09.09.2016
BASINA VE KAMUOYUNA
Cadı Avına Hayır!
Bilindiği üzere ülkemiz 15 Temmuz 2016’da devletin her kademesine sızmış/sızdırılmış FETÖ taraftarlarınca kanlı bir darbe kalkışması ile karşı karşıya kalmıştır. Bu kalkışmayı önlemek adına 250’den fazla yurttaşımız hayatını kaybetmiş, yüzlerce yurttaşımız yaralanmıştır. Bir kez daha hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı yaralı yurttaşlarımıza acil şifalar diliyoruz.
BTS olarak daha önce de ifade ettiğimiz şekilde, kuruluşumuzdan bu yana darbelere, askeri müdahalelere ve her türlü vesayet rejimine karşı olduğumuz; eşit, özgür, demokrasi ve evrensel insan hakları hukukunu temel alan bir ülkede yaşamak ve çalışmak isteği ile mücadele ettiğimiz bütün çalışanlar ve kamuoyu tarafından bilinmektedir.
Bu mücadele bilinci ile hareket eden sendikamız devletin her yerine yayılmış adeta bir virüs haline gelmiş böyle bir yapı ile hukuk ve adalet içerisinde kalınarak mücadele edilmesi noktasında tavrı nettir: Yıllardan beri devletin içinde faaliyet yürüten bu yapının uygulamaları yüzünden üyeleri haksızlığa uğramış, sürgün edilmiş hatta yargılanmış bir sendika olarak, geç dahi olsa siyasi iktidar tarafından başlatılan FETÖ yapılanması ile mücadelenin yine hukuk ve adalet içerisinde kalınarak yapılmasında yanadır.
Ancak bu yapı ile mücadele edilirken, devlet kadrolarından temizlenmeye çalışılırken, KHK’lerle açığa alma uygulamaları, bu terör örgütü ile hiçbir ilişkisi olmayan, darbe yanlısı olmayan, olamayacak kişilere de yönelmektedir. Bu kapsamda sendikamıza üye bazı arkadaşlarımız da KHK’lere dayanarak açığa alınmışlardır. Tarafımızca yakından tanınan, bir günlük bir araştırma ve soruşturmayla bile üyelerimizin geçmişinde ve mevcut durumunda cemaatle ya da PDY gibi illegal bir örgütle ilişkileri olmadığı ortaya çıkarılabilecekken neden gösterilmeden sorgusuz sualsiz açığa alınmaları, bu konuda gerek sendikamızca gerekse çalışanlar tarafından bir ‘cadı avı’ başlatıldığı sorgulamalarına neden olmaktadır. Açığa alınan arkadaşlarımızın KHK’ler eliyle belli bir fırsatçılığa, kişisel husumete ve ihbarcılığa kurban edilmesi olasılığı, siyasi iktidarın ilan ettiği FETÖ mücadelesini muğlaklaştırmaya, mağdur edilenler adına ilerde telafisi mümkün olmayan uygulamalara, çalışanlar arasında huzursuzluğa, tedirginliğe ve güvensizliğe neden olmaktadır. Kaldı ki Cumhurbaşkanın bu uygulamalarla ilgili “at izi it izine karıştı… Bu tür yanlışlıklardan uzak durmalıyız” demesi, kaygılarımızın, itirazlarımızın devletin en yetkili ağzından ifade edilmesi, kaygılarımızdaki haklılığımızı ortaya koymaktadır.
BTS olarak çalışanlarımıza yönelik her türlü hukuksuz uygulamanın derhal son bulmasını talep ediyoruz.
Soruşturmayı yürütenler başta olmak üzere, soruşturma sırasında bu şekilde haksızlığa maruz kalan personellerini mağdur eden yöneticileri, ülkemizin atlattığı alçakça bir darbe sonrası meşru bir şekilde başlayan soruşturmalara gölge düşürecek, adalet, hukuk ve vicdanla bağdaşmayan, yeni mağduriyetler yaratan bu uygulamalardan yine hukuk, adalet ve vicdan adına derhal vazgeçmeye çağırıyoruz.
BTS olarak mağdur edilen, haksız bir şekilde böyle bir örgütle ilişkilendirilerek lekelenmek istenilen üyelerimiz için ulusal ve uluslararası her türlü girişimde bulunduğumuzu ve bundan sonra da bulunmaya devam edeceğimizi bütün kamuoyuna duyuruyoruz.
BTS
Havacılık Şube Yönetim Kurulu