Gaziantep ve Derik’te Yaşanan Katliam Gibi Karayolu Trafik Kazalarının Nedeni Karayolu Ağırlıklı Ulaşım Modelidir
Nizip ve Mardin’de 20 Ağustos 2022 tarihinde aynı gün yaşanan trafik kazalarıyla yeni katliamlara tanık olduk.
Gaziantep-Nizip otoyolunda bir otomobilin kontrolden çıkarak dere yatağına devrilmesinin ardından kaza yerine giden ve yol kenarında bulunan sağlık, itfaiye ve polis ekiplerine İstanbul’dan Diyarbakır’a gitmekte olan bir yolcu otobüsünün kayarak devrilmesinin ardından çarpması sonucu kurtarma çalışmalarına katılan sağlık personeli, itfaiye eri ve gazetecilerin aralarında bulunduğu 15 kişi hayatını kaybetti, 31 kişi de yaralandı.
Yaşanan bu kazanın ardından aynı gün saatler sonra Mardin’in Derik İlçesinde Cengiz Holding’e ait Eti Bakır Fabrikası’ndan yük alan tırın freninin patlaması sonucu meydana gelen kazanın ardından yaralılara müdahale etmek için etrafta toplanan yurttaşlara yine aynı fabrikaya ait başka bir tırın çarpması sonucu 20 kişi yaşamını yitirdi 6’sı ağır 26 kişi yaralandı.
Öncelikle yaşamını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyor, kamuoyunun üzüntüsünü paylaşıyoruz.
Yaşanan her iki kazanın ardından otobüs ve tır şöförleri tedavilerinin ardından tutuklanırken, siyasilerden ve yetkililerden başsağlığı mesajları yayınlandı.
Maalesef yaşadığımız tüm katliam gibi kazaların ardından olan soruşturmaların açılması ve başsağlığı mesajlarının yayınlanmasından öteye geçememektedir.
Bu gerçeği TÜİK’in istatistik verilerinden açıkça görmekteyiz. TÜİK’in 2021 yılı Karayolu Trafik Kaza İstatistikleri’ne göre;
Türkiye’de 187 bin 963 adet ölümlü yaralanmalı trafik kazası meydana geldi.
Trafik kazalarında 5 bin 362 kişi hayatını kaybederken 274 bin 615 kişi yaralandı.
Kazaya neden olan kusurlar içinde sürücü kusurları %87,1 ile ilk sıradadır.
Yine TÜİK verilerinde ölümlü ve yaralanmalı kazalarda 2010 yılından bu yana en yüksek sayıya ulaşılarak 187.963 kaza yaşanmıştır.
TÜİK’in bu verileri bizlere hükümetin trafik kazalarına bir çözüm üretmek bir yana kazaların önüne geçilmez bir şekilde her geçen gün artmasını engelleyemediğini göstermektedir.
Ülkemizi yönetenlerin ulaştırma politikalarında bir değişiklik olmadığı takdirde bu kazalar azalmak yerine her geçen gün artacaktır.
Bugün siyasi iktidarın temsilcileri ulaştırma sektörüne ne kadar yatırım yaptığıyla övünmektedir. Bu övüncün kaynağı bir yanda binlerce km duble yolların yapıldığı karayollarına yatırımlar iken diğer yanda öncelikle Yüksek Hızlı Tren olmak üzere demiryollarına yatırımlar olmuştur.
Hükümet temsilcilerinin övünç malzemesi haline getirdiği bu yatırımların trafik kazalarını önlemek yerine kimi çevreleri zenginleştirme aracı olarak kullanılmaktadır.
Bu anlayış ve politikalar devam ettiği sürece karayollarında trafik kazaları azalmayacaktır.
Sorunun çözümü, ulaşım alt sistemlerinin birbirileri ile koordineli olduğu toplu taşıma sistemlerini temel almaktan geçmektedir.
Her iki ilde yaşanan trafik kazalarında elbetteki araç sürücülerinin ya da kazalar sonrası çevre güvenliği almayan yetililerin sorumlulukları bulunmaktadır. Ancak bu neden tek başına ele alındığı takdirde gerçeğin üstü örtülmüş olacaktır.
Öncelikle yapılması gereken yük ve yolcu taşımacılığında demiryolu payının artırılması olmalıdır.
Yurt içi yolcu taşımada; 2000 yılında %1.8 olan havayolu taşımacılığı 2018 yılında %93,4’e, %95,9 olan karayolu payı 2018 yılında %88,8’e, %2,2 olan demiryolunun payı %1,2’ye inmiştir. Yurt içi yük taşımada ise; 2000 yılında %86.7 olan karayolunun payı 2018 yılında %89.2’ye, % 5.3 olan demiryolunun payı % 4.8’ye inmiş, denizyolu taşımacılığı 2000 yılında %5.3 iken 2018 yılında 4.8’e inmiştir. (Kaynaklar: Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, T.C. Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü.)
2003-2021 yılları arasında demiryolları 10.959 km’den 12.803 km ye çıkarken, aynı dönemde otoyollar 1.714 km den 3.532 km’ye, Bölünmüş Devlet ve İl Yolları 4.387 km den 24.752 km’ ye çıkmıştır. Bu dönemde taşıt sayısı ise 8.9 milyondan 24.7 milyona çıkmıştır. (Kaynak: Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı)
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının bu verileri bizlere yurttaşların karayolu trafiğini tercih etmeye yönlendirildiğini göstermektedir.
Keza; Emniyet Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre 2022 yılında yaşanmış olan toplam 173.522 kazadan Kamyon, Kamyonet ve Otobüslerin karıştığı kaza sayısı 31.591 iken otomobilleri karıştığı kazaların sayısı 84.589 dir. Aynı dönemde yaşanan tren kazası sayısı ise 23’tür.
Diğer yandan; özellikle son dönemde ekonomide yaşanan olumsuz gelişmeler sonrası artan akaryakıt fiyatları ile birlikte araçların bakım onarım ücretlerinde ciddi artış olmuştur. Başta yük taşımacılığı yapan kamyon ve tırlar olmak üzere karayolu araç sahibi kişi ya da firmaların maliyet kaygısıyla araçlara bakım onarım yaptırmaması da ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Aynı şekilde yapılan maliyet hesabı özellikle ağır vasıta araç kullanıcılarının direksiyon başında kaldıkları sürenin artmasına, yorgun ve dinlenmemiş bir şekilde araç kullanmalarına neden olmaktadır.
Bu veriler yük ya da yolcu taşımacılığının demiryolları ağırlıklı yapılması durumunda kaza sayısının ne kadar az olacağını açıkça göstermektedir.
Siyasi iktidarın yapması gereken yaşanan kazaların ardından başsağlığı dilemek değil, yurttaşlara ulaşılabilir, kaliteli ve hızlı bir demiryolu hizmeti sunmak olmalıdır.
Merkez Yürütme Kurulu