Üyesi Olduğumuz Uluslararası Taşımacılık Federasyonununda (ITF) üyesi olduğu Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Tarafından Bu Yılki Tema“işyerlerinde maruz kalınan tehlikeli kalıntıların temizlenmesi” Olarak Belirlenmiştir. Bu nedenle Sendikamız Genel Merkezi tarafından yazılı açıklama yapılırken, İstanbul 1 Nolu Şubemiz tarafından da Haydarpaşa Gar önünde basın açıklaması yapılmıştır. Sendikamız tarafından yapılan ve İstanbul 1 Nolu Şube Basın Yayın Sekreteri tarafından okunan açıklama aşağıdadır.
28.04.2015
Basına ve Kamuoyuna
Üyesi Olduğumuz Uluslararası Taşımacılık Federasyonununda (ITF) üyesi olduğu
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Tarafından Bu Yılki Tema“işyerlerinde maruz kalınan tehlikeli kalıntıların temizlenmesi” Olarak Belirlenmiştir.
Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü’nde İş Kazalarında Hayatlarını Kaybedenleri Saygıyla Anıyoruz!
Dünyada her yıl 2 milyondan fazla çalışanın iş kazaları ve meslek hastalığından yaşamını yitirmesi nedeniyle 2001 yılından bu tarafa ilan edilen ve 2003 yılından bugüne kadar dünyanın her tarafında koruyucu sağlık ve güvenlik kültürünü oluşturmak için Uluslararası Çalışma Örgütü ILO tarafından her yıl 28 Nisan “Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü” olarak çeşitli temalarla her yıl kutlanmaktadır.
İnsanların taşınmasında ulaşılabilir, nitelikli ve güvenli bir hizmet sunumunun yanı sıra malların taşınması ve özellikle tehlikeli maddelerin taşınması ve tüm taşıma işlemleri boyunca İş Sağlığı ve Güvenliği kriterlerini göz önünde bulundurarak çalışanların sağlığının korunması son derece önemlidir.
Konunun bu kadar ciddi olması nedeniyle sendikamızın da üyesi olduğu Uluslararası Taşımacılık Çalışanları Federasyonu (ITF) tarafından kara, demiryolu, liman ve denizcilik seksiyonları“iş yerlerinde maruz kalınan tehlikeli kalıntıların temizlenmesi”üzerine sektörler arası bir kampanya başlatılmıştır.
Bugün ülkemizde AKP iktidarı iş sağlığı ve güvenliğini yok sayarak uyguladığı politikalar sonucu, “madenlerde”, “tersanelerde”, “sanayi sitelerinde”, “fabrikalarda” yaşanan iş kazaları, kaza olmaktan çıkmış kitlesel iş cinayetlerine dönüşmüştür.
Türkiye AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında ölümlü iş kazalarında açık ara öndedir. AB üyesi 27 ülke için ortalama ölümlü iş cinayeti oranı istihdam edilen 100 bin kişi başına 2,1 iken, Türkiye’de bu oran 14,3’tür. Yani yaklaşık 7 kat fazladır. Ölümlü iş cinayeti oranın en düşük olduğu ülke yüz binde 0,9 ile Hollanda iken, Hollanda’yı yüz binde 1,2 ile Almanya ve İsveç takip etmektedir. Hollanda ile Türkiye arasındaki fark 16 kata ulaşmaktadır. Türkiye’ye iş kazası oranında en yakın ülke olan Kıbrıs’ta ise bu oran Türkiye’nin yaklaşık üçte biri kadardır (EU 2013: 95, SGK 2010).Bu da bize gösteriyor ki Türkiye ILO’nun iş sağlığı ve güvenliğine yönelik sözleşme maddelerini yerine getirmediği ve uygulamadığının bir kanıtıdır.
Bizler de ulaştırma işkolunda; hava meydanlarında, demiryollarında çalışan ve aynı zamanda ulaştırma işkolunda çalışanların üyesi Sendika olarak özellikle son yıllarda artan iş cinayetlerinde onlarca arkadaşımızı demiryollarında tren kazalarında kaybettik.
Sendikamız tarafından bugüne kadar iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili pek çok uyarı yapılmış olmakla birlikte, bu kültürün yaygınlaştırılması için iş sağlığı ve güvenliğine yönelik kendi üyelerimiz olan çalışanlara eğitimler verilerek bir farklılık yaratılmaya çalışılmıştır. Sendika olarak TCDD’den seyrüsefer güvenliğini tehdit eden konularda gerekli önlemlerin alınması istenmiştir. Buna rağmen bugüne kadar kurum yeterli önlem alındığını söylese de son bir yılda demiryollarında meydana gelen kazalar birçok vatandaşımızın ölümüne ve yaralanmasına neden olmuştur.
Ölümlü ve yaralanmalı kazaların yanı sıra işyerlerinde maruz kalınan tehlikeli kalıntılar yoluyla çalışanların yaşamlarında anlık olmanın ötesinde zamana yayılan olumsuzluklar yaşanmaktadır. İş yerlerinde maruz kalınan tehlikeli kalıntıların temizlenmesi iş sağlığı ve güvenliğinin önemli bir parçasıdır ve tüm sektörlerde olduğu gibi ulaştırma sektörü açısından da önemli bir meseledir.
Demiryollarında yol ve vagon tamir çalışması kapsamında hat boyunca tamir çalışması sonrası arta kalan malzemeler ciddi sorun yaratmaktadır. Tamir ve bakım işlerinin ardından kalan malzemeler çalışanların sağlığı ve iş güvenliği açısından tehlike oluşturmaktadır.
Deniz taşımacılığı yönüyle uluslararası gemilerden özellikle İstanbul Boğazına girmeden önce bırakılan sintine atıklarının denize boşaltılması ciddi çevre ve insan sağlığı yaratmaktadır.
Taşımacılığın önemli bir türü olan konteyner taşımacılığı her geçen gün artmaktadır. İçerisinde her şeyin taşındığı (gıda, elektronik, tehlikeli kimyasallar vb.) bu konteynerlere ilişkin düzenlemelerin yetersizliği nedeni ile çalışanlar ciddi şekilde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınmamasından dolayı birçok tehlikeyle karşı karşıya kalmaktadırlar.
Güvenli bir gelecek ve hizmet için İşçi Sağlığı ve iş Güvenliği kriterlerini göz önünde bulundurmak hem iş güvenliği hem de çalışanların sağlığının korunması bakımından son derece önemlidir.
Bu kapsamda gerek ölümlü ve yaralanmalı kazaların önlenmesi gerekse de maruz kalınan tehlikeli kalıntıların temizlenmesi konusunda işyerlerinde bilgilendirme faaliyetleri, gerekli düzenlemelerin yapılması ve bu düzenlemelerin ne kadarının hayata geçtiği hakkında kontrollerin yapılması ve alınacak iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini yerine getirmeyenler hakkında gerekli müeyyidelerin uygulanması önem taşımaktadır.
Bizler çalıştığımız işyerlerinde gerekli düzenlemeleri yapılmasını ve bu düzenlemelerin eksiksiz olarak hayata geçirilmesini, ilgili kanun ve yönetmeliklerle belirlenmiş kurallara uygulamayan kurum ve yöneticilerini buradan bir kez daha uyarıyor ve iş kazalarında yaşamını yitirenleri bir kez daha saygıyla anıyoruz.