Sendikamız BTS 31 yaşında…
1991 yılının 13 Kasım’ında Tüm Ray-Sen, Dem-Sen, Tüm Hava-Sen olarak başlayan yürüyüşümüz, bir yanda Konfederasyonumuz KESK’in üyesi, diğer yanda Uluslararası Taşımacılık Çalışanları Federasyonu (ITF) ile Avrupa Taşımacılık Çalışanları Federasyonu (ETF)’nin üyesi olarak uluslararası mücadelenin ve dayanışmanın parçası olarak, ülkemiz emek ve demokrasi güçleri ile dayanışma içerisinde 31 yıldır sürmektedir.
Bizler; hukukun, demokrasinin, özgürlüğün, eşitliğin, barışın egemen olduğu, insanca yaşanabilir bir dünya için yarınlara daha güzel bir gelecek bırakmak için BTS çatısı altında buluşanlarız.
Bizim tarihimiz; “memurun sendikası mı olur?” diyenlere, “Sendika hakkının Anayasada bulunmadığını, sendikaların illegal olduğunu” savunanlara inat haklılığımızdan aldığımız güçle sendikasını kuran, kapılarına mühür vurulduğunda o mühürleri söküp atarak kapı kulu değil emekçi olduğunu ispatlayanları tarihidir.
Esasen bu tarih; 1872’lerde günlük ücreti eksik ödendiği için greve çıkan demiryolu işçilerinden 1876’da greve çıkan İstanbul Tramvay işçilerine, 1908’de Anadolu-Bağdat demiryollarında haklarını arayan emekçilerden, şirketlerinin yabancılar tarafından işletilmesine karşı çıkan demiryolu işçilerine dayanmaktadır.
Bizim tarihimiz; kurum yöneticilerce alınan yanlış uygulama ve kararlar, yaşanan hukuksuzluklar, ortaya çıkan olumsuzluklar karşısında eleştirel bir duruş göstererek, pek çok alanda gerek fiili meşru gerekse de hukuki mücadele vererek bugünlere geldi.
Kamu emekçilerin ekonomik, sosyal, özlük tüm hakları için mücadele ederken, kurum taşınmazlarının haraç mezat satılmasından, Yap İşlet Devret yöntemiyle yandaşların zenginleştirilmesine, liyakatsizliğe, ayrımcılığa, kötü çalışma koşullarına, zorla fazla çalıştırmalara karşı ciddi bir mücadele verdik, vermekteyiz.
Elbetteki kurumlarımızda yaşananlar hükümetin, siyasal, ekonomik, demokratik ve diğer alanlardaki tercihlerinden bağımsız değildir.
Tüm bu olumsuzluklar karşısında destansı direnişler, grevler, iş bırakmalar, vizite eylemleri, yürüyüşlerle dolu bu uzun yolda 31 yılımızı geride bırakırken, zorlu süreçlerden, çetin sınavlardan geçtik.
Bu duruş ve tavrımız karşısında bir yandan siyasi iktidarın diğer yanda örgütlü olduğumuz kurumlarda amir ve yöneticilerin yandaş, ayrımcı kimi zaman da baskı ve mobinge dönüşen uygulamalarıyla karşı karşıya kaldık.
Ne siyasi iktidarın, ne de örgütlü olduğumuz kurumlarda amir ve yöneticilerin baskıları, üye ve yöneticilerimizi sürgün etmesi, haksız soruşturmalar açması bizleri bu mücadeleden vazgeçirememiştir.
Biliyoruz ki emek mücadelesi demokrasi mücadelesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu mücadele; doğanın talanından kadına yönelik şiddete, iş cinayetlerinden sansür yasasına, cemaat-tarikat ilişkilerinden hukuka ve insan haklarına aykırı farklı kimlik, dil ve kültürlere yönelik ayrımcı uygulamalara ve yaşamın her alanında uygulanan sermaye yanlısı politikalara kadar geniş bir alanı kapsamaktadır.
Bugüne kadar verdiği mücadelesiyle, gerek çalışanlar gerekse de kurum yöneticileri nezdinde önemli ve ağırlığı olan Sendikamız BTS ile yarınlara daha güçlü, daha sağlam adımlarla yürümekteyiz.
31.yıldönümümüzü kutlarken emekleriyle, ödedikleri bedellerle bizlere bu onurlu tarihi bırakan arkadaşlarımızı minnetle anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyor, bu zor koşullarda BTS çatısı altında mücadele eden tüm yol arkadaşlarımızı, dostlarımızı, selamlıyoruz.
Haklılığın, onurun ve kararlılığın mücadelesi ile dolu bir tarih olan BTS’nin üyesi olmanın gururunu yaşarken, ulaştırma emekçilerini BTS’ye güç vermeye, yan yana olmaya, birlikte mücadele vermeye çağırıyoruz.
İyi ki KESK var!
İyi ki BTS var!