Hava-İş Sendikası’na üye 14 bin çalışanı kapsayan Toplu İş Sözleşmesi’nde THY yönetiminin bu uzlaşmaz tavrı nedeniyle anlaşmaya varılamaması üzerine Hava İş Sendikası 15 Mayıs tarihinde grev kararı almıştır.
THY’de uzun süredir kazanılmış hakların gasp edilmeye çalışıldığı, çalışanların daha yoğun ve olumsuz şartlarda çalışmaya zorlandığı, mobbing ve türlü baskıların uygulandığı bilinmektedir.
Yakın zamanda AKP iktidarı tarafından çağdaş hiç bir ülkede bulunmayan ve uluslararası normlara aykırı olarak havacılık hizmetlerine grev yasağı getirilmesinin ardından bu yasaya tepki gösteren 305 Türk Hava Yolları (THY) emekçisinin işlerine hukuksuz olarak son verilmişti.
346 gündür direnişte olan THY A.O ve TEKNİK A.Ş işçilerinin işe dönmek için verdikleri mücadele halen devam etmektedir.
Hava-İş Sendikasının almış olduğu grev kararını Maliye Bakanı Mehmet Şimşek grev olursa işverenin yanında olacağını ve THY işvereninin yalnız olmadığını beyan etmiştir. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ise bazı basın yayın organlarında yer aldığı gibi “Şirketin geleceği için sendikanın daha sorumlu davranması lazım… Greve gidebilirsin… Ne olacak? Diğer şirketler sizin elinizdeki müşteri potansiyelini alacak… Ondan sonra daha çok işçi çıkarılacak.” tehdidiyle bu yasal ve hukuksal grev kararını işveren gibi düşünerek ifade etmesi kabul edilecek bir tutum ve tarz değildir.
Bu tür söylemler emekçilerin kanuni hakkı olan grevi kırmak ve hiçleştirmekten başka bir durum değildir. Bu tür söylemleri şiddetle kınadığımızı bir kez daha buradan söylüyoruz. Hava İş’i sorumlu davranmaya çağıranlar neden üzün süreden beri bu sorunun çözülmesi için üzerlerine düşen sorumlulukları yerine neden getirmemişlerdir.
Hükümetin Bakanları sosyal hukuk devletince Anayasal ve yasal olarak güvenceye alınmış en temel haklar konusunda açıkça ihlal içindedir.
Havacılıkta THY yönetimi istedi diye anti demokratik grev yasağı getirildi haksız olduğu anlaşıldı yasak kaldırıldı. İşten çıkardıkları 305 işçiyi yasadışı eylem yaptı dediler, Yargıtay adalet önünde son kararını verdi ve işçileri haklı buldu işe iade kararı verdi.
Basın ve kamuoyu önünde işten çıkarılanlarla ilgili “ hukukun gereğini yerine getireceğim” diyen THY yönetimi bu sözünü yerine neden getirmedi bilmiyoruz.
Anayasa ve yasalardaki güvence altına alınmış grev hakkına yönelik tehditler İLO, AB ve diğer tüm ulusal ve uluslararası yasalara aykırılık taşımaktadır.
Hem siyasi iktidarı hem de THY yönetimini Hava İş Sendikası ve üyelerine yönelik baskı ve tehditlere son vermeye çağırıyoruz.
Sendikamızın da üyesi olduğu Uluslar arası Taşımacılık Çalışanları Federasyonu (ITF) ve Avrupa Taşımacılık Çalışanları Federasyonu (ETF) üyesi olan ulaştırma işkolunda örgütlü kardeş sendikamız Hava-İş Sendikası nezdinde tüm emekçilere yönelik bu saldırıya karşı Sendikamız olarak Hava-İş Sendikasının yanındayız.
Hava-İş Sendikasının verdiği mücadele mücadelemizdir.
Hava İş Sendikası Yalnız Değildir!
Yaşasın Sınıf Dayanışması!
Merkez Yönetim Kurulu