Türkiye’deki darbe girişiminin ardından, örgütlerinizin 15 Temmuz’daki dramatik olaylara dair açıklamaları elimize ulaştı.
ITUC ve ETUC olarak, başarısız darbe girişimini şiddetle kınadığımızı tekrar vurgulamak isteriz. Anayasaya aykırı olan ve iktidarı ele geçirip demokrasiyi devirmek için yapılan tüm girişimlere –özellikle askeri güç kullanımı içerenlere- ilke olarak karşıyız. Sorumlulara yönelik tüm yargı süreçlerinde hukukun üstünlüğü ilkelerine tam bağlılık çağrısında bulunuyoruz.
Bu süreçte hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yaşananlardan etkilenen üyelerinize en derin başsağlığı dileklerimizi iletmek isteriz.
ITUC ve ETUC, Türkiye hükümeti tarafından darbe girişiminin hemen ardından başlatılan geniş çaplı temizlik operasyonuna dair derin kaygıları olduğunu daha önce de belirtmişti. Sadece askerler, generaller ve polisler değil çok sayıda sivil de gözaltına alınıp, tutuklandı. On binlerce işçi ve yurttaş, işten çıkarıldı veya açığa alındı. Görevden alınan ve aralarında binlerce sendika üyesinin de bulunduğu 20 000 öğretmenin yerine işe alımların planlandığı açıklandı. Darbe girişimi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eline “olağanüstü hal” aracılığıyla herhangi bir demokratik denetim olmaksızın demokratik muhalefeti yok etmek için kullanabileceği çok büyük güç veren bir mazeret olarak kullanılamaz.
Uluslararası Af Örgütü, gözaltındakilerin işkence ve cinsel saldırıya maruz kaldığına dair “güvenilir raporlar” olduğunu açıkladı. Hükümetin idam cezasını tekrar getireceğine dair haberler derin kaygı uyandırmaktadır
Türkiye, insan haklarına, temel özgürlüklere ve demokrasiye tam saygı göstermeli ve hukukun üstünlüğüne uymalıdır. Avrupa Birliği üyeliğine aday bir ülke olarak, idam cezasının reddedildiği Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmeye uygun davranmak zorundadır.
Demokrasinin daha fazla zarar görmesi aynı zamanda, Türkiye’deki mültecilerin durumu konusunda da yeni kaygılar oluşturmaktadır. Türkiye artık korunmaya muhtaç kişiler için güvenli bir ülke olarak görülememektedir. Avrupa Birliği, AB-Türkiye Anlaşmasını sonlandırmalı ve Üye Devletler, sığınmacıların gelişmiş bir mülteci sistemi kapsamında kabul sürecini hızlandırmalıdır.
Uluslararası toplumu, Türkiye halkıyla dayanışmaya, Türkiye halkının uluslararası hukuktan doğan demokratik haklarını desteklemeye ve Türk yetkililerin Uluslararası hukuk ve Avrupa hukukunda yer alan temel haklara bağlı kalmaları için baskı yapma çağrısında bulunduk. Ayrıca Avrupa Komisyonu ve Avrupa Konseyi’ne, Türkiye’deki baskıları kınama çağrısı yaptık. Türkiye’nin AB üyeliği risk altındadır ve AB değerleri ihlal edilmeye devam edilirse adaylık sürecinin askıya alınması ciddi olarak değerlendirilmelidir.
ITUC ve ETUC, Türkiye halklarıyla tam dayanışma içindedir ve demokrasinin, insan haklarının ve hukukun üstünlüğünün yeniden tesis edilmesi için elinden geleni yapacaktır. Tüzüğümüzdeki maddeler, ITUC, ETUC ve tüm üyelerimizin bu konulara ilişkin işleyişi bakımından yeterince açıklayıcı niteliktedir.. 15 Temmuz’da yaşananların, baskı, hoşgörüsüzlük ve yetki suiistimallerini meşrulaştırmak adına çarpıtılmasına yönelik tüm girişimleri reddediyoruz..
Ordunun içinden bir kesimin iktidarı ele geçirmek için yaptığı şiddet dolu girişimi kınarken aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın izlediği diktatoryal yaklaşımları da açıkça reddeden herkesi tebrik ediyoruz.
Saygılarımızla,
Luca Visentini
Genel Sekreter, ETUC
Sharan Burrow
Genel Sekreter, ITUC