07.08.2007
BASINA VE KAMUOYUNA
Elazığ’dan Malatya Yönüne Gitmekte Olan Yük Treni Yoldan Çıkması Sonucu Devrilmiş ve 2 Makinist Arkadaşımız Yaşamını Yitirmiştir !
4 Ağustos 2017 tarihinde Elazığ’dan Malatya yönüne giden 53049 nolu yük treni Şevkat-Baskil arasında km 324 de yoldan çıkmak suretiyle devrilmiştir. Kazada trende görevli Makinistler Mehmet Kirkin ve Sergen Ayverdi olay yerinde hayatlarını kaybetmişlerdir. Hayatını kaybeden görev şehidi arkadaşlarımız 5 Ağustos Cumartesi günü memleketlerinde toprağa verilmişlerdir. Kazada hayatını kaybeden arkadaşlarımıza rahmet diler kederli ailesine ve tüm Demiryolu camiasına baş sağlığı dileriz.
Bu elim kazadan sonra muhtemelen birileri çıkıp klasik söylemle üzüntülerini belirttikten sonra başta hayatını kaybeden makinist arkadaşlarımız olmak üzere birkaç diğer personel arkadaşlarımızı sorumlu ilan edecekler. Ardından idari cezalar vererek olayın dosyasını kapatacak. Ve bir daha ki kazaya kadar uygulanan, sonuçları itibarı ile de maddi zarar, yaralanma ve ölüm üreten bu sistemin devam etmesi için var gücü ile çalışacaktır.
Peki, bu ölüm üreten sistemi kim, nasıl üretti?
Ülkemizdeki ulaşım politikaları 1945 yılından beridir Amerika’nın Hilts raporu ile demiryolundan karayoluna doğru kaydırılarak demiryollarının gelişimi ve taşımacılıktaki payı giderek düşmüştür. Ardından 1980 li yıllarda demiryolu ulaşımı “komünist yatırımdır” diyecek kadar ileri gidilmiştir. Daha hızlı gerileme ise 1995 ve sonraki yılındaki Booz-Allen&Hamilton ve Canac raporları 2013 yılında çıkartılan Türkiye’de Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleşmesi yasası ile olmuştur. Bu gün gelinen nokta uzun bir yanlışın sonuçlarıdır.
Özellikle yasa sonrası kurumun ikiye bölünmesi ağır aksakta olsa dönen çarkı tamamen bozmuş sadece daha az kişi ile nasıl kar ederim, diğer tarafta kontrolsuz şekilde yeniden yapılanayım derken kurumun kimyası bozulmuştur. Siyasi ve liyakatsiz atamalar kurumlardaki bu bozulmayı daha da hızlandırmıştır.
İki gün önce yaşadığımız bu elim kaza yukarıda saydığımız genel nedenlere ek olarak bir dizi ihmal ve hatalarla dolu olduğunu görmekteyiz.
1- Trenlerin hazırlanmasında görev alan manevra personeli eksiktir. Var olanda iki farklı statüde (tren teşkil işçisi-tren teşkil memuru) olup iş verimini düşürecek etkenleri barındırmaktadır. Tren teşkil hizmetleri bu konuda hiçbir deneyim ve eğitimi olmayan lojistik personeline verilerek bu personelin hata yapmasına davetiye çıkarılmıştır. . Bu konuda sendikamız TCDD ve TCDD AŞ Genel Müdürlüğüne uyarıda bulunulmuştur.
2- Trende bulunması gereken personel önceki yıllarda en az dört iken (2 makinist, 1 tren şefi, bir gardfren) bu sayı bugün ikidir. Diğer iki personelin görevleri makinistlere yüklenmiştir. Dolayısıyla zaten zor ve ağır olan makinistlik daha da zor hale gelerek kaza yapmaya meyilli hale gelmiştir.
3- Bazı bölgelerde bulunan hareket memuru ve vagon teknisyeni kaldırılarak yine bu görevlerde makinistlere yüklenmiştir.
4- Lokomotiflerin periyodik ve günlük arıza durumları teknik personel eksikliği nedeniyle yapılamadığı, bu durumda olan lokomotiflerin trene verilmesinde ısrarcı olunduğu bilinen bir gerçektir. Bu trendeki lokomotifinde bu durumda olup olmadığı, yardımcı fren sisteminin(Dinamik fren) çalışıp çalışmadığı kontrol edilmelidir.
5- Lokomotif personeli makinistlerin son yıllarda işçi statüsünde işe alınması ve bu unvanda çalışan makinistlerin memur statüsünde çalışan makinistlerden farklı mevzuat ve düzenlemelere göre çalışmaları
Genel olarak
1- Yeniden yapılanma ile çok geniş ve iki ayrı uzmanlık alanına sahip olan Yol ve Tesisler dairelerinin birleştirilmesi de yakın zamanda ciddi sorunları beraberinde getirmektedir. Sendikamız bu konudaki yapılan uygulamanın yanlışlığını rapor halinde TCDD ve TCDD AŞ Genel Müdürlüğüne vermiştir
2-Kurum içinde atama ve yer değiştirmelerde liyakatten uzaklaşılmış çok ciddi şekilde siyasi kadrolaşma yaşanmıştır. Bu durum halende devam etmektedir. Mesleğini layıkı ile yapan ve her türlü yeterliliğe sahip çalışan personel en küçük bir hak edişinde bile liyakat dışı kriterlere göre değerlendirilmekte ve zorlanmaktadırlar
Sonuç olarak;
İki gün önce yaşanan elim kaza sonucu olarak iki personelimiz hayatını kaybetmiş ve milyonlarca liralık maddi hasar meydana gelmiştir. Bu sistem ve işletmecilik anlayışı devam ettiği sürece de bu gibi kazaların devam edeceği gibi ulaşım hizmetlerinin de ülkemize değil birkaç sermayedarın cebine para aktarmaktan başka bir şeye hizmet etmeyeceği kaçınılmazdır. Özelleştirme ile bu işe talip olan ancak daha işletmeciliğe bile başlamadan makinist arama ilanındaki ilk sorulardan birinin “mesai yapar mısınız ” şeklinde sorulmasının ne kadar vahim olduğu ortadadır. Güvenliğin şimdiden rafa kaldırıldığı ve kar yapma hırsının ne kadar öne çıktığının bir göstergesidir.
Demiryolu ulaşımı kamusal bir hizmettir ve özelleştirilemez. Bu nedenle yasa iptal edilmelidir. Demiryolları siyasi müdahalelerden uzak tutularak çağın gerektirdiği yatırımlar yapılarak hizmet verecek seviyeye getirilmelidir.
Hasan Bektaş
BTS Genel Başkanı