Güvenlik Şefi Eğitimine ve Sınavına girişlerde Liyakat ve Kariyer ilkelerinin esas alınması ve yeniden belirlenmesi konuya ilişkin Devlet Personel Başkanlığına görüşlerimizi içeren ve bu haksız uygulamanın kaldırılmasına yönelik yazı yazıldı.
DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞINA
ANKARA
Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik; görevde yükselme ve unvan değişikliklerinde, genel eşitliğin ve adil yaklaşımın sağlanması, liyakat ve kariyer ilkelerinin esas olması, amacıyla çıkarılmış ve yürürlüğe konulmuştur.
Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle beraber görevde yükselme ve unvan değişikliklerinde kayırmacılığın önüne (kısmen de olsa) geçilmiştir.
Ancak, görevde yükselme eğitimine alınma ve sınava girme şartları tesbit edilirken belirlenen kimi kriter ve ölçütler ne yazık ki eşitliğin ve adaletin sağlanması konusunda ters etki yapmaktadır. Bunlardan en önemlisi personel sıralamasında kullanılan puanlama sisteminde kendini göstermektedir. Şöyle ki:
Personelin görevde yükselme sınavıyla atanabilmesi için, atama yapılacak görevler için düzenlenecek görevde yükselme eğitimi programına katılmaları gerekir. Görevde yükselme eğitimine katılacakların sayısı, duyurulan boş kadro veya pozisyon sayısının en fazla 3 katı kadar olabilmektedir. Duyurulan kadro veya pozisyon sayısının üç katından fazla personelin başvurması halinde, Görevde Yükselme Yönetmeliği ekinde yer verilen Personel Değerlendirme Formunda belirtildiği şekilde puanlama yapılması öngörülmüştür. Yapılacak değerlendirme sonucunda, toplam puanı en fazla olandan başlamak üzere, kadro veya pozisyon sayısının üç katı kadar personel belirlenerek eğitime alınır.
Görevde yükselme eğitimini tamamlayanlar, yapılacak görevde yükselme sınavına katılmaya hak kazanırlar. Görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavı sonucunda başarılı olanlar, başarı sıralamasına göre duyurulan boş kadro veya pozisyonlara atanırlar. Ancak, başarılı olanlardan kadro sayısına göre atanacak olanlar arasında puanlarının eşit olması halinde, “Personel Değerlendirme Formu”nda belirtildiği şekilde puanlama yapılarak, toplam puanı en yüksek olandan başlamak üzere atama yapılmaktadır.
Hangi kriterler değerlendiriliyor?
Değerlendirme kriterleri arasında; eğitim seviyesi, hizmet yılı, yabancı dil bilgi seviyesi gibi kriterler yer almaktadır. Takdirname, teşekkür, başarı, üstün başarı belgeleri ve ödüller artı puan, disiplin cezaları ile görevde yükselme eğitim ve sınavlarına mazeretsiz katılmama ise eksi puan olarak hesaplanmaktadır.
Ödül ve cezanın personelin geleceğine eşit etki etmesi olarak değerlendirilebilecek olan bu yaklaşım ne yazık ki, şu anda sonuçları itibariyle eşitsizlik ve mağduriyet üretir konuma gelmiştir.
En baştan belirtmek gerekir ki, disiplin cezaların eksi puan olarak eklenmesi ikinci bir ceza olmaktadır. Aynı şekilde ödülün artı puan olması, ikinci bir “ödül” olmaktadır. Üstelik, başarı, üstün başarı ve ödül verilmesinin objektif kriterlere dayanmadığı açıktır.
Devlet Memurları Kanununun “Başarı, üstün başarı ve ödül” başlıklı 122 nci maddesinde, “Görevli oldukları kurumlarda olağanüstü gayret ve çalışmaları ile emsallerine göre başarılı görev yapmak suretiyle; kamu kaynağında önemli ölçüde tasarruf sağlanmasında, kamu zararının olunmasının önlenmesinde ve önlenemez kamu zararlarının önemli ölçüde azaltılmasında, kamusal fayda ve gelirlerin beklenenin üzerinde artırılmasında veya sunulan hizmetlerin etkinlik ve kalitesinin yükseltilmesinde somut olaylara ve verilere dayalı olarak katkı sağladıkları tespit edilen memurlara, merkezde bağlı veya ilgili bakan, illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar tarafından başarı belgesi verilebilir. … Üç defa başarı belgesi alanlara üstün başarı belgesi verilir. Üstün başarı belgesi verilenlere, merkezde bağlı veya ilgili bakan ve illerde valiler tarafından uygun görülmesi hâlinde en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dâhil) % 200‘üne kadar ödül verilebilir….” denilmiştir.
Bu hükümden de anlaşılacağı üzere “başarı, üstün başarı ve ödül” kamu görevlisine memuriyetten doğan görev ve sorumluluklarını yerine getirdiği için değil, olağanüstü bir yarar sağladığı ya da zararı önlediği gerekçesiyle verilebilir.
Oysa uygulama da bunun tersi durumlar yaşanmaktadır. “Başarı, üstün başarı ve ödül” verilmesi daha çok kamu görevlisinin memuriyetten doğan görev ve sorumluluklarını yerine getirmekten ötürüdür. Bunun yanı sıra özellikle taşra teşkilatında “başarı, üstün başarı ve ödül” verilmesi uygulamasının daha yaygın olduğu görülmektedir. Merkez teşkilatlarında ise bu tip belgeler nadiren verilmektedir. aynı görevde yükselme eğitimine ve sınavına girecek merkez ve taşra personeli arasında eşitsizliğe sebep olunmaktadır.
Öte yandan, “başarı, üstün başarı ve ödül” verilmesinde belirlenmiş somut kurallar yoktur. Bu durumda kişisel değerlendirmeler neticesinde verilmeleri de mümkün olduğundan, görevde yükselmelerde kullanılması bu belgeleri alamamış personelin aleyhine bir durum yaratmaktadır.
Eğitim ve/veya sınava katılmamak suç sayılıyor.
Bunların yanı sıra, yapılacak değerlendirmede görevde yükselme eğitimine mazeretsiz katılmadığı için sınava girme hakkını kaybeden ya da görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavına mazeretsiz katılmayanlar hakkında eksi puanlar verilmesi, hakkaniyete uygun düşmemektedir.
Görevde yükselme eğitimine katılmak için müracaat etmek ve eğitime katılması halinde görevde yükselme sınavına girmek personele tanınan bir hak olduğuna göre, personelin bu eğitim ve sınavlara başvurduğu halde girmemesi de mümkündür. Bu hareketlerinin kendisine ceza olarak dönmesi ise, söz konusu haklarının kısıtlanması şeklinde değerlendirilebilir.
Yukarıda saydığımız gerekçeler, önümüzdeki günlerde Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından açılacak olan Güvenlik Şefi kursu ve görevde yükselme sınavında da eşitsizliği ve mağduriyeti artırıcı unsur olmaktadır.
Bu eğitim ve sınav için hesaplanan puanlara her başarı belgesi için 1 puan, her ödül içinde 2 puan eklenmektedir.
Valilikler tarafından verilen bu belgelerden DHMİ personelinden ancak güvenlik görevlileri yararlanmaktadır. Böyle olmasına karşın güvenlik görevlisi personelin bile az bir bölümü bu tür başarı ve ödül belgelerine sahiptir. Ancak puanlamada bu durum sıralamayı değiştirerek olumsuz etkilemektedir.
Bundan dolayı da bu haksız uygulamanın doğurduğu eşitsizliği ortadan kaldırmak adına belirtilen bu puanların personel değerlendirme kriterlerine en az etki edecek şekilde düzeltilmesi, eşitlik ve adalet açısından doğru olacaktır.
Gereğinin yapılmasını talep ederiz.