Basına ve Kamuoyuna
YİNE BİR İŞ CİNAYETİ
12.01.2018 tarihinde yaptığımız basın açıklaması TCDD Edirne Elektrifikasyon Şefliğinde çalışan işçi arkadaşımız Gültekin Ulus Kırklareli İline bağlı Büyükmandıra beldesinde yer alan TCDD’ye ait trafo merkezinde 11.01.2018 tarihinde saat 15:30 suları çalışma yaparken yüksek gerilime kapıldığını ve ağır yaralandırdığını duyurmuştuk. Bugün 17.01.2017 tarihinde ne yazık ki arkadaşımız İŞ CİNAYETİ sonucunda VEFAT etmiştir. Öncelikle ailesine, yakınlarına, sevenlerine ve demiryolu camiasına başsağılı ve sabırlar diliyoruz.
Bir işçi iş cinayeti sonucunda hayatını kaybetmişse söz konusu işin yürütülmesinde başta İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Mevzuatı olmak üzere İdare Hukuku ve 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri ile bu kanunla ilişkin diğer düzenleyici hükümlerin ihlal edildiğine karine teşkil etmektedir. Bugüne kadarki iş cinayetlerinde söz konusu mevzuat hükümlerini ihlal edenler öngörülebilir/ağır taksir sonucu ölüme sebebiyet verdikleri halde hiç cezalandırılmadıkları yada küçük cezalarla yargılamaların sonlandırıldığını görmekteyiz. Hal böyle olunca iş cinayetleri her geçen gün artarak devam etmektedir. Savcılara ve Yargıçlara iş cinayetlerinin yargılanmasında hukukun tüm ilke ve kurallarının eksiksiz ve hızlı bir şekilde uygulamasını talep etmekteyiz.
TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü Ar-Ge Dairesi Başkanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği İşlemleri Şube Müdürlüğünün Daire Başkanı Tuna AŞKIN imzalı; 27.10.2017 Tarih ve E.410162 sayılı yazısında: “…Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 18.10.2017 tarihinde alınan ilgi (d) görüşü ve daha öncede konu hakkında Maliye Bakanlığı tarafından verilen 17.05.2014 tarih ve 33273 sayılı görüş yazısında ifade edilen hususlar doğrultusunda görevlendirmelerin yapılması gerekmektedir.Bu doğrultuda. 02.08.2013 tarihinden sonra olmak şartıyla, işyerlerimizde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirilmesi için en az elli işçi istihdam etme şartının korunması ve Maliye Bakanlığı?nın 17.05.2014 tarih ve 33273 sayılı yazısında bildirdiği 16331 sayılı Kanunla göre henüz işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanı eliyle ifa edilmeye başlanması sorumluluğu bulunmayan işler için görevlendirme yapılarak ilgili personele ilave ödeme verilmeye başlanması, ödeneklerin verimli kullanılması sorumluluğuyla örtüşmediği gibi; belirli bir tarihten başlayarak yerine getirilmesi gereken bir yükümlülüğün daha öne çekilmek suretiyle hukuken mümkün olmadığı halde personele ilave ödeme verilmesinin ilgililer bakımından sorumluluk doğurabileceği de kaçınılmazdır. Görüşü doğrultusunda elli sayısının altında işçi istihdam eden işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirilmesinin YAPILMAMASI hususunda bilgi ve gereği…” şeklindeki emirle personelin-işçinin can güvenliğinin önemli olmadığı, çalışanların can güvenliğinin verimlilikten SONRA geldiği yönde yaptığı bu düzenleme sonucunda ortaya çıkan ise iş cinayetidir.
Kurumda “A” ve “B” sınıfı ehliyete sahip bir çok İşçi Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı olmasına rağmen bu personele asli görevlerinin yanında “ödeneklerin verimli kullanılmayacağı” gerekçesi ile İşçi Sağlığı ve Güvenliği Uzmanlığı görevinin verilmemesinin karşılığı İŞ CİNAYETİDİR.
Bu acı olay, Türkiye’de insan canının ne kadar ucuz olduğunu bir kez daha acı bir şekilde bizlere göstermiştir. Ancak, TCDD gibi köklü bir kuruluşta, iş güvenliğinin bu kadar kötü hale getilrilmesi, çalışma koşullarının bu kadar tehlikeli hale getirilmesi asla kabul edilmez.
Ülkemizde, iş güvenliği ile ilgili genel yasalar ve yönetmelikler çıkartılsa da, özelde kurumlar içinde çıkartılan aksi yöndeki düzenlemelerle, genel yasal düzenlemeler boşa çıkartıldığı gibi, yönetim zaafları ve kişisel çıkarlar nedeniyle genel düzenlemelere riayet edilmemesi, ve çalışanlar üzerinde baskı kurulması, bu iş cinayetlerine neden olmakta ve bunlar her geçen gün artmaktadır.
Defalarca TCDD yönetimlerine raporlar sunarak, görüşmeler yaparak dile getirdiğimiz üzere, iş güvenliğinin tam sağlanabilmesi için; yetkili, bilgili ve ehliyetli insanların ilgili birimlerde ve iş güvenliği ile ilgili mevzuatı tam uygulayarak çalışması gerekirken, TCDD yönetimi emir ve uygulamaları ile son yıllarda herşeyi tam tersine çevirmiştir.
İşyerleri ve iş birleştirmeleri ile personeli üzerine yapabileceğinin kat kat üstü işler yüklenmiş, bu da yetmezmiş gibi, personel, aynı anda farklı iş alanlarında çalışmaya zorlanmıştır. Bu yapılırken de, mesleki, bilimsel ve akademik yeterliliğin şart olduğu yönündeki çığlıklarımıza ısrarla kulaklar tıkanmıştır.
Demiryollarının elektrikli tren işletmeciliğinin yapıldığı hatlarda, personel 220-154.000 Volt arasındaki farklı gerilim gruplarına tabi işlerde çalışmaktadır. Bunlardan özellikle 1.000-154.000 Volt arası gerilimlerde, kısa adı EKAT olan “yüksek gerilim ehliyeti” olmadan çalışmak yasaktır. Bu tip işyerlerinde elektrik mühendisi bulunması da diğer bir zorunludur. Ancak bu olayda da, bu zorunlulukların hiçbirine riayet edilmemiş ve arkadaşımız bu elim olayda hayatını kaybetmiştir. Ve bu şekilde uygulamalar hala devam etmektedir.
Bu noktada, neden bu işyerlerine elektrik mühendisi atanmadığı, bu işyerlerinde çalışan personelin neden EKAT belgesi alması için kurslara gönderilmediği sorgulanmalıdır. 2016 yılında kadar personel bu kurslara gönderilirken, neden birden bire bu kurslara personel gönderiminin durduruldığı sorgulanmalı, sorumluları kesin suretle cezalandırılmalıdır.
Trafo Merkezinde merdana gelen bu olayla ilgili olarak; birbirinden farklı gerilimlerdeki iş ve işyerlerinde çalışılan Trafo Şeflikleri, Katener Şeflikleri ve Telekomand Şeflikleri işyerlerinin hangi akla hizmetle birleştirildiği sorgulanmalıdır. Yaklaşık 5 sene önce TCDD’nin Yeniden Yapılanması adlı tasfiye programı çerçevesinde, bu 3 ayrı iş ve işyeri birleştirilerek Elektrifikasyon Şeflikleri adı altında toplanması ve personelin esnek, iş mevzuatına aykırı bir şekilde çalıştırılmaya başlanması sorgulanmalı, bu büyük hatadan dönülmelidir.
Bu konuda sendika olarak Danıştay’da açtığımız davalarla ilgili verilen, “işlem ve mevzuat İPTAL” kararlarına uyulup, kapatılan, birleştirilen işyerleri yeniden açılması gerekirken, NEDEN aksi yönle birleştirmelere devam edildiği ve kazalara davetiye çıkartıldığı açıklanmalıdır.
Bu acı olay, bu işyeri birleştirmelerinin ne kadar yanlış olduğunu gösterdiğini ancak olayın arkasında başka soru işaretlerini de gündeme getirdiğini önceki açıklamamızda belirtmiştik. Bu konuda aradan geçen 5 günde ne yapılmıştır? TCDD Genel Müdürlüğü neden hala, konunun soruşturulması için adım atmamıştır? Olayla ilgili olarak, SADECE o an olay yerinde bulunan personelin üzerine gitmek, bu iş cinayetlerinin oluşmasında sorumlulukları olan diğer yöneticileri suçlarını örtbas etmek, suçların üstünü örtmek anlamına gelecektir. Bu olayın, bir anlık bir hatadan çok, uzun zamandır devam eden yanlış ulaştırma ve personel politikalarının bir sonucu olduğu gözlerden kaçırılmamalıdır. Bu yüzden bu iş cinayeti derinlemesine soruşturulmalıdır.
Bu olayın olduğu somut durum, “bahsettiğimiz 3 ayrı işyerinin birleştirilmesinden” çok ötedir. Çünkü bu işyeri birleşmelerinin üstüne, yol ve tesisler adlı birbirinden tamamen bağımsız bölüm birleştirmeleri de 1 yıl önce yapılmış olup, iş güvenliği artık tamamen yok edilmiştir. Ve bu acı olay, bu akıl almaz birleştirmeler sonucunda oluşturulan Demiryolu Bakım Müdürlükleri içinde yaşanmıştır.
TCDD ilgili birimlerinde çalışan tüm personeli, bu yanlış politikalar ve uygulamalar nedeniyle çok ciddi şekilde tehlike altındadır. Bu yüzden TCDD yönetimi, bu acı olaydan ders çıkartıp, bu işyeri birleştirme ve kapatmalara DERHAL son vermelidir. Aksi taktirde yakın zamanda bu iş cinayetlerinin ve kazaların artması kuvvetle muhtemeldir. Demiryolu Bakım Dairesi ve bu Daireye bağlı Demiryolu Bakım Servis Müdürlüklerine bağlı işyerlerinde can kaybına yol açacak kazaların olmaya devama edeceğini söylemek için müneccim olmaya gerek yoktur. Mevcut düzenlemeler ve koşular, liyakatsız müdür atamaları iş kazalarına davetiye çıkartmaktadır.
Yeniden tekrar ediyoruz, bu iş cinayeti hakkındaki yaptığımız işbu açıklama, adli ve idari anlamda suç duyurusu niteliğini de taşımakta olup, bu olayların yaşanmasına neden olan, mevzuat açıkları yaratan, çalışanları bilmedikleri işleri yapmaya zorlayan, mevzuat dışı emirlerle iş yürüten, bu konuda kanunlara uygun uygulama yapmaktan kaçınanlar hakkında adli ve idari işlem ivedilikle başlatılmalı ve sorumluluğu olanlar cezalandırılmalıdır.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
BİRLEŞİK TAŞIMACILIK ÇALIŞANLARI SENDİKASI
İSTANBUL 1 NOLU ŞUBE YÖNETİM KURULU