İzmir Şubemiz tarafından düzenlenen ve İzmir KESK Şubeler Platformu üyeleri tarafından destek verilen oturma eylemi ve basın açıklamasında sendikamıza yönelik baskılar karşısında mücadelenin süreceği belirtilirken, yaşanan haksızlıklar ve hukuksuzluklar karşısında yargı kararlarıyla haklılıklarının ortaya çıktığı vurgusu yapıldı.
Sendikamız İzmir Şube Başkanı Erdal AKYOL tarafından yapılan basın açıklaması aşağıdadır.
Basına ve Kamuoyuna;
Kamu elindeki mal ve hizmet üretim araçlarına sermaye sınıfının el koymasını sağlamak için ortaya atılan süslü söylemlerle bezenmiş özelleştirme uygulamaları, insanlık tarihinin gördüğü en büyük yağmaların yasal ama gayrimeşru sonuçlarıdır.
Türkiye bir yandan sermaye için cennet haline getirilirken diğer yandan emekçiler için cehennem haline dönüştürülüyor. Yapılan özelleştirmeler ve taşeronlaştırmalarla ve yapılamayan denetimlerle, özel sektör iyice serbestleştiriliyor, ölüme götüren ihmaller ”kader” olarak meşrulaştırılıyor, siyasetle kol kola girmiş olan işadamları kazandıkları imtiyazlar sayesinde istedikleri şekilde gemilerini yüzdürüyor.
Bu gün bu direniş sömürülen, hak gaspına uğrayan, güvencesiz, kuralsız çalışmaya zorlanan, sürgünle terbiye edilmeye çalışılan emekçinin isyanıdır. Sermayenin doymak bilmez kar hırsına karşı, iktidarın yandaşlarına yeni rant kapısı açmasına karşı ayak diremesidir. Emekçilerin hak arayışıdır, söz hakkı talebidir. Demiryolu emekçilerinin attığı çığlık, tüm Türkiye işçi sınıfının sesidir. Ortaya koyduğu irade tüm ezilen, sömürülen emekçilerin ortak iradesidir. Bu direniş başlangıçtır, uyanıştır, umuttur. Özelleştirmeye karşı, ayrımcılığa, ötekileştirmeye karşı direnişimiz daha önce olduğu gibi şimdi de devam edecek. Emeğe ve emekçiye saygısı olan herkesin, bu kavgaya omuz vermesi emeğin yarınları açısından hayati öneme sahiptir.
Zorla baskıyla üye yapan ve yaptıranlara, istifa ettirenlere çağrımızdır:
Kamu faaliyetlerinin eşitlik, liyakatlilik açısından adalet ilkelerine uygun yürütüldüğü hususunda toplumda egemen olan güvenin ve inancın sarsılmaması gerekmektedir. Kamu görevinde kamu idaresi düzenli, etkin, dürüst ve tarafsız biçimde hareket etmek zorundadır. Aksi takdirde hukuka aykırılık oluşur.
Zorla ve baskıyla üye yapanları, istifa ettirenleri bu tutumu sergileyenleri isim isim biliyoruz ve aslında onları yakından da takip ediyoruz. Kendilerini çok iyi bilen bu kişiler; bilmenizi isteriz ki kişisel çıkarlarınız için yaptığınız bu eylemlerle suç işlemektesiniz. Şimdiye kadar rahatlıkla ve arkanızdaki güce dayanarak yapmış olduğunuz “Görevi kötüye kullanma suçu; kamu görevlisinin görevini yapmaması veya hukuka aykırı bir şekilde yapmasıdır ve takibi şikayete bağlı suçlar kategorisinde değildir. Bu nedenle, suçun soruşturulması için herhangi bir şikayet süresi de yoktur. Suçun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Yine 4688 sayılı kanunun 18.Maddesi çok açıktır. Hiçbir yönetici ya da çalışanın sendikal faaliyetleri engelleyemeyeceği ve sendikalar arasında ayırım yapamayacağı hükmü ile TCK kapsamındaki cezaları nettir. Bu gün bizlere baskı uygulayarak, düzmece soruşturmalarla sürgüne gönderenler nasıl hesap veriyorsa, tehditle zorla üyelik yapanlar, tehditle üye istifa ettirenler de yine hesap verecektir. Arkadaşlarımızı kontrol teşkilatlarından çıkaranların, görevlendirmelerini iptal edenlerin bunları neden yaptığını da çok iyi biliyoruz. Sanmasınlar ki bunlar yanlarına kalacak. Onları, bize emir geldi biz emirleri uyguladık demek de kurtaramayacak.
Bizler, sendikalarımızı baskılara, soruşturmalara, tahkikatlara, sürgünlere, işten çıkarmalara inat var ettik. Bu tür baskılar bizi yıldırmayacaktır. Bugün baskılar karşısında yılmadığımız için, nice zorluklara rağmen kamu çalışanlarının taleplerini, barış içinde, eşit ve özgür bir ülkede yaşama özlemlerini savunduğumuz için yüz binlerce kamu emekçisinin vicdanını temsil ediyoruz.
Buradan bir kez daha sesleniyoruz; Özelleştirme uygulamalarından vazgeçin! Sendikalarımıza ve Konfederasyonumuza yönelik baskıcı ve hukuk dışı uygulamaları durdurun! Kamu emekçilerine yönelik düşmanca tutumunuzu terk edin! Kamu çalışanlarına yönelik, soruşturma, sürgün ve memuriyetten çıkarmaya dayalı disiplin uygulamalarından vazgeçin! Bu uygulamalarda ısrar ederseniz, üretimden gelen gücümüz de dahil olmak üzere her imkanı kullanarak direneceğimizi unutmayın!