TCDD Genel Müdürlüğü Yol Dairesi Başkanlığı ile Tesisler Dairesi Başkanlığının birleştirilmesine dair idari işlem ve bağlı diğer işlemlerin iptali talebiyle sendikamız işyeri temsilcisi Soner Önal adına sendikamız tarafından dava açıldı.
Bilindiği üzere TCDD’nin yeniden yapılandırılması isimli tasfiye ve özelleştirme planı kapsamında 2013 yılında 6461 sayılı “Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkındaki Kanun” çıkarılmış ve ardından çeşitli düzenlemeler hayata geçirilmiştir.
Bu kapsamda Yol ve Tesisler Dairesi Başkanlıkları ile bağlı taşra teşkilatları kapatılmış ve buradaki işyerleri ve personel, yeni kurulan Demiryolu Bakım Dairesi Başkanlığına idari yönden devredilmişti. Akabinde, Demiryolu Bakım Müdürlüklerine bağlı işyerlerinin bölgesini gösterir 739 Nolu Tamim yayınlanmış ve bu teşkilatın kurulmasından 1 yılı aşkın bir sürenin sonunda nakil işlemleri yapılmıştı. Sendikamızın işyeri temsilcimiz adına açtığı bu davada, tüm bu işlemlerin iptali talep edilmiştir.
Sendika olarak; en başından beri karşı olduğumuz bu birleştirme işlemi ile ilgili olarak, kısaca; birbirinden ayrı iş alanına ve bilimsel dallara sahip bu iki büyük teşkilatın birleştirilmesinin demiryollarına çok büyük zarar vereceğini, demiryollarının geleceğini temelden sarsacağını, çalışma yaşamını ve iş barışını bozacağını, çalışanların mağduriyetine neden olacağını, daha önceki yıllarda bunun denendiğini ve sonucun fiyasko olduğunu defalarca kurum yönetimine bildirdik ve raporlar sunduk.
Ancak, yaşanan iş güvenliği açıklarına, hatta karşı karşıya kaldığımız ölümlü iş kazasına/kazalarına rağmen, bu uyarılarımızla ilgili hiçbir şey yapılmadı.
Hukuki kanalları kullanmamız şart oldu!
Yaptığımız uyarıların sonuçsuz kalması üzerine, İşyeri Temsilcimiz adına sendikamızca Edirne İdari Mahkemesinde dava açılmıştır.
Dava dilekçemizde yaptığımız aşağıdaki vurgu önemlidir;
“….Devlete ait bir kamu kurumunda, sayısı 1000’i(bini) aşan bir kısım personel “demiryolu bakım müdürlüklerine bağlı değişik şeflik” adları altındaki işyerlerinde, yasal olarak hangi görev ve yetkilere haiz olduğunu bilmeksizin mevzuata aykırı olarak çalıştırılmaktadır. Personel, davalı idare işlemine kadar, yasal mevzuata uygun çalışırken, şuan, olmayan bir mevzuatla karşı karşıya olup, çalışma ile ilgili yasal mevzuata aykırı ve iş güvenliğinin tamamen ihlal edildiği bir ortamda çalışmaktadır.
Dava konusu işlem ile salt işyeri değişikliği değil, işyerleri ve İŞLERİ değişikliğidir. Demiryollarında son yıllarda bu tip mevzuat ihlalleri yüzünden, iş kazalarında artış gözlemlenmekte, bu kazaların önemli bir bölümü ÖLÜMLE sonuçlanmaktadır. Personele bu şekilde, bilmediği, yeterliliği bulunmayan ve fiziken yapamayacağı işlerin yüklenmesi suretiyle, yeni iş kazalarının doğacağı ortadadır. İş güvenliğinin önemini koruduğu şu günlerde “sırf az personelle birçok işi personele yaptırma” düşüncesi ile kamu yararı ve işçi güvenliği düşünülmeksizin bu tür işlemlerin yürütmesinin durdurulması elzemdir…”
Görüldüğü üzere, hukuk alanında yapacağımız mücadele devam ederken ve yakında yeni davalar açmamız söz konusu olacağı gibi, BTS olarak, bu birleştirme ve “yeniden yapılanma” adı altındaki diğer işlem ve tasfiye çalışmalarına karşı sonuç alana kadar mücadelemize de devam edeceğimiz bilinmelidir.