KESK, DİSK ve TTB üyesi kadınlar, 8 Mart’ın resmi tatil olması ve bu yöndeki taleplerini Meclis önünde yaptıkları basın açıklamasıyla bir kez daha dile getirdiler.
8 Mart Dünya Kadınlar gününün yaklaşması nedeniyle Meclis önünde bir araya gelen KESK, DİSK ve TTB’li kadınlar adına basın açıklamasını KESK Kadın Sekreteri Songül Morsümbül yaptı. Morsümbül, 8 Mart’ta alanlarda olacaklarını ve 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün tatil ilan edilmesini istedi.
Bu doğrultuda Meclis”te kadın milletvekilleriyle randevu alarak görüştüklerini ancak AKP”den ve ilgili bakanlıktan randevu alamadıklarını ifade eden Morsümbül, bu nedenle Meclis önünde basın açıklaması yaptıklarını belirtti. Mevcut iktidarın kadın sorununu görmezden geldiğine işaret eden Morsümbül, şunları kaydetti:
“Her kadın için 8 Mart tatil günü gereklidir ve her politikanın kadın ayağına ihtiyacı vardır. Çünkü kadınlar 100 yıllık mücadeleyi dayanışma ruhu ve bilinciyle örgütlediler, bundan ayrılmak dostane değildir. Daha zamanımız ve gücümüz var değiştirip yenilemeye, örgütlemeye. Geç kalmayalım, Rusya”da, Çin”de ve bir çok komşu ülkemizde olduğu gibi 8 Mart”ın tatil olması yönündeki çalışmalarımızı ortaklaştıralım.”
KADINLARIN ÖZGÜRLEŞMESİ VE ÖRGÜTLÜLÜĞÜ İÇİN
DAYANIŞMAYA VE MÜCADELEYE
8 Mart, bir başkaldırı günüdür. Çünkü emekçi kadınların kapitalist sisteme, erkek egemenliğine ve bunların bileşik sonuçları olan çifte ezilmişliğe ve çifte sömürüye karşı seslerini yükselttikleri bir gündür.
8 Mart, bir şenlik günüdür. Çünkü dünyanın her yerinden, farklı etnik köken, din, dil, ırk, mezhep, kültür ve sınıflara mensup kadınların siyasi, toplumsal ve ekonomik taleplerini haykırdıkları; aralarındaki uluslararası dayanışma ağlarını ördükleri; 100 yılı aşkın süredir devam eden eşitlik, özgürlük, adalet ve barış mücadelelerini kutladıkları bir gündür.
Bunun bilincinde olan biz; KESK’li, DİSK’li ve TTB’li kadınlar, 8 Mart’ın 100. yılında; savaşlara, kapitalizme, şiddete, ırkçılığa ve erkek egemenliğine karşı mücadeleyi yükseltmek için bir araya geldik ve 8 Mart’ın resmi tatil olarak kabul edilmesi için çalışmalar yürüttük.
Bu kapsamda içinde Yasa Teklifimizin de bulunduğu bir dosya hazırlayarak, TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerden randevu istedik. Görüşmelerimizde tıpkı 1 Mayıs gibi, 8 Mart’ın da kökleri ABD’deki kadın işçilere kadar uzanan emek mücadelesinin bir kazanımı olduğunu; 8 Mart’ın tarihinin de direnişlerle, ölümlerle ve kanla yazıldığını ifade ettik.
8 Mart’ın tatil olması yönündeki ısrarımızın, bu günün basit bir kutlama, çiçek alma ve vermeden çok, emeğin, özgürlüğün, demokrasinin ve barışın güçlü haykırıldığı; kadın örgütlülüğünün geliştirildiği günlere dönüşmesi amaçlı olduğunu paylaştık.
Ülkemizdeki hâkim olan “tatil cennetiyiz” yaklaşımının gerçekleri yansıtmaktan uzak olduğunu; birçok emekçinin zaman buldukça ikinci ve üçüncü işlerde çalışmak zorunda olduğunun altını çizdik. Kaldı ki, kadınların istihdam oranları düşünüldüğünde, 8 Mart’ın kadınlar için tatil olması ile ülke ekonomisinde, ne yazık ki, çok da büyük bir kaybın yaşanmayacağını belirttik. Ve bugün buradan bir kez daha ifade ediyoruz ki:
Yılda bir gün de olsa, toplumsal cinsiyetlerinden kaynaklı olarak ikinci sınıf kabul edilen kadınların taciz, tecavüz, kadın katliamları vb maruz bırakıldıkları şiddet, sömürü ve ayrımcılığa karşı olabildiğince çok katılımla alanlarda buluşması ve dayanışmanın gücünü hissetmesi azımsanmayacak kadar önemlidir.
8 MART’IN 100. YILINDA; 8 MART’IN TATİL EDİLMESİNİ İSTİYORUZ.
Talebimiz iş yerlerine sıkıştırılmaya ve güvencesizliğe karşı mücadeleyi yükseltmek amaçlıdır.
Talebimiz cinsiyetçi çalışma alanına müdahale etmek amaçlıdır.
Talebimiz ekonominin cinsiyetçi kimliğine müdahale etmek amaçlıdır.
Ve en önemlisi talebimiz eril, muhafazakâr ve liberal politikaların kadınlara dayattığı ev hapsine, işsizliğe, güvencesizliğe ve her türlü şiddet aygıtına karşı çıkarak, bilincimizi örgütlü ve özgürce ifade etmek amaçlıdır.
Bu kapsamda TBMM grubu bulunan siyasi partilerin kadın milletvekilleri ve ilgili komisyon başkanı ile görüşerek, 8 Mart’ın kadınlar için resmi tatil yapılması için destek istedik.
Randevu veren siyasi partilerle görüşmelerimiz olumlu geçmekle birlikte, iktidar partisinden ve ilgili bakanlıktan randevu alamadığımız gibi, herhangi bir geri dönüş de yaşanmadı.
İşte bugün bu açıklamayı TBMM önünde yapmamızdaki amaç iktidar partisindeki kadın milletvekillerine, Kadından Sorumlu Devlet Bakanı’na kadın sorununu sadece günü kurtarmacı değil, kadın temsiliyetine uygun politikaların gelişiminin önünü açan, güç katan, güven veren bir yaklaşımla ele almaya davet ediyoruz.
Mevcut iktidar, kadın sorunu görmezden gelmekte ve biz kadınları yaşamın tüm alanlarından tasfiye etmeye çalışmaktadır. AKP’nin liberal ve muhafazakâr politikaları nedeniyle kadınlar daha da yoksullaşmakta ve yaşam alanları giderek muhafazakârlaşmaktadır. Kamudaki istihdamın daralmasıyla birlikte kadınlar işgücünün piyasasında kendi hallerine bırakılmaktadır.
Bugün, dün olduğu gibi, kadınları yaşamın dışına itmeye çalışanlara karşı tekrar sözümüzü örgütlüyoruz ve diyoruz ki:
Her kadın için 8 Mart tatil günü gereklidir ve her politikanın kadın ayağına ihtiyacı vardır. Çünkü kadınlar 100 yıllık mücadeleyi dayanışma ruhu ve bilinciyle örgütlediler, bundan ayrılmak dostane değildir. Daha zamanımız ve gücümüz var değiştirip yenilemeye, örgütlemeye. Geç kalmayalım! Rusya’da, Çin’de ve birçok komşu ülkemizde olduğu gibi, 8 Mart’ın tatil olması yönündeki çalışmalarımızı ortaklaştıralım ve yasalaştıralım!
Bu mücadelemiz toplumun her kesiminden ezilen, dışlanan ama isyan eden, barış, emek, demokrasi ve kadın mücadelesinin ayrılmaz bütünlüğüne inanan bütün kadınlarla yaşamın her alanında yan yana, omuz omuza, el ele olduğumuz sürece başarılı olacağına inanıyoruz.
Çünkü gün dayanışma günüdür…
Çünkü gün direnme ve isyan etme günüdür…
Çünkü gün kadınların mücadele günüdür..
Yaşasın 8 Mart!
Yaşasın Kadın Dayanışması…!
KESK, DİSK, TTB