, iki masaya birden baktığı tespit edilmiştir.
7.Diyarbakır-Batman Arasında Seyir Eden Trenlerin Plaktorna Sorunu:
Diyarbakır-Batman arasında seyir eden Trenlerin Batman’da Plak torna olmaması nedeniyle makineler pusuda gitmekte ve bu durum da kaza ve can kayıplarına sebep olmaktadır. Uzun zamandan beri dile getirdiğimiz sorun bir türlü çözülememiştir.
8.Psikoteknik Muayeneleri
Demiryolculuk tecrübeye ve usta çırak ilişkisine dayanan bir meslektir. Bu mesleğin en önemli unsurunun yaş olduğu dikkate alınırsa Psikoteknik muayenelerinin sadece meslek gruplarına göre değil yaşa göre de tasnif edilmesi ve zorluk derecesinin yeniden düzenlenmesi,
Bu çerçevede;
- Psikoteknik muayenelerinde testlerin ağırlık dereceleri tekrar incelenmeli ve çalışanlarla paylaşılmalıdır. Bu ağırlık derecelerinin işkolumuza uygunluğu incelenmelidir.
- Muayenelerde kaybeden çalışanlar ikinci muayeneye sadece ilk muayenede kaybettikleri testlere katılmaları yeterli olmalıdır.
- Psikoteknik muayene yöntemi önceden paylaşılmalıdır. Çalışanlar muayeneye girmeden neyle karşılaşacağını bilmelidir.
- Muayene sonrası raporlar ilgili çalışanla anında paylaşılmalıdır. Ve kayıp nedenleri açıkça belirtilmelidir.
9.Kurumumuzdaki Olumsuzluklar;
Ispartakule-Çatalca arası km 38+500-56+000 arası alt yapı çalışmalarında kazıdan çıkan malzeme, kaçak dökümler ve alt temel –temel teşkilinde kullanılan malzeme ile ilgili TCDD birimlerince tutulmuş tutanak ektedir. Söz konusu tutanak sonucunda;
Ekli tutanaktan da anlaşılacağı üzere alt yapı işini yapan KLV firmasına demiryolu hattından çıkan hafriyatın istimlak sahamıza dökülebileceğine dair izin verildiği, ancak demiryolu hattı dışında firmanın başka özel inşaat alanlarından çıkarttığı hafriyatı da kaçak olarak demiryolu sahasına dökmüştür.
İstanbul’da hafriyat döküm alanı Şile ve Çatalca’dır. Bunu ortadan kaldırarak istimlak sahamıza kendi özel hafriyatını dökerek hafriyat alanına dönüştürülmesi mevzuata aykırı olduğu gibi hafriyat döken firmaya haksız kazanç sağladığı açıkça ortadadır. Ayrıca, hafriyatın dökülmesinden dolayı “imlaların yarma şekline geldiği” tespiti yapılmıştır. Bu yönüyle Kurumu zarar uğratmıştır.
İstanbul’da hafriyat alanları Büyükşehir Belediye Başkanlığınca belirlenmiş olup bir kamyon hafriyat döküm bedelinin 400TL+ nakliye bedeli karşılığında Belediyece izin verilmektedir. Söz konusu firma tarafından özel hafriyatının demiryolu istimlak alanına dökülmesi göz önüne alındığında Firmanın en az 10 Trilyon lira bu işten haksız para kazandığı ortadadır.
Haksız, usulsüz ve kaçak şekilde kurumumuzun alet edilerek firmanın özel hafriyatını demiryolu sahamıza dökerek haksız kazanç elde ettiği gibi hile yolu ile Büyükşehir Belediyesinin hafriyat ile ilgili düzenlemesine aykırı hafriyat dökme işlemi yaptığı, yapılan bu usulsüzlüğün ve kurumdaki işbirlikçi ve ortaklarının da tespiti için olayın idari ve adli soruşturmasının acilen yapılması elzemdir.