Daha geçtiğimiz hafta Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanmışken ve bu hukuksuz uygulamaya tepkiler sürerken bu sabah da Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Batman Belediye Başkanı Gülistan Sönük ve Şanlıurfa Halfeti Belediye Başkanı Mehmet Karayılan görevden uzaklaştırılmış ve yerlerine kayyum atanmıştır.
Seçimlerle Belediyeleri kazanarak görevlerini yürüten Belediye Başkanlarının görevden alınarak kayyum atanması halkın iradesinin yok sayılması halkın seçme ve seçilme hakkının doğrudan yok sayılmasıdır ve demokrasiye darbedir.
Hedef açıktır. Tüm toplum iradesinin gasp edilmesine alıştırılmak, kayyum darbeleri olağan hale getirilmek istenmektedir.
Demokrasinin varlığının temel koşulu halk iradesine saygı duymaktır, aksi her türlü karar veya müdahale halkın demokratik iradesinin gasp edilmesi anlamına gelmektedir.
Seçilmiş milletvekillerinin Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen hala cezaevinde tutulduğu, belediye başkanlarının tutuklandığı yerlerine kayyum atandığı bir ülkede demokrasiden, adaletten, hukuktan bahsetmek mümkün değildir.
ÇÜNKÜ: Kayyum halk iradesine darbedir.
Kayyum emeğe darbedir.
Kayyum; yerel yönetim emekçilerini işinden, ekmeğinden eden, toplu sözleşmelerini iptal eden, sürgünü, sendikal ayrımcılığı, angarya çalıştırmayı rutin hale getiren bir emek düşmanlığının adıdır.
Kayyum: Yolsuzluktur, boşaltılan kasalardır. Kayyum: Şatafattır. Belediye binalarına eklenen jakuzili odalardır.
Kayyum: Yandaşlara belediyelerde kadro açmak, ihale dağıtmaktır. Dolayısıyla halkın omuzlarına katmerli borçlar yüklemektir.
Kayyum: İktidarın insan ve doğa karşıtı rantçı belediyecilik anlayışı karşısında olan herkese verilmiş bir gözdağıdır.
Yaşanan bu hukuksuzluklara karşı parti, siyasi görüş ayrımı yapmadan ülke genelinde yeterli düzeyde tepki yaratılmaması halinde kayyum darbesi yeni belediyeler ile sürecektir.
Hukuk dışı yollarla baskı ve zor yöntemleriyle halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmelidir. Seçilmiş Belediye Başkanları derhal görevine iade edilmelidir.