Millet İttifakının “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” nde yer alan Ulaştırma Politikalarına Eleştirimiz
“TEK ADAM REJİMİNE DE SERMAYE YANLISI POLİTİKALARA DA KARŞIYIZ.”
Millet İttifakını oluşturan 6 siyasi parti tarafından “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” 30.01.2023 tarihinde kamuoyuna duyuruldu.
Açıklamalarında belirtildiği üzere “altı siyasi parti olarak destekleyeceğimiz Ortak Cumhurbaşkanı Adayı’nın Seçim Beyannamesinin ve seçimlerden sonra uygulanacak Hükümet Programının ana omurgasını” oluşturan Mutabakat Metni ile seçimleri kazanmalarının ardından uygulanacak politikalara ilişkin genel ve sektörel değerlendirmeler yapılmıştır.
Pek çok konu başlığına yer verilen “Ortak Politikalar Mutabakat Metni”nde örgütlü olduğumuz ulaştırma işkolunda yer alan demiryolları, havalimanlara ve deniz taşımacılığına ilişkin politikalara yer verilmiştir.
Mutabakat metni içeriği itibariyle; AKP hükümetinin yaşamın her alanındaki politikaları karşısında ezilen halk kitlelerinin karşı duruşu ve mücadele eden bizler açısından eleştirilecek yanları olmakla birlikte tek adam rejimine karşı bir güç odağı olması ve tek adam rejimini sonlandırabilecek bir yapı olması itibariyle Millet İttifakının diğer alanlara yönelik politikalarına eleştirilerimiz ayrı bir konu olmakla birlikte metinde geçen ulaştırma alanına dair eleştirilerimizi belirtmek isteriz.
1980 askeri darbesiyle başlayan ve AKP döneminde artarak devam eden neoliberal ekonomi politikalarının ülkemizi getirdiği nokta ortadadır. Kamunun tasfiye edildiği, sermayenin devlet eliyle büyütülüp kamu kaynaklarının bir avuç sermayedara aktarıldığı bir tablo karşısında bizler bu uygulamaların tam tersine ekonomi politikalarında kamucu bir bakış açısını savunurken demiryolları gibi bir sektörün sermayeye açılarak peşkeş çekilmesi ve uygulanan politikaların demiryollarını nasıl içinden çıkılmaz bir noktaya getirildiğini yaşayarak görmekteyiz.
Tüm bu olumsuz tablonun nedeninin uygulanan neo liberal politikalar olduğu orta yerde durmakta iken Millet İttifakının yaşanan sorunların kaynağını “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile keyfi ve kural tanımaz yönetim anlayışıdır” olarak tarifleyerek sorunu sadece tek adam iktidarına dayandırması ve tek adam rejimi sonlandığında tüm sorunların da ortadan kalkacağı yaklaşımı gerçek sorunları tespit etmemek ve esas itibariyle bu olumsuz tablonun asıl nedeninin sermaye yanlısı politikalar olduğunu reddetmektir.
Ortak Politikalar Mutabakat Metni”nin ulaştırma politikaları başlıklı bölümünde;
“Kamu Özel İşbirliği (KOİ) projelerinden kaynaklanan garanti ve diğer koşullu yükümlülükleri şeffaf bir biçimde yayınlayacağız.” ve “Ulaştırma sektöründeki Kamu-Özel İşbirliği projelerinin tümünü teknik, idari, hukuki ve yasama denetimine tabi tutacağız.”
Denilerek kamunun özel sektöre peşkeş çekilmesinin sürdürüleceği,
“TCDD ve TCDD Taşımacılık A.Ş.’ni çağdaş yönetim sistemlerinin gerektirdiği kâr ve maliyet odaklı şirket yönetim uygulamalarına kavuşturacağız.”
“Özel sektörün demiryolu taşımacılığına doğrudan tren ve dizi sahibi olarak girmesi için öngörülebilir, rekabetçi ve şeffaf bir piyasa düzeni kuracak, gerekli destek ve teşvikleri sağlayacağız”,
“Özel sektörün demiryolu taşımacılığına doğrudan tren ve dizi sahibi olarak girmesi için öngörülebilir, rekabetçi ve şeffaf bir piyasa düzeni kuracak, gerekli destek ve teşvikleri sağlayacağız.”
denilerek demiryollarının kamusal bir hizmet olmaktan uzaklaştırılması, ticarileştirilmesi, sermayenin istek ve talepleri yönündeki adımların sürdürüleceğinin ifade edildiğini görmekteyiz.
Aynı bölümde;
“Nitelikli personel istihdamını ve teknolojik ilerlemeyi sağlamaya dönük olarak TCDD Meslek Lisesi ve TCDD Çırak Okulu açacağız”
denilerek bizlerin talebi olan bir noktaya değinilmekle birlikte bugün istihdam edilecek personel yetiştirmek üzere pek çok üniversiteden her yıl binlerce öğrenci mezun olarak hayata atılırken, demiryollarına bütünlüklü bir istihdam politikasıyla yaklaşılması gerekmektedir.
Bugün demiryollarının geldiği olumsuz durumun düzeltilmesi ciddi bir politika değişikliğini gerektirmekte olup üst kademelere dışardan atamalar yerine kurum içinden yetişmiş nitelikli kişilerin atanması, diğer yandan ise hizmet alımı ve taşeronlaşma başta olmak üzere faklı statülerde personel istihdamından vazgeçilmelidir.
AKP’nin hava ulaştırmasına yönelik politikalarının geldiği yer; plansız ve programsız bir şekilde, fizibilitesi yapılmamış projelerle birbirine çok yakın olan ve yolcu garantili havalimanları yapılması ve bu havalimanlarını kullanan yolcu sayısısın çok düşük olmasıdır. Önümüzdeki dönemde sermaye yanlısı olmayan, toplumsal ihtiyaçları gözeten bir yaklaşımla planlamalar yapılmalıdır.
“Ortak Politikalar Mutabakat Metni”; AKP hükümetleri eliyle yaşamın her alanında hayata geçirilen anti demokratik, hukuk dışı, adaletten uzak kamunun tasfiye edildiği, ekonominin zengini daha da zengin ettiği, özgürlüklerin yok edildiği, eşitsizliklerin derinleştiği, demokrasinin askıya alındığı politikalar karşısında bu kötü gidişe kimi açılardan bir dur demek anlamı taşısa da gerek genel ekonomik politikaların gerekse de demiryolu politikalarının kamucu ve toplumsal politikalar olmaktan uzak, mevcut politikaların sürdürücüsü olunduğu bir politik ve ideolojik bir duruşu işaret etmektedir.
Bugün tek adam rejiminin yarattığı tahribatı ortadan kaldırmak vaadiyle ortaya çıkan Millet İttifakının bu yaklaşımının yanlışlığını belirtmek isteriz.
Bugüne kadar demiryollarının, nitelikli ve kamusal bir hizmet olarak verilmesi başta olmak üzere yurttaşların çıkarlarını koruyan bir yerden bakan yaklaşımımız, demiryollarının içinde bulunduğu durumu değerlendirdiğimizde doğruluğumuzu göstermektedir.
İster tek adam rejimi eliyle ister seçimleri kazanmaları durumunda yeni kurulacak ittifak eliyle olsun; kamunun tasfiyesi, demiryolu sektörünün sermayeye teslim edilmesi bizlerin savunacağı ya da kabul edeceği politikalar değildir.
Millet ittifakının bugün açıklamış olduğu “Ortak Politikalar Mutabakat Metni”nde yer alan demiryolu politikaların yanlışlığını belirtir, yarın iktidar olmak üzere seçimlere hazırlanan siyasi partilerin bu eleştirilerimizi dikkate alması gerektiğini hatırlatmayı görev olarak görüyoruz.
Merkez Yürütme Kurulu