Haydarpaşa Garın tüm trenlerle hizmet vermesini, tren vapur bağlantısının koparılmaması bir kez daha dile getirmek, Haydarpaşa Limanın işlevinin kurvaziyer Limana çevrilmesinin hukuk ve ekonomi gereklilikleri nedeni ile mümkün olmadığını açıklanan basın açıklaması Haydarpaşa Dayanışması olarak 02.10.2016, Pazar Günü saat:13.15’de Haydarpaşa Gar önünde yapıldı.
Yapılan basın açıklaması aşağıdadır.
BASIN AÇIKLAMASI
Haydarpaşa’da yargı kararlarını yok sayan “Kruvaziyer liman” projesi
kabul edilemez!
Haydarpaşa Garı mücadelemiz sürüyor!
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan 25 Eylül 2016 tarihinde yaptığı açıklamada, “Haydarpaşa Garı, yüksek hızlı tren garıolarak hizmet vermeye devam edecek. Sadece gar değil Haydarpaşa limanı ve orada çok sayıda kamusal alan var. Oranınkazandırılması için bir proje var. Kruvaziyer limanı, yat limanı, otel projeleri var. Ancak bu Haydarpaşa Garı için değil gar ile Haydarpaşa limanı arasındaki bölge için bir proje var” diyerek Haydarpaşa liman sahasında rant projesi için dönüşüm ısrarından vazgeçmediklerini ilan etmiştir.
Halbuki Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki’nin, ardından Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Arslan’ın bu yılın ağustos ayında yaptıkları açıklamalarda Haydarpaşa Garı’nın yüksek hızlı tren ve bölgesel trenler için kullanılacağı, tren garı olarak hizmet vereceği söylenince kamuoyunda yandaş medyanın da yönlendirmesi ile Haydarpaşa Garı’nın kurtulduğu imajı yaratılmak istenmişti.
Oluşturulmaya çalışılan bu algı üzerine 21 Ağustos 2016 tarihinde Haydarpaşa Dayanışması olarak yaptığımız basın açıklamasında,
“… yargı kararı ile iptal edilen, yargı kararı nedeniyle bu yılın başında revize edilen Haydarpaşa Garı ve yakın çevresi planlarının akıbeti konusunda her hangi bir açıklama olmadığı gibi, aynı açıklamada gar ve limanın arkasında bulunan saha ile ilgili henüz net bir bilgi verilmedi”
diyerek kamuoyunu bilgilendirmiş ve endişemizi dile getirmiştik.
Ulaştırma bakanının yukarıda aktardığımız açıklaması maalesef endişelerimizi haklı çıkarmıştır.
Haydarpaşa Garı ve Limanını çevresiyle birlikte Kruvaziyer liman, ticaret ve turizm alanı olarak yağma ve yapılaşmaya açmak amacıyla 2004 yılında İBB tarafından hazırlanan planların ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 26 Nisan 2006 gün ve 85 sayılı karar ile bütün alanı “Haydarpaşa Garı ve Çevresi Kentsel ve Tarihi Sit Alanı” olarak tescil ederek koruma altına almış olmasına rağmen, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca 19.06.2012 tarihinde onanarak yürürlüğe giren Üsküdar İlçesi, Harem Bölgesi ile Haydarpaşa Liman ve Geri Sahası 1/5000 Ölçekli Nâzım İmar Planı, şehircilik ilke ve esaslarına, evrensel koruma ilkelerine, yerleşik yargı kararlarına ve kamu yararına aykırılıklar taşıması nedeniyle Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası, Türkiye Liman ve Kara Tahmil Tahliye İşçileri Sendikası, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ve TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi tarafından 12.10.2012 tarihinde dava konusu edilmişti.
İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nde 2012/2012 Esas numarasıyla görülen dava sonucunda söz konusu plan, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olmaması sebebiyle iptal edilmiştir.
Haydarpaşa Garı ve liman alanı ile geri sahası (Harem, Haydarpaşa ve Kadıköy), coğrafi konumu, eskiden beri yüklendiği ulaşım yükü (Harem Otogarı, Haydarpaşa Limanı, denizyolları, toplu taşıma durakları ve Haydarpaşa Garı) ve barındırdığı mevcut kullanımlar (tarihsel merkez) itibariyle İstanbul metropoliten alanının en önemli odak noktalarından birini oluşturmaktadır. Bölge Anadolu yakasındaki en uç indirme-bindirme ve aktarma noktası olması sebebiyle, iki yaka arasındaki deniz, kara ve demiryolu taşımacılığının metropol içindeki en merkezi iki bölgesinden biridir.
Bugün iptal edilen planların yerine Haydarpaşa Garı ve çevresinin mevcut işlevinin korunmasına yönelik bir plan henüz söz konusu değildir.
İstanbul’un ve ülkemizin Haydarpaşa Garına ihtiyacı vardır. Hızlı trenlerin yanı sıra ülkenin en uç sınırlarına kadar giden trenlerin, şehir içi taşımacılığının bir an önce başlatılması gerekmektedir. Bu konuda yeterli yargı kararı vardır. Ancak ne yazık ki hükümet ve İBB, 2004 yılından bu yana süren mücadelemiz ile durdurulan rant projelerinin yerine bir yeni rant projesi ile karşımıza çıkmaktadır.
Haydarpaşa Dayanışması olarak sürdürdüğümüz mücadeleler sonunda elde edilen kazanımların koruması ve Haydarpaşa Garının çevresi ile birlikte işlevini sürdürmesi için mücadelede kararlı olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz.
- • İstanbul ulaşımının olmazsa olmazı, deniz ulaşımı ile raylı sistemin entegre olduğu Haydarpaşa Garı ve geri sahasında deniz ve demiryolu bağlantısı koparılmamalıdır.
- • Söz konusu saha kamusal alan olarak kullanılmaya devam edilmelidir.
• Haydarpaşa Garı’nın restorasyonunun aslına uygun şekilde tamamlanarak yeniden trenlerle buluşması, hat boylarındaki tescilli istasyonların korunması ve hattın ivedi olarak tamamlanması sağlanmalıdır.
• Haydarpaşa Garı ve liman sahasını gelir getirici projeler için Özelleştirme İdaresi Başkanlığına devreden TCDD İşletmesi Yönetim Kurulu’nun 12 Eylül 2012 tarihli kararı derhal iptal edilmelidir.
• Haydarpaşa Garı ve liman sahasını gelir getirici imar planları hazırlanması için TCDD ile İBB arasında 30.11.2007 tarihinde imzalanmış olan protokol iptal edilmelidir.
• 31 Ocak 2012’de durdurulan ana hat trenleri ile 19 Haziran 2013’te durdurulan banliyö trenleri hatlarının inşasına verilmiş sözlere uygun olarak başlanmalıdır.
Saygılarımızla kamuoyunun bilgisine sunulur. 2.10.2016
Toplum Kent ve Çevre İçin
HAYDARPAŞA DAYANIŞMASI
adına
Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi