TCDD Genel Müdürlüğü tarafından Bölge Müdürlüklerine gönderilen 29.08.2013 tarihli yazı ile toplam 426 çalışanın birim ve işyerleri değiştirilmiştir.
Bu görev ve işyeri değişikliği personelin iradesi dışında ben yaptım oldu şeklinde gerçekleşmiştir.
Bu karar biz demiryolu emekçilerinin kabul edeceği, sessizce karşılayacağı bir durum değildir.
TCDD’nin özelleştirilmesiyle ilgili bizler süreç başlamadan önce bu ve daha kötü uygulamaların olacağını önceden görerek özelleştirme yasasına karşı ortak mücadele için kurumda örgütlü bulunan sendika ve derneklere çağrıda bulunduk. Ancak başta UÇMS ve bazı dernekler bu çağrımıza katılmadı. Yine de Sendikamız ve Ulaşım Sen başta olmak üzere ülkemizin dört bir kolundan Ankara’ya yürüyüş yapılmış, Meclis önünde basın açıklaması yapılmış ve çeşitli eylem ve etkinliklerle duyarlılık yaratmaya çalışarak, yasa tasarısına karşı mücadele etmiştik.
Bizler; Dünya Bankası’nın finansmanı ve yönlendirmesiyle yürütülen demiryollarının yeniden yapılandırılması çalışmalarının kabul edilemeyeceğini; bu tür çalışmaların ülke gerçekleri ve çıkarları ile kamu hizmeti yönü göz önüne alınarak ve çalışanların temsilcilerinin katılımı ile yapılması gerekliliğini her fırsatta dile getirmiş, böylesi bir yasanın işimize ve ekmeğimize bir tehdit olarak karşımıza çıkacağını ifade ederek TCDD’nin serbestleştirilmesi (özelleştirilmesi) yasasının gündeme geldiği ve tartışılmaya başlandığı süreçte de en çok personel üzerinde tasarruf sağlanacağını belirtmiştik.
Gerek yasa öncesi gerekse de tasarının yasalaşmasından sonra söylediklerimizin gerçek ve doğru olduğu ortaya çıkmıştır.
Sendikal mücadeleyi işverene hizmet ve çalışanlara da benim adamım gözüyle gören UÇMS bu yasa tasarısı TBMM’ye geldiğinde basına verdiği demeçte tasarıyı desteklediklerini ve yasallaşması halinde personelin zarar görmeyeceğini belirtmişti. Zaten bağlı olduğu konfederasyonda 2013 yılı içinde yaptığı TİS görüşmelerinde oturduğu masada kamu çalışanlarına ihanet ederek kendi siyasi geleceğine yatırım yapıp 175.- TL ile hükümetinde önerdiği zammın gerisine düşmüştür.
Bugün 426 kişinin yer ve görev değişikliğinden de anlaşıldığı gibi, demiryolunda çalışan personel ilerde ne tür sorunlarla karşılaşacağını bilmeyeceği bir ortamda çalışmaktadır.
Bugün gelinen noktada personelin bir kısmının rotasyonu amacıyla hayata geçirilen bu uygulamanın devamı olarak TCDD’nin İktisadi Devlet Teşekkülü olması nedeniyle kamusal bir hizmet vermekten vazgeçilmiş, tüm karar ve uygulamalar kar/zarar denkleminde değerlendirilmeye başlanmıştır.
TCDD’nin bu uygulaması demiryollarının yeniden yapılanma adı altında tasfiyenin adımlarından biridir. Bu adımın ileri de atılacak diğer adımların başlangıcı olduğunu demiryolu emekçileri iyi bilmelidir.
Özelleştirmeyi destekleyen, özelleştirme yasası çıkmadan önce “bu tasarıyı desteklediğini“ açıklayan işveren yanlısı sahte sendikalarla bu tasfiyenin önlenemeyeceği açıktır.
Demiryolu emekçilerinin işine, ekmeğine sahip çıkarak, bu saldırıya karşı ciddi bir mücadele vermesi önümüzdeki süreçte yaşanacak diğer saldırıların püskürtülmesinde büyük öneme sahip olacaktır.
Merkez Yönetim Kurulu