Baskı ve Sürgünlere karşı İzmir Şubemiz 37.Haftasında Alsancak Gar önünde basın açıklaması ve oturma eylemi gerçekleştirildi.
Yapılan açıklamada sendikamıza yönelik baskılar karşısında mücadelenin süreceği TCDD 3.Bölge Müdürlüğünün adeta saltanat makamı gibi yönetilerek yeni hukuksuzluklara imza atıldığı, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğine sahip çıkmak için mücadelede kararlı olunduğu belirtildi.
İzmir KESK Şubeler Platformu üyeleri tarafından destek verilen ve İstanbul 1 Nolu Şube Başkanımız Vedat AKBAYER’in de katılım gösterdiği basın açıklaması aşağıdadır.
Basına ve Kamuoyuna
Sendikal hareketin geçmişten gelen mücadele ve direniş tarihine bakıldığında bu sürecin de gelip geçici olduğunu, sonunda kazananın emekçiler olacağını görüyoruz. İktidarın kurduğu baskıcı sistemin yok olacağını eninde sonunda hep beraber göreceğiz. Toplumsal yapının doğasında halkına dayanmayan, halkın gerçeklerini yansıtmayan, demokratik sistem gerçekleştirmeyen sistemler yok olmaya mahkûmdur. İktidar ve onun partizan temsilcileri verdiğimiz bedelleri görmeden geri adım atacağımızı, sineceğimizi, korkacağımızı zannediyor. Ancak yanıldıklarını bu mücadeleyi yılmadan yürüterek göstereceğiz. Yılmayacağız korkmayacağız bu hukuksuzluklara karşı meşru ve haklı mücadelemizi sürdürecek, eninde sonunda kazanan örgütlü mücadelemiz olacak.
Türkiye’de uzunca bir süredir başta kamu emekçileri olmak üzere, toplumsal yaşamın bütün alanları, siyasi iktidarın hedefleri doğrultusunda tekçi, baskıcı ve dayatmacı bir anlayışla yeniden düzenlenmektedir. Toplumsal yaşamın bütün alanlarını dini kural ve referanslara göre biçimlendirmek isteyen merkezi ve yerel iktidar güçleri, attıkları her adımda laik yaşam biçimine açıkça meydan okumaktadır.
Türkiye’deki bütün kamu kurumları, iktidarın ırkçı, mezhepçi, ayrımcı ve otoriter uygulamaları nedeniyle gerçek işlevlerinden hızla uzaklaştırılmıştır. Laik ve demokratik çalışma koşullarının oluşturulmadığı böyle bir sistemde bireylerin inançlarını, kimliklerini ve kültürlerini hiçbir baskı altında kalmadan özgürce yaşaması söz konusu olamaz.
Kamu emekçileri başta olmak üzere, toplumsal yaşamın bütün alanlarında uygulanan baskı, şiddet ve dayatmacı uygulamalar, üyelerimize yönelik soruşturmalar, sürgünleri de beraberinde getirmiştir. TCDD 3. Bölge Müdürlüğünün ayrımcı yanlı tutumu, son bir yılda BTS üyelerine ve diğer çalışanlara karşı mobbinge dönüşmüştür. Kurumla ilgisi bile olmayan sosyal medya paylaşımlarının takip edilmesi, üyelerimizin bizzat Bölge Müdürü tarafından yapılan ve yapılmayan görevlendirmelerle istifaya zorlanması Bölge Müdürünün politik baskılarına dönüşmüştür. Sürgün ve cezalandırma girişimleri, sendikamızın güvenli kamusal ulaşım, bilimsel, demokratik çalışma koşullarında mücadelesinden bağımsız değildir.
Bizleri sürgün edenler, kurumun imkanlarını kullanarak adeta saltanat hayatı yaşamaktadırlar. Bölge Müdürü ve Servis Müdürleri kurumun kiraladığı araçları özel işlerinde kullanmaktadır. Bölge Müdürünün oğlu Mustafa Can Yurtcu tarafından kurumun 35 ATM 252 Plakalı Passat marka lüks makam aracıyla çakarlı olarak bayramda tam 1800 km yol yapılmış ve bununla ilgili puantajlar kaybedilmiştir. Yine bir Servis Müdürünün eşi her gün düzenli olarak kurumun kiraladığı (35ATB643) plakalı araç ve şöförü ile başka bir kurumdaki işyerinden evine, evinden işyerine, yine her ne özelliği varsa Kira Şefi ve dışardan hizmet alımıyla alınan taşeron bir kadın çalışanı Emlak Servis Müdürlüğüne bağlı (35 ATE 899- 35ATB643) araçlar ve kurumun şöförü ile her gün Alsancak’taki işyerinden Manisa’ya düzenli olarak getirilip götürülmektedir. Emlak Servis Müdürlüğüne ait bu araçlar kiralama şartnamesine de uymamaktadır. Bu araçların tamamının yakıtları kurum tarafından alınmakta, HGS OGS ücretleri de kurum tarafından ödenmektedir. Araçların yakıtmatikleri ve HGS OGS kayıtları kontrol edildiğinde tüm bu gerçekler ortaya çıkacaktır. Bölge Müdürü Urla açıklarında, okey oynadıkları müteahhidin kiraladığı yatla tatil yapmış mıdır? Bu yatın ücreti kim tarafından ödenmiştir? Kuruma fatura edilmiş midir? Urla Kampında Bölge Müdürü ve akrabaları sürekli ücretsiz mi kalmaktadır? Urla kampının güvenlik kameraları neden Haziran ayında sökülmüştür? Hard diskleri ortadan kaldırılmış mıdır? Urla kampında neler saklanmak istenilmektedir?
Bölge Müdürü kurumun çıkarlarını korumaktan, üyelerinin haklarını savunmaktan başka bir şey düşünmeyen biz BTS üyeleri ile uğraşacağına bunların hesabını vermelidir. Devletin makamları saltanat makamlarına çevrilmiştir.
TCDD 3.Bölge Müdürlüğü adeta saltanat makamı gibi yönetilmektedir. Kurumları asıl zarara uğratan işte bu israflar, bu saltanat hayatlarıdır. Özelleştirmelerin yolunu açan da bu israflardır.
Bölge Müdürlüğümüzde bunlar yaşanırken gerçek demokrasi, eşit yurttaşlık, temel hak ve özgürlüklerin genişlemesi için, sendikal faaliyette bulunma özgürlüğünü kullananlar, gerçekleri halkla, kamuoyuyla paylaşanlar mücadele edenler iktidarın ve onun partizan temsilcileri kurum yöneticilerinin yoğun baskı, sürgün ve soruşturmalarına maruz kalmaktadır. Peşpeşe yapılan düzenlemeler ve hukuk dışı uygulamalar ile iş güvencemize göz dikenler, üyelerimizi tehdit ederek hizaya getirmek ve sindirmek istemektedir.
İktidarın kendileri gibi düşünmeyen herkesi hedef haline getirdiği bir dönemde demokratik koşullarda çalışmayı ve laik yaşam mücadelesini yükseltmek, iş güvencemize sahip çıkmak, artan baskılara, soruşturma, sürgün ve cezalandırma girişimlerine boyun eğmeyeceğimizi göstermek için, özelleştirmeye hayır demek için, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğine sahip çıkmak için mücadelede kararlıyız.
Yaşasın KESK
Yaşasın BTS