Haydarpaşa eyleminin 636. Hafta’sında Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının “Özel Proje Alanı” olarak Kültür ve Turizm Bakanlığına devri ile ilgili Haydarpaşa Gar önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
Genel Sekreterimiz Murat ORAL, Genel Hukuk TİS ve İnsan Hakları Sekreterimiz Hasan Bektaş ile İstanbul 1 Nolu Şube Başkanımız Harun GÖKAY, Şube yöneticilerimiz ve üyelerimizin katıldığı TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şb bşk Alper Ünlü’nün konuşma yaptığı ve Mimarlar Odası Kadıköy Baştemsilcisi Saltuk Yüceer’in okuduğu basın açıklamasında Haydarpaşa ve Sirkeci Gar’ın Gar olarak korunması için mücadelemizin süreceği belirtildi.
17 Mart 2024
Basına ve kamuoyuna;
Yüzyılı aşkın süredir yolcularına hizmet veren İstanbul’un merkez tren garları Haydarpaşa ve Sirkeci, dönüşüme tabi tutulup imar rantı elde etmek için son 20 yıldır toplumsal yaşamdan uzaklaştırılmıştır.
Haydarpaşa Dayanışması, kurulduğu 2005’ten bu yana kentsel dönüşüm projeleriyle özelleştirilmek istenen Haydarpaşa Garı’nı ve çevresini ulaşım işlevine, belleğine, kültürel ve endüstriyel mirasına uygun biçimde, bir kamusal ulaşım mekânı olarak korumak için zorlu bir mücadele vermektedir. Dayanışmamız, 19 yıldır sürdürdüğü kentsel mücadele kapsamında, onlarca eylem, basın açıklaması, yürüyüş, sanatsal ve akademik buluşma, nöbet ve kampanya gerçekleştirerek hem sokak hem de hukuki alanda sürekli bir mücadeleyi örgütlemiştir. Bu nedenle bugün 636. Pazar nöbetinde bir kez daha Haydarpaşa Garı’nda bir aradayız.
19 yıllık kent hakkı mücadelemizde Haydarpaşa Garı’nı otel, dünya ticaret merkezi, tasarım merkezi, AVM ve müze gibi pek çok sermaye odaklı kentsel dönüşüm projesinden ve girişiminden kurtarmayı başardık. Gelinen aşamada, 10 yılı aşkın süredir tren ulaşımına ve yurttaşlara kapalı olan Haydarpaşa Garı’nın; yapılmakta olan restorasyon ve düzenlemelerin tamamlanarak trenlerle bir an önce ve yeniden buluşması beklenirken, bugün Haydarpaşa Garı’mız bir kez daha kültür ve sanat adı altında dönüşüm tehditti içerisindedir.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında yapılan protokol ile Haydarpaşa ve Sirkeci Gar binaları ve demiryolu işlevi dışındaki alanlarının Kültür ve Turizm Bakanlığına ön protokolle devredilmesi söz konusu olmuştur. Akabinde ise bu alanlar sermayenin kullanımına verilmek amacı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından “özel proje alanı” olarak ilan edilmiştir.
Buna göre; “İstanbul’un kültürel zenginliğini artırmak ve korumak, marka değerine katkı sağlamak” gibi vitrin söylemler kullanılarak, Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının “bir sanat destinasyonuna, bienal ve sanat merkezine” dönüştürülmek istenildiği belirtilmektedir. Daha önce Emek Sineması’nda yapıldığı ve Haliç Tersaneleri’nde girişildiği gibi sözde sanat kılıfıyla hazırlanan dönüşüm hamlelerinden birinin bu kez de Haydarpaşa Garı’nda denendiğini görmekteyiz. Oysa burada kamu yararı taşıyan ve ortak yarara hizmet eden hiçbir sanat anlayışı olmadığı ortadadır. 112 yıllık Sirkeci-Kazlıçeşme arasındaki çift hattın “Raylı Sistem ve Yaya Odaklı Yeni Nesil Ulaşım” adı altında tek hatta düşürülmesinin de aynı kandırmacanın bir başka parçasıdır.
Şehrin ulaşım mekânlarına sanat yoluyla el konulması, yalnızca bu mekanların kaybına yol açmakla kalmayacak, aynı zamanda belli toplumsal kesimlerin yerinden edilmesine de neden olacaktır. Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının sanatsal içerikle yeniden tasarlanması hatası durumunda, buralarda çalışan işçi ve memurlar kent merkezinden sürülmüş ve yerinden edilmiş olacaklardır.
Bizler sanatın iktidar ve sermaye eliyle araçsallaştırılarak, kentsel dönüşüm ve soylulaştırma girişimlerinin meşrulaştırma aleti olmasına karşıyız. İstanbul gibi bir şehirde sanat destinasyonu haline getirilecek belki de en son yerler Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarıdır; çünkü şehrimizin raylı taşımacılıktaki ulaşım organizasyonu, garlarımız kapalı olduğu için büyük zorluklar içinde gerçekleştirilmektedir. İstanbul’un raylı taşımacılık altyapısı ve hizmetleri acilen merkezi garlarına kavuşturulmalıdır. Haydarpaşa ve Sirkeci Garları, bienal ya da müze içeriğiyle değil, tarihine uygun biçimde ulaşım merkezi niteliğiyle planlanmalıdır.
Bizler inatla ve ısrarla, Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının İstanbul’un merkezi garları olarak ve tüm kent sakinlerine açık bir kamusal mekân olarak korunması gerektiğini söylüyoruz. Çünkü görüyoruz ki İstanbul’un raylı taşımacılığının Haydarpaşa ve Sirkeci Garı gibi ulaşım merkezlerine bugün her şeyden çok ihtiyacı bulunmaktadır.
Merkezi garlar olmaksızın şehir içi ve şehir dışı tren işletmeciliği sürekli aksaklığa uğramaktadır. Vatandaşların kent merkezinden yola çıkıp, Türkiye’nin veya Avrupa’nın çeşitli yerlerine rahat biçimde seyahat etme hakkı ellerinden alınmıştır. İstanbul’dan başlayıp trenle seyahat etmek, artık pek çok aktarmanın ve ekstra maliyetin ağırlığı altında bir eziyete dönüşmüştür. Şehir kimliğine ait olan vapur ve tren birlikteliği toplumsal yaşamdan koparılmıştır. Marmara ile Haydarpaşa bağlantısı kurulmadığı için olası bir afet durumunda iki yakayı birbirine bağlayan ulaşım aksı sekteye uğrayacaktır. Ayrıca Haydarpaşa ve Sirkeci Garları, deprem gibi acil durumlarda da önemli bir ulaşım merkezi olacağından bu niteliklerinin korunması hayati önem taşımaktadır.
Haydarpaşa ve Sirkeci Garları, mimarisi ve tarihiyle yalnızca İstanbul veya Türkiye’nin değil tüm dünyaya ait kültürel miraslarından biri ve kent belleğinin ayrılmaz parçasıdır. Haydarpaşa Garı, Bağdat’tan İstanbul’a, Sirkeci Garı’ndan Paris’e kadar, Doğu ve Batı arasında tren raylarıyla örülü kültürel bir köprü anlamı taşır. Bu nedenle Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının kamu yararı gereği tarihsel ve kültürel yönleriyle ulaşım işleviyle korunması gerekmektedir.
Haydarpaşa Dayanışması olarak, hala sürmekte olan restorasyonun tamamlanarak Haydarpaşa Garı’nın ve geri sahasının eskisi gibi merkezi gar olarak, konvansiyonel, bölgesel ve şehir içi trenlerle kucaklaşmasını talep ediyoruz. Mevcut arkeolojik kazıların ve buluntuların sergilenmesinin, Haydarpaşa Garı’nın ulaşım işlevine ve kullanım değerine zarar vermeden gerçekleştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nı her iki gar için alınan “özel proje alanı” kararından vazgeçmeye davet ediyoruz. Bunun için Birleşik Taşımacılık Çalışanları ve TMMOB Mimarlar Odası olarak yargı sürecini de başlatarak alınan kararlarda yürütmenin durdurulmasını istemiş bulunuyoruz.
Demiryolcuları, mimarları, sanatçıları, akademisyenleri, öğrencileri, aktivistleri, yerel dayanışma ve mücadeleleri, politik örgütleri, sivil toplumu, yerel yönetimleri ve tüm kent sakinlerini Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarını kaybetmemek için mücadeleye çağırıyoruz!
Her koşulda ve tüm gücümüzle Haydarpaşa ve Sirkeci’nin gar olarak korunması ve kamu yararı temelinde geleceğe aktarılması için mücadelemizi sürdüreceğiz!
Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!
Toplum Kent ve Çevre İçin
Haydarpaşa Dayanışması