06.03.2018
Basına ve Kamuoyuna
YİNE BİR DOĞA KATLİAMI
“II. DERECE DOĞAL SİT ALANI YOK EDİLDİ/EDİLİYOR”
TCDD’nin Sakarya ili sınırları içinde yer alan Doğançay Tren İstasyonu; hem koruma altında olan tarihi istasyon binasıyla, hem de içinde yer aldığı doğal(tabii) alanı itibariyle II.derece doğal SİT alanı olup, yasal koruma altındadır. Ve bölgede inşaat yapılması kesinlikle YASAKTIR.
Bu gerçek biline biline TCDD 1.Bölge Müdürlüğü yani kamu kurumu yürütmesi tarafından, koruma altındaki bölgede “betonarme yaya üst geçidi inşaatı faaliyeti” planlanmış ve bu doğrultuda ihalesi yapılmış, akabinde inşaatına başlanılarak yaklaşık %40 ı bitirilmiştir.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun Doğal (Tabii) Sitler, Koruma Ve Kullanma Koşulları ile ilgili değişik ilke kararına göre; “II. Derece Doğal (Tabii) Sit alanlarında; turizm yatırım ve turizm işletme belgeli turistik tesisler ile hizmete yönelik yapılar dışında herhangi bir yapılaşmaya gidilemeyeceğine karar verilmiş olup, mevzu bahis istisnasi bu yapılaşmaların dahi ilgili koruma kurulları izni olmadan gerçekleştirilemeyeceği, izinsiz hiçbir inşai faaliyette bulunulamayacağı belirtilmiş ve aksi yöndeki olası uygulamalar kesin bir dille yasaklanmıştır.
TCDD gibi bir kamu kurumunun, ana vazifelerinden birisi; kendi taşınmaz varlıklarının bizzat koruma altında olması ya da koruma altındaki bölgelerde olması gerçeği karşısında, bu yerlerin tahrip edilmemesi/yok edilmemesi için çaba göstermek olmasına ve bundan ilk derecede sorumlu kurum olmasına rağmen, aksi yönde “bu doğa katliamının yapılmasına neden olan durumunda” olması, asla kabul edilemezdir. Bu kamu gücü kullanılarak yapılan bir doğa katliamıdır ve ülkemiz yasalarına göre bu açık bir suçtur.
Normal şartlarda ilgili Koruma Kurullarından ilke kararları doğrultusunda izni dahi çıkmayacak bu çirkin beton yığını yapı(üst geçit) inşaatı ve projesi için, TCDD 1.Bölge Müdürlüğünün ilgili yöneticileri (Emlak İnşaat, Demiryolu Bakım Müdürlükleri vd.) izin almaya tenezzül dahi etmemişler ya da bunu sözleşmeye koymamışlar, akabinde de bu doğa katliamına neden olmuşlardır. Ki böyle bir bölgede betonarme üst geçit yerine “yaya alt geçidi” için ilgili koruma kurulların başvuru yapılması, olabilecek en makul işlem/talep olması gerekirken, ilgili yöneticiler bunu dahi göz önüne almaya gerek duymamışlardır.
Bugün işlenen suçun farkına varan muhatapları şu an için inşaatı durdursalar da işlenen suç ve delilleri ortadadır. Ve inşaatın %40 ına yakını bitmiş durumdadır.
Bu iki yönden suç teşkil etmektedir. Şöyle ki;
-Birincisi, yapılaşma/inşaat yapılması yasak olan, istisnai durumlar için dahi koruma ile ilgili kurulların izni şart olan bu II.derece doğal SİT alanında inşaat yapılarak/yaptırılarak alanen suç işlenmiştir.
-İkincisi, 350-400.000 TL maliyetle ihale edildiği söylenen bu beton yığını için, ihaleyi alan firmaya doğal olarak kısmi ödeme yapılmış olup, bu, kurumun zarara uğratılması suçunu işlemek anlamına gelmektedir.
Bu inşaat yıkılsa bile, bu sefer bu zarara, yıkım ve çevre düzenleme çalışmalarının masrafları eklenecek olup, bu zararı daha da artıracaktır.
Sonuç olarak; göz göre göre bölgede doğa katliamı yapılmış, koruma kanunlarına aykırı hareket edilmiş, aynı zamanda TCDD zarara uğratılmıştır.
Bu açıklamamız aynı zamanda suç duyusu niteliğinde olup, konuya muhtap TCDD 1.Bölge Müdürlüğü’nün konuyla ilgili yöneticileri hakkında adli/idari her türlü takibat/tahkikatın başlatılmasını kamuoyunun önünde saygıyla talep ederiz.
MERKEZ YÜRÜTME KURULU