İzmir Şubemiz tarafından 38.Haftasında Baskılara ve Sürgünlere Karşı basın açıklaması ve oturma eylemi gerçekleştirildi.
Konfederasyonumuz KESK yöneticileri ile birlikte Sendikamız Genel Sekreteri İsmail ÖZDEMİR’in İzmir’de gerçekleştirdiği işyeri ziyaretleri ve örgütlenme çalışmaları kapsamında İzmir’e yapılan ziyarette İzmir Şubemiz tarafından gerçekleştirilen basın açıklaması ve oturma eylemine katılım sağlandı.
Şube Başkanımız Erdal Akyol tarafından okunan basın açıklaması aşağıdadır.
Demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri, adaleti rafa kaldıranlar, hayatın her alanını sıkıyönetim teknikleriyle yönetmeye devam ediyor. Kendisinden olmayan, kendisi gibi düşünmeyen herkesi susturmanın ve yıldırmanın yollarını arayan bir yönetim aklının biz demiryolu emekçilerine yönelik tehditleri ise hukuksuz, keyfi ve tamamen siyasi hesaplarla yapılan sürgün, soruşturma ve baskı pratikleriyle yaşam buluyor.Sendikamız üye ve yöneticilerinin sürgünleri, TCDD yöneticilerinin partizanca ve kamu etiğine yakışmayan tutumlarına karşı gösterdikleri direnç nedeniyle yaşadıklarını biliyoruz.
Son dönemde üyelerimize yönelik artan söz konusu baskı ve sürgün politikaları mercek altına alındığında, yürütülen cadı avında bugüne kadar yürütülen kadrolaşmanın, hukuksuzluğun ve 3. Bölge Müdürlüğünde oynanan oyunların kirli ilişkilerin oynadığı rolü görmek kolaylaşıyor. Sürgünlere gönderilsek de, hakkımızda sürekli soruşturma açılsada bildiğimiz doğruları söylemekten çekinmeyecek kurumumuzun ve çalışanların çıkarlarını korumaya devam edeceğiz.
Değerli dostlar yine bu kirli ilişkilerden usulsüz işlerden bahsedelim. 3. Bölge Emlak Servis Müdürlüğüne 2021 yılı için verilen 2 milyon liralık bakım ödeneği bütçesi nasıl olur da 6. ayda bitmiştir. Tamamı doğrudan teminlerle harcanan bu paranın akıbeti sorgulanmalıdır.
Alsancak TCDD Misafirhanesinde; Bölge müdürü Ergün Yurtçu nun talimatıyla 3. Bölge Müdürlüğü’ne iş yapan müteahhit Necip AKTIN ve çalışanlarına 5 adet oda tahsis edilmiş olup 7 aydır kalmaktadırlar. Yaklaşık 105.000 TL’yi bulan oda ücretleri bugüne kadar neden ödenmemiştir? Bu şahıslar ücretsiz mi kalmaktadır?
TCDD Urla kampın kamera kaydı görüntülerini içeren Harddiskler Müteahhit Sait TOPUZOĞLU ve kendisini MİT elemanı olarak tanıtan Arşiv Memuru Hasan AYDIN tarafından izin alınmadan Bölge Müdürü Ergün YURTÇU nun talimatıyla neden zorla sökülmüştür. Bu adam kendisini neden MİT elemanı olarak tanıtmıştır. Bir arşiv memurunun güvenlik kameralarını sökmekle ilgili ne işi vardır. Haftada bir gün işe gelen yada hiç gelmeyen Hasan AYDIN kimdir. Urla kampında neler olmaktadır? Kamera kayıtlarının hard disklerinin kaybedilmesinin amacı nedir?
Urla kamp tadilatını 8.800.000 liraya ihalesini alan ANU İnşaatla yakın ilişkisi olduğu bilenen Müteahhit Sait TOPUZOĞLU neden usulsüz bir şekilde Urla kampın kamera kayıtlarını almıştır? Urla kampındaki memur güvenlik görevlilerine neden görevlendirme çıkarılarak kamptan uzaklaştırılmak istenmiştir? TCDD Urla Kamp Müdürü ile akrabası olan kamptan sorumlu Destek Hizmetleri Müdürü neden görevlerinden alınmıştır?
Aynı müteahhit Sait Topuz 3. Bölge Emlak Müdürlüğünde ihalesini aldığı “Kamulaştırma hizmet alımı personel ile araç kiralanması” işinde şartnameye uymayan araçları Emlak Müdürlüğüne teslim etmiş olup ihale şartnamesinde olan bilgisayar vs malzemeleri almış mıdır? Müteahhit Sait Topuz ile Bölge Müdürü ve Emlak Müdürü arasında nasıl bir ilişki vardır?
Kamulaştırma hizmetleri için hizmet alımı olarak alınan bir kadın çalışan; kamulaştırmada personel ihtiyacı olduğu halde ve başka birimlerden kamulaştırmaya görevlendirilmeler yapılırken neden emlak müdürü tarafından başka birimde görevlendirilmiştir? Bu kadın çalışan 35 ATB 643 plakalı yakıtı devlet tarafından ödenen kiralık araçla her gün evinden alınıp evine bırakılmakta mıdır? TCDD 3.Bölge Müdürlüğü bir çiftlik midir? Emlak Müdürü işyerinin bahçesinde yöneticiliğe yakışmayacak şekilde bıldırcın ve ördek beslemekte midir?
Ticaret imkânı olduğu halde, kanuna aykırı şekilde ihalesiz olarak birçok yer piyasa değerinin çok altında kısa dönem kiralamalar şeklinde verilmiş midir? Bunlardan birkaç örnek olarak Buca’ da Maşallah KUTLU’ ya, Mersinli’ de bir inşaat firmasına, Salhane’ de 3. bir şahsa otopark olarak, Emlak Müdürlüğüne bakan Tekniker Ünal Mural’ ın daha önce ev satın aldığı Ercan SUNGUR’ a birkaç istasyonda büfe amaçlı TCDD arazisi ihalesiz verilmiş midir? Kira şefinin Manisa’ daki evine yakıtı TCDD tarafından karşılanan 35 ATE 897 ile 35 ATE 898 plakalı kiralık araçlarla gidiş-dönüşlerinin yapılması bu yüzden midir?
BTS olarak belirtmek isteriz ki yandaşı olan sendikayla yapamadığını, kurum yöneticileri eliyle yapmaya çalışanlar üyelerimizi, dolayısıyla mücadelemizi sindirmenin, sendikamızı güçsüzleştirmenin yollarını arıyor! Ancak, mücadele azmimizin ve kararlılığımızın ne kadar güçlü ve köklü olduğunu unutuyorlar! Hiçbir baskı dönemi ilelebet varlığını sürdürememiştir. Yürütülen bu hukuksuzluklara imza atanlardan er ya da geç yargı önünde hesap sorulacağı bilinmelidir.
Bugüne kadar özellikle kitlerin özelleştirme sürecinde özellikle de AKP döneminde, Kamunun, devletin, her vatandaşın, tüyü bitmemiş yetimin de üzerinde hakkı bulunan kamunun mülkleri taşınır taşınmaz neyi varsa özel sektöre devredildi. Yapılan bu işlemler, peşkeş çekilen taşınır taşınmazlar sadece özelleşmekle kalmayıp, bu teşekküllerde çalışan emekçilerin kıyımına, sürgününe, mağduriyetlerine, işten çıkarmalarına, açlığa yoksulluğa ve sefalete sürüklenme sürecini de beraberinde getirdi. İşte burada bu eylemde bulunan emekçilerin bu haykırışı ortaya çıkan sürgünlerin bir sesidir bir haykırışıdır. Anadolu’yu demir ağlarla ören böylesi köklü bir kuruluşun, çalışan personeline mobbing uygulaması sürgün etmesi yerlerinden edilmesi kabul edilemez .
Özelleştirme; kapitalist ülkelerde krizler döngüsünden bir türlü kurtulamayan ekonomiye soluk aldırabilmek için, özel sektörün kamu mülkiyetinde bulunan işletmeleri kendi mülkiyetine alma çabasının bir sonucu olarak ortaya konulmuştur. Neden, Kamu işletmeleri? Çünkü kamu işletmeleri ülkede en büyük Pazar paylarına, dolaysıyla en büyük karlılık potansiyellerine sahip bulunan kuruluşlardır.Çünkü KİT’ler hazır, kurulu ve işleyen kuruluşlardır,Çünkü KİT’ler halkın güvenini sağlamış olan kuruluşlardır, Elbette en önemli neden, KİT’lerin karlı kuruluşlar olmasıdır.
Bugün kurumun elden gitmesi, işyerlerimizin kapanması, çoğu işin demiryollarında yapılacakken özel sektöre yaptırılması, her yıl zarar ettirilmesi, bunlar yandaş sendikalar için önemli olmayabilir ama bizler için önemlidir. Ülkesini, vatanını sevmek, ülkesinin değerlerine sahip çıkmaktan, kurumların peşkeş çekilmesine karşı durmaktan, kamunun zarar etmesine engel olmaktan geçmektedir.Buradan bir kez daha tünele girmeden son çıkışta tekraren uyarıyor ve çağrıda bulunuyoruz.Demiryolunun özelleştirilmesi, yasa tasarısına dönüşmeden gelin bir araya gelelim, gelin bu yasanın çıkmaması için adım atalım. .Hep birlikte DEMİRYOLU HALKINDIR SATILAMAZ diye haykıralım.
.