AKP iktidarının 2004’den itibaren Haydarpaşa Gar ve Liman ile çevresindeki 1 milyon m2’lik kamusal ve kentsel ve tarihi sit alanı olan bölgeyi ticaret ve iş merkezine dönüştürmek istemesi ve bu kapsamda Haydarpaşa Gara trenlerin girişinin durdurulmasının üzerinden geçen 14 yılda bileşeni olduğumuz Haydarpaşa Dayanışması tarafından ilk haftadan itibaren başlatılan Pazar eylemlerinin 400.’cüsü 15 Eylül 2019 Pazar günü gerçekleştirildi.
400.hafata dolayısıyla Haydarpaşa Dayanışması ve Sendikamız tarafından yapılan çağrı ile 400.haftada tüm duyarlı kurumlar ve kesimler davet edildi.
Bileşeni olduğumuz ve yürütücülüğünü yaptığımız Haydarpaşa Dayanışması 2005 yılından bu yana vermiş olduğu mücadele ile gar ve liman sahasında endüstriyel işlevi sonlandırılarak gerçekleştirilmek istenen rantsal imar dönüşümüne izin vermedi.
Tren seferlerinin sonlandırıldığı 31 Ocak 2012 tarihinden itibaren çöküntü alanı haline getirilerek dönüştürülmek istenen tarihi gar binasının ve çevresinin yalnızlaştırılmasına hayır demek için 399 hafta Pazar günleri 13.00 ila 14.00 saatleri arasında “Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak” sloganımızla ses verdik.
Siyasi Partiler, Sendikalar, Demokratik Kitle Örgütlerinin üye ve Temsilcileri ile duyarlı vatandaşların katıldığı etkinlikte CHP ve HDP’den Milletvekilleri de katıldı.
Haydarpaşa Dayanışmasının bileşeni olan Sendikamızın İstanbul 1 Nolu Şube üye ve yöneticilerinin katılım gösterdiği etkinlikte Genel Başkanımız Hasan Bektaş’ta hazır bulundu.
Program kapsamında saat 13.00’de Haydarpaşa Garda önünde başlayan etkinlik Haydarpaşa Dayanışması adına yapılan basın açıklaması ve kurum temsilcilerinin konuşmalarının ardından Nejat Yavaşoğulları ve Şenol Morgül’ün dinletileriyle devam etti. Akşam ile Haydarpaşa Gar önündeki otoparkta film gösterimi ile tamamlandı.
Basın açıklamasını okuyan Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Esin Köymen tarafından yapılan açıklama aşağıdadır.
“Anayasaya ve evrensel hukuk kurallarına aykırı olan yasal düzenlemeler, planlar ve projelerle, Haydarpaşa Garı ve Çevresi, asli işlevlerinden, trenlerinden ve vapurlarından kısacası halktan kopartılarak kasıtlı bir yalnızlığa mahkûm edilmektedir. Bu yalnızlaştırmanın asıl amacı ise birçoğumuzun, denizi ve İstanbul’un o efsanevi siluetini ilk kez gördüğümüz, anılarımızın ve gündelik hayatımızın vazgeçilmez mekânı Haydarpaşa Garı, Limanı ve çevresini, Sirkeci Garı ile birlikte asli kullanımı olan İstanbul ve Anadolu’nun demiryolu, denizyolu ulaşım bağlantısını da ortadan kaldırarak kentsel ve toplumsal hafızamızdan silmektir.
İktidar sahiplerinin bu uğurda denemedikleri yol kalmamıştır. IMF ve Dünya Bankası’nın emri doğrultusunda “Dünya Ticaret Merkezi ve Kruvaziyer Liman” adı altında 7 gökdelenli planlar- projeler yapılmış, Olimpiyatlar bahanesiyle akıl dışı projeler ortaya sürülmüş, Haydarpaşa’ya banliyöler gelecek diye beyanlarda bulunulmuş, kültür ve sanat duyarlılığını kullanarak topluma makbul görünebilecek kültür merkezi, müze gibi kullanışlar öngörülerek meşruiyet yaratılmaya çalışılmıştır.”
“Bilindiği gibi 2003 yılından bugüne sermaye odaklı proje tehditlerine karşı direnenilen Haydarpaşa Garı ve Yakın Çevresi için; 2012 yılında hazırlanan İmar Planlarından Üsküdar İlçesi sınırları içinde kalan kısmının iptal edilmesiyle, Haydarpaşa Garı ve Yakın Çevresinin devasa bir turizm ve ticaret alanına dönüştürülmesi hukuken engellenmiş, sahip olduğu simgesel değerlerin korunması adına önemli bir kazanım elde edilmiştir. Ancak hala kasıtlı bir biçimde Haydarpaşa Gar ve çevresini, içerdiği değerlere ve asli fonksiyonuna uygun bir şekilde, koruma altına alacak Koruma İmar Planları yapılmamıştır.
Bugün de Koruma Kurullarınca ilan edilen geçici yapılaşma koşulları ve tahsis kararlarıyla bu çok önemli alan ve içindeki yapılar yıkılmakta, alanın fonksiyonel ve fiziksel bütünlüğü parçalanmaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, toplamda 65 bin 370 metrekarelik alanda, yapılan plan değişikliği ile Söğütlüçeşme tren istasyonu ve çevresindeki yeşil alanlara getirilen yoğun yapılaşmaların ve demiryolu kullanıcılarının ulaşım ihtiyacının çok ötesinde AVM görünümlü GAR BİNASI önerisinin asıl hedeflerinden birisi de Haydarpaşa Gar Binası ve Geri Sahasını kullanım dışı bırakmaktır.”
“Hukuksuzluğun, kuralsızlığın ve çılgınlığın ‘ilke’ haline geldiği günümüz koşullarında, kent, çevre, kamu ve emek değerlerine sahip çıkmanın zorluğu ile birlikte toplumsal dayanışmanın umudu ve gücünü de yaşamaktayız. Diktatörlüğe giden yolun kamusal varlıkların haraç-mezat satışı ve rantla örüldüğünün farkındayız. Buna karşın toplumsal duyarlılıkların ve toplumsal dayanışmanın bütün zorlukları yeneceğinin bilinci ve inancını taşımaktayız.
Toplum, Kent ve Çevre için Haydarpaşa Dayanışması olarak, yağmaya karşı mücadelemizin 14.yılı, dayanışma gönüllüsü arkadaşlarımızın büyük bir inat ve özverisiyle devam ettirilen Pazar nöbetimizin 400. haftasında Haydarpaşa ve çevresini arkeolojik, kültürel, tarihi ve kamusal kullanış ve değerleriyle birlikte savunmaya kararlı olduğumuzu ve bu konuda asla ödün vermeyeceğimizi bir kez daha yineliyoruz.”
“İstanbul’un en önemli kimlik öğelerinden biri olan Haydarpaşa Garı, yakın çevresi ve liman sahasıyla birlikte gelecek kuşaklara önemini ve işlevini koruyarak taşımakla yükümlü olduğumuz bir mirastır. Bu mirasın korunması, biz duyarlı kuruluşların ve kentlilerin olduğu kadar, başta Koruma kurulları belediyeler ve TCDD olmak üzere ilgili idarelerin ve kamu kurumlarının da görevidir, sorumluluğudur.
Bizler duyarlı yurttaşlar, Kadıköylüler, Üsküdarlılar, İstanbullular olarak oyuna gelmeyeceğimizi, ‘talana ve rantiyeye’ geçit vermeyeceğimizi sorumlu ilgili ve yetkililere bir kez daha ilan ediyor ve kamu idarelerini asli görevlerini yerine getirmeye davet ediyoruz.”