Son anahat treninin Haydarpaşa Gardan gidişinin ardından garın merdivenlerinde başlatılan Pazar eylemliliklerinin 500. Haftasında (8 Ağustos 2021) Haydarpaşa Dayanışması yaptığı basın açıklamasında trenler gelene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini ifade ettiler. Haydarpaşa Dayanışması adına Sendikamız İstanbul 1. Nolu Şube Sekreteri Gökhan Düzelten tarafından okunan basın açıklamasının metni aşağıdadır.
Basına ve kamuoyuna
5 Şubat 2012 tarihinde Haydarpaşa Gar MERDİVENLERİNDE Haydarpaşa‘nın trensiz bırakılarak çöküntü alanı haline getirilmesinin ardından, 5 Şubat 2012 tarihinde Gar Merdivenlerinde başlayan pazar eylemlerinin 500. haftasındayız.
Ülkemiz ormanlarında yangınlar sürerken benzer hasarları bu güne kadar birçok kez yaşamış Haydarpaşa Garı, ateş ve dumanın yarattığı acıyı bugün yeniden ve daha derinden hissetmektedir.
Haydarpaşa Gar Binası 19 Ağustos 1908 tarihinde açılışından hemen sonra bekleme salonlarının olduğu katta çıkan yangında hasarlanmış, bakım ve onarım çalışmaları sonrası 4 Kasım 1909 tarihinde sade bir törenle tekrar hizmete alınmıştır.
6 Eylül 1917 tarihinde Suriye cephesine gönderilecek mühimmat trenine sabotaj yapılması nedeniyle Gar ve Liman tesisleri büyük hasar almış, cepheye gidecek bir tren ve asker hayatını kaybetmiştir. 4 Temmuz 1918 ve 18 Ekim 1918 günü İngiliz uçaklarının hava saldırısına maruz kalan Haydarpaşa Garı’nın yanık yarası daha da derinleşmiştir.
15 Kasım 1979 tarihinde, İndependanta adlı Romen tankerinin infilakı sırasında Haydarpaşa Garı’nın vitrayları kırılmış ve ahşap doğramaları hasar almıştır.
28 Kasım 2010 tarihinde, yetkisiz bir firma tarafından çatı katında sürdürülen izolasyon çalışması esnasında 1. derecede tarihi eser olan Haydarpaşa Garı’nın çatısının dörtte üçü yanmıştır.
Bu gün iklim krizinin sonucu olarak ülkemizde ve Avrupa ülkelerinde sel (Karadeniz, Doğu Anadolu, Almanya Belçika) orman yangınları (Ege ve Akdeniz kıyıları, İspanya, İtalya, Lübnan) yaşanmaktadır. Akdeniz ve Ege kıyılarımızda ormanlarda hala devam eden yangınlara havadan ve yerden müdahalede eksik kalınması haklı eleştirileri beraberinde getirmiştir. İstanbul gibi mega kentin göbeğinde Haydarpaşa Gar binası yanarken de eksik ve yanlış (deniz suyu kullanımı) müdahale yapılması hasarı artırmış, yangının daha uzun sürmesine yol açmıştı.
Kent merkezlerinde tarihi yapılardaki ve kıyılarımızdaki ormanlarda meydana gelen yangınlara, sermaye temsilcileri ve iktidarlar göstermelik bir göz yaşı dökseler ve imara açılmayacak sözü verseler de bugüne kadar ki uygulamalar gözlerinden dökülenlerin timsah gözyaşı olduğunu göstermiştir.
Zira, 28 Kasım 2010 Haydarpaşa Garı’nın çatı yangının üzerinden sadece iki yıl geçmişti ki; Haydarpaşa Gar, Liman ve Geri Sahası’ndaki 1.000.000 metrekarelik taşınmaz TCDD Yönetim Kurulunun 12.09.2012 tarih ve 19/200 sayılı kararı ile gelir getirici yönden değerlendirilmesi için Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na devredilmişti.
Bugün de benzer şekilde, 7334 sayılı “Turizmi Teşvik Kanunu ile bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un, tam da orman yangınlarının başladığı 28 Temmuz 2021’de resmi gazetede yayımlanması bir tesadüf olamaz. Kanunun 1’inci maddesi “d” fıkrasına göre, “Kültür ve Turizm gelişme Bölgeleri dışında kalsa bile” orman arazileri “kamu yararı” kapsamına alınarak turizm yatırımcılarına açılabilecek. “Yeri, mevkii ve sınırları Cumhurbaşkanı kararıyla tespit ve ilan” edilecek bu alanlardaki bütün devlet taşınmazları da turizm kapsamına alınabilecek.
Haydarpaşa Garı’nın 1917 ve 1918’de meydana gelen hasarlarını onarmak için 1930 yılında yılında başlanan restorasyon, dönemin teknolojik yetersizliklerine rağmen 3 yıl içinde tamamlanmışken; 2010 çatı yangınının hasarı için 2016 yılının başında başlanan restorasyon aradan geçen 5 yıla rağmen hale bitirilememiştir.
Marmaray/Yenikapı kazılarında 8 bin yıllık arkeolojik buluntuları yerinde sergile(ye)meyen İstanbul Arkeoloji Müzeler Müdürlüğü, oteller zinciri sahibi Kültür Bakanına sırtını dayayarak Haydarpaşa’daki 2 bin yıllık buluntuların yerinde sergilenmesi, Gar binasına müze işlevi verilmesini, Gar sahasına ayrıca iki adet müze yapılarak, roro gemileri ile gelecek yolcuların müze içinden geçirileceği bir çevre düzenlemesinde ısrarını sürdürmektedir.
Haydarpaşa Garı’nın trenlerden, vapurlardan kopartılarak tarihi ve endüstriyel işlevinin sonlandırılması girişimlerine karşı, 2005’ten beri sürdürdüğümüz sokak ve hukuk mücadelemiz devam edecektir. 500 haftadır aralıksız gerçekleştirdiğimiz pazar nöbetlerinde “Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak” sloganımızı her defasında daha yüksek sesle haykıracağız.
Yangınları göz göre göre söndürmeyenlere, Haydarpaşa Garı’nı eylemcilere kapatanlara inat, toplumun ortak yararı ilkesiyle yaşamı yeniden tesis etmek için dayanışmadan güç almaya devam edeceğiz. Ormanlarımızı, derelerimizi, denizlerimizi ve Haydarpaşa Garı’nı kısacası hem kırsal hem de kentsel müştereklerimizi savunmayı ve gerektiğinde yeniden inşa etmeyi inatla sürdüreceğiz.
Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak
Toplum Kent ve Çevre İçin
Haydarpaşa Dayanışması