İstanbul’a 3. Köprü tartışması daha çok su kaldırır. Bazı okurlarım soruyor: Haklısınız ama, 3. Köprü olmazsa bu trafik çilesi nasıl bitecek? Cevap: Böyle yaşamaya devam ederseniz değil üç, size beş yetmez!
İstanbul’a 3. Köprü’nün ihalesi, salı günü yapılacak. 3. Köprü ve Kuzey Marmara otoyoluyla ilgili İ.Ü. Ormancılık Fakültesi’nin raporuna ve sivil toplumun tepkilerine geçen gün yer verdim.
Köprü güzergahının, çevre ve şehircilik adına son derecede yanlış bir seçim olduğuna, hatta bu şehrin ölüm fermanı anlamına geleceğine inanıyorum. Buna rağmen bazı okurlar “Ama” diye başlayan cümlelerle, haklı olarak en ‘zayıf nokta’ya parmak basıyor: İstanbul’un trafik çilesine.
Müsaadenizle bazı öneri ve sorulara cevap vereyim.
* İstanbul’u köprüler kalabalıklaştırmıyor, sanayi başka bölgeye taşınmalı: Köprü demek, yol demek, anayol, bağlantı ve yan yol demek… Civarında yeni rant alanları ve dolayısıyla yerleşim birimlerinin de mantar gibi çoğalması demek. Nasıl kalabalıklaştırmasın? Zaten İstanbul, şu anda kaldırabileceğinden fazlasını yüklendi. Sanayi de taşınabileceği kadar uzaklara taşındı. Yetmedi. Bakınız Kartal, Büyükçekmece, Avcılar. Ama bugün bu ilçeler o kadar kalabalık ki şehir dışı olmaktan çıktı.
Hayata bakışınızı değiştirseniz
* Bir yol yapıldı diye orman yok olmaz: Ya çok safsınız ya da Türkiye’de yaşamıyorsunuz. Yol demek, hava kirliliği demek. Yol demek, yeni yerleşim ve sanayi alanları demek. Belgrad Ormanları zaten yapılaşmaya açıldı diyerek süreci hızlandırmanın anlamı var mı?
* 2. Köprü şehriçi trafik için bile yeterli değil: Doğrudur. Oysa ilk yapıldığında, çok değil, bundan 5-6 yıl öncesine kadar ne güzeldi! O yıllarda arabayla, her gün 2′nci köprüyü kullandığımdan biliyorum. Ancak burada yanlış olan, şehircilik planlaması. Yenisini yapsanız, 10 yıl sonra aynı şey yaşanmayacak mı?
* Her gün üç saatimi yolda geçiriyorum. Ne yapayım? Artık İstanbul’da ‘Anadolu’da otur, Avrupa’da çalış’ devri bitti. Bir kere yanlış yakada oturuyorsunuz. Taşının. Ben altı yıl önce yaptım, isterseniz olabiliyor! Ya da toplu ulaşım araçlarını kullanın. Ha, otomobil lüksünüzden vazgeçmeyecekseniz hem kendinize hem de saldığınız karbonmonoksitle şehre zarar veriyorsunuz. Arabasız yaşamayı deneyin. Onu da yaptım. Korkmayın, şahane bir özgürlük!
Egzostan zehirleneceğiz!
* 3. Köprü yapılsın yoksa egzostan zehirleneceğiz: Ah benim saf okurum. Yeni köprüler, daha fazla araç demek… Daha fazla araç, bütün şehrin yakın gelecekte zehir soluması demek. Üstelik bu güzergahla şehrin oksijen kaynağını yok ediyorsunuz. Kusura bakmayın ama kendinizi bu kadar önemsiyorsunuz, bari çocuklarınızı düşünün.
* Eleştirmeyin, çözüm üretin: İyi de çözüm üretiliyor zaten. Marmaray yakında hizmete açılacak. Kimse bu ulaşım yolunun trafiği rahatlatacağını düşünmüyor mu? Neden başka bir güzergah konuşulmuyor da şehrin kalan son can damarları mahvedilerek emrivaki yapılıyor? Neden bu şehirde yaşayan vatandaş, özel araç sevdasından kurtulmayı düşünmüyor?
KÖPRÜ, TRAFİĞİNİ YARATIR
1. Köprü’nün yapılmasından sonra, 1973′ten 1974′e, boğazı geçen taşıt sayısı yüzde 200 artarken, taşınan yolcu sayısındaki artış sadece yüzde 4.
2. Köprü yapıldıktan sonra, taşıt sayısı yüzde 1180 artarken, yolcu sayısındaki artış yüzde 170 olmuş.
DPT NEDEN SAFDIŞI KALDI?
* CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, 3. Köprü’yle ilgili Meclis’e soru önergesi vermiş. Ancak henüz yanıt yok.
* CHP’li vekil, bu gibi önemli, büyük projelerin Yüksek Planlama Kurulu (YPK) ve Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından incelendiğini; sonra Bakanlar Kurulu’na sunulduğunu hatırlatıyor. Ancak hükümet, DPT ve YPK’yı devredışı bırakarak projeyi Karayolları ve Ulaştırma Bakanlığı’na havale etti.
* Özgündüz, “Yapılması planlanan köprüye DPT rezerv koymuş, güzergaha itiraz etmiş ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nün yaptığı trafik hesaplarını doğru bulmamıştır” diyor.
* ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) raporu bile olmayan projede, bir başka kafa bulandıran mevzuu, 16 şirketin daha önceki ihalede erteleme istemesi ve buna uyulması… Acaba neden?
Mehveş Evin (Milliyet) 8 Ocak 2012