AKP iktidarının ve TCDD Genel Müdürlüğü yönetiminin TCDD’de yürüttükleri siyasal kadrolaşma ve yaptıkları haksız ve hukuksuz atamalar hız kaybetmeden devam etmektedir. TCDD yönetimi kendisine yakın sendika yönetici ve üyelerini istedikleri yerlere atayarak iş barışını bozan uygulamalara imza atmakta ve halen de bu uygulamalarını sürdürmektedirler. Tüm girişimlerimize rağmen işyerlerimizde yaşanan olumsuzluklara karşı tepkimizi göstermek, bu kararların durdurulmasını sağlamak üzere 5 Nisan 2011 Salı günü saat 12.30’da Ankara’da TCDD Genel Müdürlüğü Protokol kapısı önünde, Şubelerimiz tarafından ise Bölge Müdürlükleri önünde basın açıklamaları ve oturma eylemleri yapılmıştır.
TCDD Genel Müdürlüğü önünde Genel Başkanımız Yavuz DEMİRKOL tarafından okunan basın açıklamasının ardından Konfederasyonumuz Genel Başkanı Döndü TAKA ÇINAR da açıklamalarda bulundu. Diğer Sendikalarımızdan yöneticilerinde katıldığı eylemde basın açıklamasının okunmasının ardından oturma eylemi yapıldı. Okunan basın açıklamamız aşağıdadır.
Video:
{flv}008.siyasi-kadrolasma.001.05042011{/flv} {flv}008.siyasi-kadrolasma.002.05042011{/flv}
Fotograflar:
{gallery}foto-galeri/2.007.siyasi-kadrolasma-eylemi05042011{/gallery}
KAZALARDAN DERS ALMAYAN TCDD YÖNETİMİ YENİ HAKSIZ VE HUKUKSUZ ATAMALARIYLA KAZALARA DAVETİYE ÇIKARIYOR!
Değerli Basın Emekçileri,
AKP’nin 9 yıllık kesintisiz tek başına iktidarında yürüttüğü siyasal kadrolaşma ilk günkü hızından hiçbir şey kaybetmeden devam etmektedir. Ülkenin her kurumunu kendi arka bahçesi yapmakta kararlı davranan AKP birbirinden bağımsız olması gereken yasama- yürütme-yargı erklerini kendi dünya görüşü etrafında bağımlı hale getirmektedir.
AKP’nin İktidara geldiği günden beri Demiryollarında yaşanan kaza ve siyasi kadrolaşmalar ile gündemden hiç düşmeyen TCDD yönetimi seçim öncesi yeni siyasi kadrolaşma dalgası ile demiryolu güvenliğini hiçe sayan haksız ve adaletsiz atamalara devam ediyor.
Kamu yönetiminin temel ilkelerinden olan kariyer ve liyakat ilkeleri bir tarafa bırakılarak atamalar yapılmaktadır. Atamalarda aranan ise siyasal yandaşlık ve AKP’ye yakın sendika üyeliği gibi kamu yönetiminde olmaması gereken özelliklerdir. Demiryolcuları rencide eden ve ömrünü demiryollarına adayanların emeğini yok sayan bu uygulamaları şiddetle kınıyoruz.
Bilindiği gibi ülkemizde “Kanuni İdare İlkesi” benimsenmiştir. Bu nedenle bütün kamu kurum ve kuruluşları görevlerini yerine getirirken yasalara ve mevzuata uygun davranmakla yükümlüdür. Kanuni idare ilkesi idarenin tüm işlem ve eylemelerinin hukuka uygun olmasını gerekli kılar. Bu aynı zamanda TCDD’nin bir şirket olmadığı ve şirketin de sahiplerinin Kurum yöneticileri olmadığını teminat altına alan bir ilkedir.
21 Mart 2011 tarihinde Merkez Yönetim Kurulu olarak TCDD Genel Müdürü ile yapılan görüşmede bu haksız ve adaletsiz atamalara yönelik sendikamızın kaygıları ve demiryolcuların tepkileri iletilmesine rağmen bu konuda herhangi bir olumlu gelişme ne yazık ki yaşanmamıştır TCDD Yönetimi adaletsiz uygulamalarını derinleştirmeye devam etmiştir.
Sendikasının Genel Kurulunda seçim kaybeden bir sendika başkanını önceki unvanı olan Büro Şefliğinden Eğitim ve Öğretim Dairesi Başkan Yardımcılığına atamada sakınca görmeyen TCDD yönetiminin yeni kurulan Trafik Dairesinin yapılanmasındaki uygulamaları keyfiliğin ve hukuk tanımazlığın somut göstergeleridir.
Trafik Dairesi Başkanlığına, Ulaştırma Memur Sen Eski Genel Başkanını atayan TCDD yönetimi tarafından bu dairenin taşra teşkilatının da aynı mantıkla oluşturulması demiryolu güvenliği acısından kaygılarımızı kamuoyu ile paylaşma zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır.
Örneğin 6. Bölge Müdürlüğü emrinde yıllardan beri Trafikten sorumlu Müdür Yardımcısı olarak çalışmakta olan Üyemiz Ünal KARADAĞ’ın yeni kurulan Trafik Servis Müdürlüğüne atamasının yapılması gerekirken bu atamanın yapılmaması tarafımızdan bir cezalandırma olarak kabul edilmektedir.
Yapılan diğer haksız uygulamalara şu örnekler verilebilir. Ancak 1. Bölge Müdürlüğünde 05 Aralık 2010 tarihinde yapılan Trafik Servis Müdür Yardımcılığı sınavını kazanamayan bir Başkontrolör Servis Müdür Yardımcısı unvanında iki personel varken Trafik Servis Müdürü olarak görevlendirilmiştir. Başkontrolör unvanı Servis Müdür Yardımcılığının altında bir unvan olup, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (II) sayılı cetvelde sayılan bir pozisyondur. Trafik Servis Müdürlüğü kadrosu ise aynı KHK’nin eki (I) sayılı cetvelde yer alan bir kadrodur.
Yapılan uygulama kurum hiyerarşisini bozduğu gibi açıkça hukuksuzdur.
Şöyle ki; Devlet Personel Başkanlığı kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarında 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki (II) sayılı cetvelde sayılan bir pozisyonda görev yapmakta olan sözleşmeli personelin, aynı KHK eki (I) sayılı cetvelde yer alan bir kadroya veya bir başka sözleşmeli personel pozisyonuna 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86. maddesi kapsamında vekâlet edemeyeceği hususunda değerlendirmede bulunmuştur.
Ayrıca 30 Ocak 2010 Tarihli 27478 Sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan “Sendikal Gelişmeler Doğrultusunda Alınacak Önlemler” başlıklı 2010/2 Genelgede de; “399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarında çalışan sözleşmeli personelin bu Kanun Hükmünde Kararnamenin eki 1 sayılı Cetvele tabi memur kadrolarına ve diğer sözleşmeli personel pozisyonlarına, memur statüsünde çalışanların ise sözleşmeli personel pozisyonlarına vekâlet ettirilmemesi hususuna azami özen gösterilecektir.” hükmü getirilmiştir.
Yine 1. Bölge Müdürlüğü Yol Servis Müdürlüğüne kadrolu Yol Servis Müdür Yardımcıları dururken Yol Servis Müdürü olma koşulunu taşımayan bir Baş kontrolörün, Yük Servis Müdürlüğüne kadrolu Yük Servis Müdür Yardımcıları dururken Yük Servis Müdürü olma koşulunu taşımayan, hatta Yük Servis Müdür Yardımcılığı sınavına bile giremeyen bir Başrepertitörün, İstanbul Banliyö Servis Müdürlüğü görevini Banliyö Servis Müdürü olma koşulunu taşımayan bir personelin görevlendirilmesi hukuksuzdur.
Çünkü Danıştay 3. Dairesinin 02.11.1977 tarih ve 77/1117 Esas, 77/1035 sayılı Kararına göre, bir görevin vekâleten yürütülmesi halinde görevin nitelikleri değişmeyeceğinden, bir görevi vekâleten yürütecek olanların asil memurun tüm yetkilerini taşımasının gerekliliği ve hizmetin yürütülmesi için vekil olarak atanacakların asilde aranan şartlara sahip olmasının zorunlu olacağı belirtilmiştir.
Diğer Bölgelerde de Servis Müdür Yardımcıları arasından Trafik Müdürlüğüne yapılan görevlendirmelerde de hangi kıstaslara göre hareket edildiği belirsizdir.
Yine bazı bölgelerde Servis Müdür Yardımcılığı görevini yürütürken girdikleri görevde yükselme sınavlarını kazanamayanların tekrar aynı görev için görevlendirilmelerindeki ısrar da anlaşılamamıştır.
Ayrıca Servis Müdürlükleri de görevde yükselme sınavına tabi unvanlar arasında sayılmıştır. Kurumun yönetmenliğin 22. maddesini gerekçe göstererek Servis Müdürlüklerine sınavsız atama yapması da hem kariyer- liyakat ilkelerine uymamakta, hem de yapılan uygulama adaletsizliğe yol açmaktadır. Ünlü düşünür Herakleıtos’un dediği gibi “Adaletsizliği bir yangından daha çabuk önlemeliyiz.” BTS olarak bu adaletsizliklere asla göz yummayacağız. Ve susmayacağız
Sendikamız başta demiryolu seyrüsefer güvenliği olmak üzere çalışanlar arasındaki iş barışı ve adalet duygusunu zedeleyen bu uygulamaları 9-10 Nisan 2011 tarihinde yapılacak başkanlar kurulun değerlendirecektir. Başkanlar kurulumuzda çıkacak eylem ve etkinlik takvimini kamuoyu ile paylaşacaktır.
Bir kez daha TCDD Genel Müdürlüğü yönetiminin hiçbir haklı gerekçesi olmayan tamamen keyfi, kayırmacı, çalışma huzurunu ve iş barışını bozan, kurum çalışanlarını kuruma ve işine karşı yabancılaştırmaya yol açan bu uygulamalarına derhal son verilmesini istiyoruz.