Sendikamız ve TMMOB Mimarlar Odası Büyükşehir Şubesi tarafından Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından özel proje alanı ilan edilmesiyle ilgili basın toplantısı yapıldı.
Açılış konuşmasının Genel Hukuk TİS ve İnsan Hakları Sekreterimiz Hasan BEKTAŞ tarafından yapıldığı basın toplantısında Sendikamız Genel Sekreteri Murat ORAL ile Şube Başkanımız ve Yürütme Kurulu üyelerimiz tarafından katılım sağlandı.
Haydarpaşa Dayanışması aktivistlerinden Tugay KARTAL tarafından sunum yapılırken Genel Sekreteri Murat ORAL, Haydarpaşa aktivistlerinden Ayşen DÖNMEZ ile Mimarlar Odası Şube Başkanı Alper Ünlü, eski Genel Başkanı Eyüp MUHCU ve Demiryol İş Haydarpaşa Şube Başkanı tarafından konuşmaların yapıldığı toplantıda Haydarpaşa Dayanışmasından Mücella YAPICI tarafından ise basın açıklaması okundu.
Basın açıklaması aşağıdadır.
Değerli Basın Emekçileri,
Haydarpaşa garı, limanı ve çevresinin 2000’li yıllardan bu yana iktidar ve emrindeki TCDD yönetimi tarafından büyük bir inatla sermayeye peşkeş çekilme girişimine karşı, toplumun tüm duyarlı kesimleri ile birlikte yılmadan ve usanmadan bir uğraşı veriliyor.
Kent toplum ve çevre için Haydarpaşa Dayanışması olarak, gerek hukuksal alanda, gerekse 19 yıldır durmaksızın sürdürdüğümüz Pazar nöbetleri ile, 2005 yılından bu yana yaşayan endüstriyel kültür varlığımız olan Haydarpaşa Garı’nın “kültürel ve kamusal kimliğini” korumak için mücadele ediyoruz. Özellikle 2004 yılından itibaren, TCDD ve kamusal alanlarımızın özelleştirilmesine dair yasalar çıkartılarak, koruma kurulu kararları, koruma amaçlı imar planları yok sayılarak, şeffaflıktan uzak, gizli kapaklı projeler, sözleşmeler yapılıp kamu kaynakları milyonlarca lira zarara sokularak;
Deprem bekleyen bir kentin en önemli ulaşım yapıları ve ihtiyacı olan Haydarpaşa limanı, Haydarpaşa Garı, Sirkeci Garı, ulusal ve uluslararası gayrimenkul, turizm vb. sermayesinin emrine sunulmaya çalışılmıştır.
Yıllar içinde bu amansız uğraşı “Haydarpaşa Manhattan Olacak”, “Haydarpaşa Venedik Olacak”, “Haydarpaşa Otel Olacak”, “Haydarpaşa Ticaret Merkezi Olacak”, “Haydarpaşa Kültür Merkezi Olacak” “Haydarpaşa Cruise Liman Olacak” “Haydarpaşa olimpiyat köyü olacak ve “Haydarpaşa Müze Olacak” gibi söylemler ve kentsel dönüşüm projeleri olarak karşımıza çıktı. Aynı inatla sürdürülen yasal ve toplumsal mücadelelerin sonucunda bütün bu projeler ortadan kaldırıldı.
Ancak inat bitmedi. Haydarpaşa Garının Gar işleviyle milyonlarca bedel ödenerek yapılan restorasyonu ve arkeolojik çalışmalar sona erip garlarımızın trenleriyle ve toplumla buluşması beklenirken bu kez karşımıza kültür endüstrisi sermayesi kültür vadisi projesi çıktı. TCDD’nin kendi müdürlüklerinin dahi İstanbul’un merkezi gar binası olan Haydarpaşa ve Sirkeci garlarına olan ihtiyacın ısrarla belirtilmesine rağmen TCDD yönetimi tarafından Ağustos 2024’te yapılan bir protokolle Haydarpaşa ve Sirkeci Garları 29 Yıllığına Kültür ve Turizm Bakanlığına devredildi. Hukuksuz ve kamu yararına aykırı bulunan bu protokole karşı TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ve Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası tarafından yasal girişimlerde bulunulmuştur.
Gerek protokol eki belgede demiryollarına bırakılan alanın büyüklüğü ve ardından yine gizli kapaklı hazırlanan ve son günlerde Kültür ve Turizm Bakanı tarafından kamuoyuna açıklanan bu yeni dönüşüm projesi taslağı, diğerlerinde olduğu gibi Sirkeci ve Haydarpaşa Garlarını, kamu yararı ve toplumun ulaşım hakkının gözetilmesi kaygılarından uzak bir şekilde, özel bir zümreye hizmet edecek bir kültür endüstrisi alanına dönüştürme çabasından başka bir şey değildir. Her türlü yöntem kullanılarak toplum nezdinde meşrulaştırılmaya çalışılan bu projeler incelendiğinde arkeo-park, müze, bienal ve performans sanatları merkezi gibi işlevlerle garın ana ulaşım merkezi olarak kullanımının geri plana atılacağı açık olarak anlaşılmaktadır.
Asli görevi kültür varlıklarımızı korumak olan ve Haydarpaşa garının tüm işlevleri ile korunmasına dair kendi bünyesindeki Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu kararlarını dahi dava konusu etmiş Kültür ve Turizm Bakanlığına tekrar ve önemle hatırlatıyoruz. Haydarpaşa ve Sirkeci Garları dünyada iki kıtayı demir yolları ile birleştiren ve bir başka örneği bulunmayan, gerek uluslararası, gerekse ulusal koruma otoriteleri tarafından dünyanın “yaşayan endüstri mirası” olarak kabul edilmiştir. Bu “yaşayan” endüstriyel mirasının sermayeye peşkeş çekilerek öldürülmesine asla geçit vermeyeceğiz. Evrensel koruma ilkeleri, İstanbul’un deprem gerçeği ve ulaşım ihtiyaçları dikkate alınarak, garlarımızın “Gar” olarak kullanılmaya devam edilmesi ve trenlerimizle birlikte topluma bir an önce iade edilmesi yaşamsal bir zorunluluktur.
Toplumsal ihtiyaçları ve evrensel ilkeleri görmezden gelen tüm projeler gibi, meşruluktan uzak bu projeleri de reddediyoruz! Yirmi yıldır sürdürdüğümüz haklı mücadelemiz, Haydarpaşa ve Sirkeci garları tam kapasite ile topluma iade edilene kadar sürecektir.
Haydarpaşa Garı tren seferleri ve tüm işlevleriyle halkın kullanımına sunulana kadar “Haydarpaşa Gardır, Gar Kalacak!” demekten ve nöbetlerimizden vazgeçmeyeceğiz. Bu kapsamda tün duyarlı kesimleri ve halkımızı Cumartesi 12.30’da Kadıköy iskele meydanından Haydarpaşa garına düzenlediğimiz yürüyüşe ve 13.30’da garda basın açıklamasına katılmaya davet ediyoruz.
TOPLUM, KENT VE ÇEVRE İÇİN HAYDARPAŞA DAYANIŞMASI