Bugün 12 Eylül 2017. 12 Eylül askeri faşist darbesinin üzerinden tam 37 yıl geçti.
12 Eylül darbesiyle; 650 bin kişi gözaltına alınmış, 1 milyon 683 bin kişi fişlenmiş, 30 bin kişi “sakıncalı” olduğu için işten atılmış (İşten atılanların 3 bin 854’si öğretmen, 120’si öğretim üyesi ve 47’si hâkim) 31 gazeteci cezaevine gönderilmiş, seçilmiş belediye başkanları görevden alınarak yerine sıkıyönetim tarafından atama yapılmış, 517 kişi idam cezasına çarptırılmış, 50 kişi acımasızca asılmış, yüz binlerce insan akıl almaz işkencelerle, göz altılarla, cezaevlerinde ölüme terk edilmiştir.
Bugün 12 Eylül’ün üzerinden 37 yıl geçmişken 12 Eylül döneminde yapılan infazlar, işkenceler, anti-demokratik uygulamaları hayata geçirenler hala cezasızdır.
Bizler her platformda; 12 Eylül darbesinin sorumlularının hesap vermesi için mücadele ederken o tarihten beri iktidara gelen hiçbir hükümet AKP hükümetleri dahil hesap sormadılar, soramadılar.
AKP hükümeti 2010 referandumunda 12 Eylül darbecilerinin yargılanacaklarını vaadini gerçekleştirmeyerek aynı zamanda halkı da yanıltmıştır, kandırmıştır.
12 Eylül bir darbe olmasının yanı sıra aynı zamanda bir düzenin adıdır.
Bu darbe en çokta örgütlü olan, hakkını arayan emekçi kesimleri yok etmek istemiştir.
İşte bu yüzden açıkça söyleyebiliriz ki bugün bu düzen tam olarak bitmemiştir.
Ve bu dönem AKP hükümetlerince kendi iktidarlarını korumak için güdümlü sendikalar yaratılmış, kendisi gibi düşünmeyen emek örgütleri ve yöneticileri yıldırmaya çalışılmış, 12 Eylül döneminde bile cesaret edilemeyen taşeronlaştırma, kiralık işçi büroları ve güvencesiz çalışma uygulamaya konulmuştur.
İktidar tarafından bir süredir de darbe girişiminin ardından çıkardığı OHAL’lerle kamuda iş güvencesini fiili olarak işlemez kılarak açığa aldığı, ihraç ettiği kamu emekçilerine ilişkin herhangi bir delil sunma ihtiyacı bile duymadan, sendikal örgütlülüğü, temel hak ve özgürlükleri açıkça hedef alınmış, muhalif sesleri susturmak asıl işleri olmuştur.
Sürmekte olan 12 Eylül düzenine karşı insani değerlerini ve vicdanlarını yitirmeyen emekten ve insandan yana olan bizler tüm saldırıları geriletmeye, barışı egemen kılmaya dönük laik, demokratik bir ülke için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Merkez Yürütme Kurulu