18.05.2018
Basına ve Kamuoyuna
Ankara Gar yerleşkesi parçalanıyor
“Cumhuriyet hafızası silinmek isteniyor”
Sendikamız Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) ve TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından bugün(18 Mayıs 2018) Mimarlar Odası Ankara Şubesi Toplantı Salonunda yapılan basın toplantısı ile Ankara Garı yerleşkesindeki 49 bin 267 metrekarelik TCDD arazisinin üzerindeki taşınmazlarla önce Hazineye sonra da yeni kurulan Hacı Bayram Veli Üniversitesine devredilmesine, bu devre karşılık TOKİ’nin inşaat yapması protokolüne tepki gösterildi.
Basın toplantısında Sendikamız ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından “Bu satış sadece Ankara Garı’nın yok edilmesi değil, Cumhuriyet hafızasının silinmesi projesidir. Bu giderayak yangından mal kaçırma operasyonunun TCDD’ye düşen payıdır. Bu protokolü ve hukuksuz işlemleri yargıya taşıyacağız” denildi.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısına Sendikamız Genel Başkanı Hasan Bektaş, MYK Üyemiz ve Genel Hukuk TİS ve İnsan Hakları Sekreterimiz Rıza Ercivan, Ankara Şube Başkanımız İsmail Özdemir ile Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Nihal Evirgen katıldı.
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Cardan, “Ankara Garı içinde sadece arazilerin devri değil, yerleşkede bulunan ,2.Bölge Müdürlüğü, Lojmanlar Kreş ve TCDD müzesinin de boşlatılarak devredilmesi gündemde TCDD arazileri ve Ankara Garı hafıza mekanlarımızdır. Hafıza mekanlarımızı tehdit eden bir iktidarla karşı karşıyayız. Hükümet yeni üniversiteler açıyoruz diye bütün üniversiteleri bölüyor. Diğer kurumların mal varlıklarını ve kaynaklarını ortaya koyarak başka bir üniversite ortaya çıkarmaya çalışıyor. Gidip boş bir arazide yatırım yaparak üniversite yapmıyorlar. Üretken değil, varlıklarımızı tüketen bölen parçalayan bir yaklaşım içerisindeler. O yüzden elimizdeki varlıklarımızı alıyor. Bunlardan bir tanesi de TCDD arazisi. Bildiğiniz gibi 2 gün öncede AOÇ Yasası geçti. Bu artık giderayak yangından mal kaçırma operasyonlarının TCDD’ye düşen payıdır” dedi.
TCDD Garı ve Atatürk’ün konutu tehdit altında
Candan şöyle devam etti:
“Devretmek istedikleri yer Ankara için çok önemli bir hafıza mekanı. Ankara’ya geldiğinizde garda iniyorsunuz ve Cumhuriyet meydanına doğru açılıyorsunuz. Birinci meclisten ulusa kadar giden aksı önceleyen Ankara’ya giriş kapısı ile birlikte sizi bir Cumhuriyet dönemi karşılıyor. Dolayısıyla bugün devredilmek istenen yer Başkentte Cumhuriyetin giriş kapısıdır. TCDD yerleşkesi bir bütün. yerleşkenin yarısını bölüp hazineye devretmek akıl almaz bir durum. İçinde tarihi eserlerin ve ikinci bölge müdürlüğünün olduğu, taşına toprağına dokunamayacağınız, halka açık alanı bölerek Garın mekansallığını bölüyorlar. Diğer yandan bu devir TCDD Garı ve Atatürk’ün konutunu da tehdit ediyor. Bu ilerde Garında kapatılabileceği Garın yaşamımızdan alınacağının göstergesidir. TCDD kent merkezindeki kıymetli arazisi ve üzerindeki tarihi yapıların karşılığında, Etimesgut’ta TOKİ hizmet binası, misafirhane, kreş camii v.b gibi yapılar yapma taahhütün de bulunduğu bir protokol imzalıyor. ”
AOÇ arazisinde kanuna aykırı inşaat peşindeler
TCDD’ye Etimesgut’ta inşaat, hizmet binası, kreş ve cami yapmak için devredilen arazinin de AOÇ arazisi olduğunu bildiren Candan, şunları söyledi:
“Bu AOÇ arazisi 1959 yılında TCDD’ye sadece ikinci demiryolu güzergahı yapılması için 7310 sayılı kanunla devredilmiştir. Şimdi ikinci demiryolu güzergahı için kanunla devredilmiş AOÇ arazisinde bu kez hizmet binası kreş misafirhane ve camii yapıyorsunuz. Ve benzeri dediğiniz işletmelerinizle artık başka bir şeye doğru gidiyorsunuz. 5659 sayılı AOÇ kanunu ‘AOÇ arazilerinde konut ticaret sanayi ve benzeri yapılamaz’ der. TOKİ ile TCDD’nin anlaşma yaptığı arazi AOÇ’nin sadece demiryolu güzergahı için verdiği arazidir. Bu devirde ve protokolde çoklu hukuksuzluk var. BTS ile birlikte konuyu yargıya taşıyacağız”.
Gar içindeki müze de kapatılacak!
Sendikamız Genel Başkanı Hasan Bektaş yapılan basın açıklamasında; görüşlerini şöyle dile getirdi:
“Demir yollarında emlak satışı ve arazi pazarlaması uzun yıllardan beri devam ediyor. Bunlara bir yenisi de Ankara Garı. Ankara Garı’nın arazisinin hazineye devredildiği ve TOKİ’ye inşaat anlaşması bilgisini aldık. Yaklaşık 49 bin 267 metrekarelik arazinin TOKİ’ye devredilmesi söz konusu. Buna başlamadan önce de bilirsiniz Ankara Garı ile adliye binası arasındaki çok büyük bir alan. Bu alanda neler var. Tarihi binalar var kreşimiz, misafirhane, işyerleri, konutlar ve müze var. Buranın devredilmesi söz konusu. Bu proje ile ilgili bizim aldığımız duyumlara göre TCDD Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış. Bu onayla birlikte garda bizim sanat galerimiz ve müzemiz var. Bu müzenin 25 Mayısta kapatılması kararı alınmış. Niye 25 Mayıs derseniz 18-24 Mayıs haftası müzeler haftası. Müzeler haftasının bitiminde orada bulunan müzenin kapatılması söz konusu. Bu müzedeki birçok envanterin kullanılan eski eşyalar dahil demiryoluna ait değeri paha biçilmez eserler var. Diğer tarihi eserlerde var. Bunların birçoğunun da envanter kaydının olmadığını biliyoruz. Biz bunlarla ilgili gerekli çalışmayı yaptık 25 Mayıs’tan itibaren de buranın kapatılacağı bilgisini aldık.”
Ankara Garı’nın başka bir amaçla kullanılması kabul edilemez!
TCDD arazisinin bu şekilde devredilmesinin yanlış olduğunu bu arazinin Ankara’nın tam ortasında değerli bir arazi olduğunu vurgulayan Bektaş, şunları kaydetti:
“Demiryolları burayı devrederek karşılığında Sincan Etimesgut arası bir yerde yine arazisi demiryollarına ait olmak üzere bir bölgede kendisine konut ve işyerleri yaptıracak. Böyle bir mahsuplaşma içine girmiştir. Bu mahsuplaşma değil 10 birim değerinde bir yer verip bir birim değerinde bir yer alıyorsunuz. Değerler aynı bile olsa burası Ankara’nın tam ortasında bulunan Cumhuriyet kurulduğundan beri ulaşım amacıyla kullanılan Ankara Garının başka bir amaçla kullanılması kabul edilemez. Buraya Hacı Bayram Üniversitesi’nin taşınması söz konusu. Bu haklı bir gerekçe değildir. Üniversitenin yapılacağı başka yerler vardır. Üniversitelerin arazileri de bugün satılıyor. Geçiş aşamasında orayı devredip, yine kamu yararına kullanılacak şekilde gösterip belki 3 belki 10 yıl sonra üniversiteyi de oradan çıkaracaklar. Almak istedikleri yeri önce kamu ile ilgili bir yerle değiştirip sonra kafalarının arkasındaki asıl planı uyguluyorlar. Bunu Haydarpaşa garı dahil birçok yerde gördük. Ankara’da da böyle bir geçiş yapacaklar. Biz üniversitelerin bölünmesine de karşıyız. Ankara bu ülkenin başkenti ve giderek büyülen bir başkent. Ulaşımla ilgili ihtiyaçları da artıyor. Bundan 30- 50 yıl sonra bu iki gar büyüyen Ankara’nın ihtiyaçlarına cevap vermeyecektir . Yaklaşık 50 bin metrekarelik alana binalar yaparsanız yarın öbür gün Ankara’nın ulaşımla ilgili artan ihtiyaçlarını karşılayacak ve yolcuya cevap verecek bir alan bulamayacaksınız. Bunu çok iyi biliyorlar ama ülkenin bütün kaynaklarını ranta çevirme, şeker fabrikalarını elektrikle telefonla ilgi her şeyi sata sata buraya kadar geldiler en son garları satacak aşamaya geldiler. Bizim torunlarımız bizleri iyi anmayacaklar. Çünkü sıkışık garlar da gelip gidecekler. Belki trenlere binecek alanlar bulamayacaklar. Şu anda tarihe karşı bir suç işliyorlar. Biz bunun durdurulması için Mimarlar Odası ile birlikte elimizden gelen mücadeleyi yapacağız.”
Sendikamız Hukuk TİS ve İnsan Hakları Sekreteri Rıza Ercan da, “Bu sadece garın yok edilmesi değil Cumhuriyet hafızasının silinmesi projesidir. Garın ve yanındaki bina Atatürk’ün kullandığını direksiyon binasıdır. Bunun devamı tüm alanın yok edilmesi ve Cumhuriyet değerlerinin tamamının yok etmektir” dedi.
Devir sonrası AVM ‘de kiracı olacağız.
BTS Ankara Şube Başkanı İsmail Özdemir ise şöyle konuştu:
“Bizler ulaştırma iş kolunda ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. İktidar ve sermaye emrine aldığı havuz medyası toplumu manipüle ediyor ve gerçek dışı bilgilerle yönlendiriyor. Ciddi şekilde kamusal arazinin talanı ile karşı karşıyayız. Demiryolu kendisine ihtisas bir kuruluş Ankara Garı özellikle çalıştığımız işkolumuz 17 demiryolu hattının olduğu bir alanda burasını getirip, AVM yaptılar yandaş sermayeye peşkeş çekecekler. Buradaki demiryolu araçlarının manevraları kısıtlandı, biz çalışanlar zorluk çekiyoruz, demiryolu araçlarının manevra sıkıntılarıyla karşı karşıyayız. Arazilerinin devri söz konusu olduğunda buradaki işyerlerini, buradaki AVM’lere kiracı olarak geçiyor. Kendi işyerlerimizde AVM’lere para vererek işyerlerimizde kiracı konumuna düşeceğiz.
1940lı yıllarda TCDD bünyesinde kurulan demiryolu fabrikası vardı. 1945-46 yıllarda iki silindirli dizel motorlu lokomotif üretmeyi başarmışken bu fabrikalar kapatıldı ve artık bütün ihtiyaçlar özel sektör aracılığıyla temin ediliyor. Bir taraftan millilikten bahsediyorlar . Bir taraftan da var olan fabrikalarımız ve değerlerimiz kapatılıyor. Kamusal alanın talanıyla meşguller.”