Bugün Dünya Engelliler Günü… Nüfusumuzun yüzde onikisini oluşturan engelli vatandaşlarımızın günlük hayatta karşılaştıkları sorunlara çözüm bulmak, kendilerine yetebilen bireyler olarak hayatlarını sürdürmek için gerekli olan her desteği sağlamak “sosyal devlet” olmanın önemli bir gereğidir. Bu amaçla engelli engelsiz bütün vatandaşlarımızın hak ettiği ya da ihtiyaç duyduğu hizmetleri iyi bir şekilde alabilmelidir.
Engelli yurttaşlarımızın yaşamın her alanında engelli olmayan bir yurttaş gibi yer alması hepimizin talebidir.
Günümüzde engellerin yaşadıkları pek çok sorunun yanında en büyük sorunlardan biri de ulaşımda yaşadıkları zorluklardır. Özellikle de fiziksel çevredeki (yollar, kaldırımlar vb.) aşılması güç engellerdir. Bununla birlikte fiziksel çevrenin, engelli vatandaşlarımızın özellilerine ve gereksinimlerine göre tasarlanmadığı da bir gerçektir. Bugün sokağa çıkmak, kaldırımda hareket edebilmek gibi sınırlı aktiviteler için bile çok sayıda engel bulunması nedeniyle kentlerimizin büyük bölümü ve yapıların çoğu engelliler için erişilemez durumdadır. Sosyal hizmetler alanındaki sınırlamalar da fiziksel çevredeki olumsuzluklara eklendiğinde engeller artmakta, parklarda, sokaklarda, kısaca yaşam çevrelerimizde tek başına tekerlekli sandalye, yürüteç kullanan, beyaz bastonu ile yürüyen engelli bireylere çok az sayıda rastlanmaktadır. Yalnız bu gösterge bile engelli bireylerin toplumsal yaşama katılımının ne kadar kısıtlanmış olduğunu, bağımsız hareket edebilme olanaklarının ne ölçüde sınırlandırıldığını kanıtlamaktadır.
Yaşamın her alanında yer almanın en büyük koşullarından biri de engellilerin ulaşım ve seyahattir. Ki engellilerin kendi ifadelerinden de anlaşıldığı gibi ulaşım sorunların en büyüğünü teşkil etmektedir.
Bugün ülkemizde engellilerin çalışma hayatında daha fazla yer alması için çeşitli hukuki düzenlemeler yapılmasına rağmen uygulamada ciddi sorunlar yaşandığı bilinmektedir. Engelli vatandaşların büyük çoğunluğunun eğitim, istihdam ve sosyal yaşam olanaklarından yoksundur.
Engelli yurttaşlarımızla ilgili olarak atılması gereken en önemli adımlardan birincisi mevcut engellilerin yaşadıkları sorunların çözümü iken, diğeri ülkemizde büyük sayılara ulaşan engelli sayısının bundan sonra artmaması için gereken tedbirleri almaktır.
Trafik kazalarında dünyada ilk sıralarda olan ülkemizde son 10 yıldaki trafik kazalarında 40 bin kişi engelli durumuna düşmüştür. Bu nedenle genel hedefin ulaşım politikalarının ölümlü ve yaralanmalı kaza sayısını en aza indirme yönünde politikalarının geliştirmesi gerekmektedir. Yapım maliyeti, kullanım ömrü, petrole bağımlı olmaması gibi pek çok yönden avantajlı olan demiryolları aynı zamanda güvenli bir taşıma aracıdır. Demiryollarının geliştirilmesi bundan sonra hayata engelli olarak katılacak sayıyı azaltacaktır.
Diğer yandan yaşama engelli olarak devam eden yurttaşlarımızın başta devlet olmak üzere gerekli kolaylıklar her alanda yürürlüğe konulmalıdır. Bu kapsamda devletin personel istihdam politikaları önem taşımaktadır. ‘Devlet Personel Başkanlığının Ocak 2010 verilerine göre, ülkemizde memur kadrosunda dolu olanların sayısı 1 milyon 631 bin civarındadır. Buna göre, kamuda yaklaşık 49 bin engelli personelin istihdam edilmesi gerekmektedir. Oysa kanun gereğince istihdam edilen personel sayısı 14 bindir. Yasal zorunluluğa rağmen yaklaşık 35 bin engelli personel açığı bulunmaktadır. 8 yıllık AKP iktidarında 35 bin gibi büyük sayıda engelli personel açığının sürmesi, iktidarın engellilere yaklaşımının ve samimiyetinin açık bir göstergesidir. Engelli vatandaşlarımızın kanunla güvence altına alınmış memur olabilme hakları, bir an önce teslim edilmelidir. Engellilerin yasal zorunluluklar dışında özel sektörde istihdam olanağı bulma şansları yok denecek kadar azdır. Bu durum, konuya ilişkin olarak kamu kesiminin inisiyatif alma ve sorumluluk yüklenme gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır.
Bugün ulaşım alanında özürlülerle ilgili uygulamada durum şöyledir;
Şehirlerarası yolculuklarda, ilgili yasadaki tebliğe göre özel firmalarda normal harici engelli yolcu taşıma zorunluluğu vardır. Bunun dışında ulaşım açısında %50 ye yakın bir indirim yapması önerilmektedir. Karayolu Taşıma Yönetmeliği‘nin 48. maddesi “I bendine göre yaş şartı aranmaksızın özürlüler için bilet ücreti %50 indirimli düzenlenir” demektedir. Yine şehirlerarası yolculuklarda 6 yaş ve üzeri tüm yolcuların ayrı koltukta seyahat etmesi zorunlu olup, 6-12 yaş arası çocuklar ile yaş şartı aranmaksızın özürlüler için bilet ücreti %50 indirimli düzenlenmektedir.
Türk Hava Yolları (THY), yüzde 40 ve üzeri oranda özürlü olan yolculara, uygulanabilir ücretler üzerinden tüm iç ve dış hatlarda yüzde 25 indirim sağlanmaktadır. İndirimden faydalanmak isteyen yolcularımızın, yüzde 40 ve üzeri oranda özürlü olduğunu belgeleyen, T.C. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından verilmiş olan özürlü kimlik kartı veya sağlık kurulu raporu veya ÖZÜRLÜ ibaresi bulunan nüfus cüzdanlarını ibraz etmeleri gerekmektedir.
Ayrıca, refakatçi ile seyahat etmelidir ibaresi bulunan doktor raporunun ibraz edilmesi halinde, özürlü yolcu ile aynı seferde seyahat edecek bir refakatçisine tüm iç ve dış hatlarda uygulanabilir ücretler üzerinden yüzde 25 oranında indirim sağlanmaktadır.
TCDD Genel Müdürlüğü ise çalışma gücünün %40 oranında fazlasını (%40 dahil) kaybetmiş özürlü vatandaşlara, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığından alınmış kimlik belgesi veya özür oranının işlendiği nüfus cüzdanı ile bilet almaları halinde %20 indirim yapmaktadır.
Belirttiğimiz gibi sayıları milyonlarla ifade edilen engelli sorununu çözmek için bir yandan engelli yaratan ulaştırma politikaların değiştirilmesi gerekirken, diğer yandan gerekli yasal düzenlemeleri yapmak ve bu düzenlemelerin gereği yerine getirilmelidir.
Tüm engelli yurttaşlarımıza engellerin olmadığı bir dünya dileğiyle…