7 Şubat günü OHAL kapsamında yayınlanan 686 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 4 bin 464 kamu personeli, tamamen siyasi ve idari karar ve tasarruflarla, ne ile suçlandıklarını bilmeden ve savunma hakkı bile tanınmadan kamu görevinden ihraç edilmiştir.
İhraç edilenler arasında Eğitim Sen Genel Sekreteri Mesut Fırat başta olmak üzere, binlerce Eğitim Sen üyesi ve yöneticisi bulunmaktadır.
Siyasi iktidar, başta ekonomi, iç ve dış politika alanı olmak üzere, pek çok noktada içine düştüğü çıkmazların da etkisiyle, kitlesel ihraçlar, açığa almalar, muhaliflere yönelik gözaltı ve tutuklamalar gibi hukuksuz, yasa dışı adımlar atarak, kurmak istediği baskıcı ve otoriter rejim karşısında tehdit olarak gördüğü KESK üyesi emekçileri ve onların örgütlü mücadelesini hedef almaktadır.
Kamuda yaşanan ihraçların niteliğine, ihraç edilenlere “savunma hakkı” bile tanınmamasına bakıldığında OHAL ve KHK’lara gerekçe olarak gösterilen “darbecilerle mücadele” söyleminin hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığı, kamuda siyasi iktidarın merkezinde olduğu büyük bir ‘sivil darbe’ yaşandığı açıktır.
Hükümetin ve kamu yöneticilerinin kendilerini yargının yerine koyarak ‘yargısız infaz’ yapmaları sonucunda kamu görevinden ihraç edilen ve açığa alınanlarla birlikte doğrudan ya da dolaylı olarak mağdur olanların sayısı 2 milyona yaklaşmıştır. Dolayısıyla iktidar eliyle kamuda gerçekleştirilen tarihin en kitlesel tasfiye hareketi sadece ihraç edilen kamu emekçilerini değil, tüm toplum kesimlerini yakından ilgilendirmektedir.
Örgütlü mücadelemizi hedef alan bu türlü girişim ve saldırılara rağmen, hukuksal ve örgütlü mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimiz bilinmelidir.