Dünyanın tüm işçilerinin-emekçilerinin, kapitalist sömürü ve baskıya, emperyalist saldırganlığa, her türlü ayrımcılığa karşı kol kola, omuz omuza vererek alanlara çıktığı 1 Mayıs bayramını coşkuyla selamlıyoruz.
Yaşamını alın teriyle kazananlar, işçiler, kamu emekçileri, işsizler, emekliler, öğrenciler, gençler, ev kadınları, ülkenin namuslu ve aydınlık insanları; dayanışmaya ve birlikte mücadeleye bugün her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır.
Küresel sermayenin ve işbirlikçisi AKP’nin doğa, emek ve halk düşmanı saldırılarını geri püskürtme günüdür.
İşsizleştirme, güvencesizleştirme, sefalet ücretine mahkum etme politikalarına karşı; insanca
yaşam, güvenceli iş ve güvenceli gelecek taleplerini birlikte haykırma günüdür.
Irkçı, gerici, asimilasyoncu, inkar ve imha politikalarına karşı özgür, eşit haklar temelinde Kürt sorununun demokratik çözümü, barış ve kardeşçe bir arada yaşamı tesis için birlikte mücadele günüdür.
F tipi ve diğer cezaevlerinde uygulanan tecride, hasta tutuklu ve hükümlülerin tedavilerinin engellenmesine karşı mücadele günüdür.
Doğanın kar için talanına; HES’lere, RES’lere, Nükleere karşı, yaşanılabilir bir çevre mücadelesini birlikte yükseltme günüdür.
AKP iktidarının baskı, yasak, gözaltı ve tutuklama terörüne karşı mücadele günüdür.
Başka bir dünya mümkün!
Emeği ve alın teri ile yaşamı var eden bizler, emekten, eşitlikten, özgürlükten, barıştan ve adaletten yana bir ülke ve dünya kurmanın mümkün olduğunu biliyoruz.
Böyle bir dünyayı kurmak, bizim ellerimizdedir.
Biz, bu ülkenin emekçileri;
Giderek artan iş cinayetlerine, esnek, güvencesiz, performansa dayalı çalıştırma, taşeronlaştırma ve özelleştirme uygulamalarına son verilmesi; 4/B,4/C,50/D,4924 gibi statülerde çalışan sözleşmelilere kadrolu iş güvencesi sağlanması,
Başta eğitim ve sağlık olmak üzere tüm kamu hizmetlerinde ticarileşmeye son verilerek, herkese eşit, parasız, demokratik, bilimsel, anadilinde eğitim hakkı tanınması, savaşa değil;
sağlığa ve eğitime bütçe ayrılması,
Aynı ya da benzer işi yapan emekçilerin mali ve sosyal haklardan eşit yararlandırılması, “eşit işe eşit ücret” ilkesinin yaşama geçirilmesi,
Cins ayrımcı uygulamalar ve kadınları eve hapsetme politikalarının, kadına yönelik şiddetin,
çocuk istismarının son bulması, tecavüzcülerin, şiddet uygulayanların korunmadığı, polis şiddetinin teşvik edilmediği adil bir yargılama için toplumsal adaletin tesis edilmesi,
Tüm çalışanlara, insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanması, çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi taleplerimizle; 1 Mayıs’ta yine alanlarda olacağız.
İnsanın insanı sömürmediği; hiçbir halkın dil, din, kültür farklılıkları nedeniyle baskı görmediği;
İnsanların açlıktan ölmediği; çocukların savaşlar sonucunda anasız babasız kalmadığı;
Doğanın talan edilmediği; nükleerin, asit yağmurlarının, kanser vakalarının, sakat doğumların, GDO’lu gıdaların olmadığı;
Milyonların işsizliğe, açlığa, sefalete ve güvencesizliğe mahkum edilmediği;
Türkiye’de, Ortadoğu’da ve bütün dünyada barışın, kardeşliğin, güvenceli yaşamın, adaletin ve dayanışmanın hüküm sürdüğü bir gelecek yaratmak için mücadelemize kararlılıkla, azimle, inançla devam edeceğiz.
‘Her gün 1 Mayıs; Her yer Taksim!’ şiarıyla;
Sesimizi dünyadaki sınıf kardeşlerimizle birleştirmek ve milyonları ortak taleplerde buluşturmak için,
Bize reva görülen açlığa, İşsizliğe, güvencesizliğe, işgale, savaşa, ve sömürüye karşı, barışı, kardeşliği ve yaşamı savunmak için,
1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ.
YAŞASIN 1 MAYIS!
BİJİ YEK GULAN!