Kamusal alanın tasfiyesine, iş güvencemizin elimizden alınmasına ve kazanılmış haklarımıza yönelik saldırı politikalarına hız veren AKP iktidarına karşı tüm emekçilerin öfkesi her geçen gün artıyor.
Çalışma kurallarını ve istihdam yapısını sermayenin ihtiyaçlarına göre belirleyen siyasal İktidar, yaptığı düzenlemelerle, başta eğitim ve sağlık olmak üzere tüm kamu hizmetlerini piyasalaştırmış, çalışanları performansa dayalı esnek ve güvencesiz çalışma koşullarına mahkum etmiştir.
Sağlık emekçileri, AKP hükümeti tarafından yıllardır uygulanmakta olan sağlık politikalarının “insan sağlığına zararlarına”, sağlıkçıların çalışma ve yaşama koşullarına olumsuz etkilerine dikkat çekmek için bir dizi eylemlik gerçekleştirmiştir. 13 Mart 2011’de gerçekleştirdikleri kitlesel mitingle hükümeti bir kez daha uyaran sağlık emekçilerinin talepleri “hükümetin sağlık bakanlığınca” dikkate alınmamıştır. Üstelik Sağlık Bakanlığı, 30 saati aşan aralıksız çalışma süreleri ile kölece çalışma koşullarını, sağlık hizmetinin niteliğini düşüren performans denetimini yaygınlaştırmaktan da geri kalmamıştır.
Hükümetin, emekçilerin taleplerini duyması bir yana; yeni saldırılarla karşılık verdiği, Konfederasyonumuza bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası’nın da (SES) içinde yer aldığı 10 sağlık örgütü, talepleri için, 19-20 Nisan’da grev yapma kararı almıştır.
Sağlık emekçilerinin, “sağlığın bir hak olduğu kabulüyle; herkese sağlık, güvenceli gelecek, iş güvencesi, gelir güvencesi, can güvencesi, mesleki bağımsızlık, her türlü katkı-katılım payının kaldırılması” talepleri ile tüm çalışanların talepleri ve sağlık hakkından mahrum bırakılanların beklentileri örtüşmektedir.
Hükümet politikaları sonucu piyasalaştırılarak “paran kadar sağlık” anlayışının hakim kılındığı bir dönemde, sağlık emekçilerinin haklı olduğu kadar meşru olan grev kararını desteklediğimizi ve yanlarında olduğumuzu ilan ediyoruz.
Sağlık hizmetleri piyasalaştırılarak, hastalar “müşteriye”, sağlık çalışanları ise bu piyasacı mantığın, düşük ücretle, güvencesiz, uzun süre çalıştırılan “eleman’larına” dönüştürülmek istenmektedir. Dolayısı ile sağlık hakkına yönelik saldırılara karşı durmak, sadece sağlık emekçilerinin değil, sağlık hizmetinden faydalanan herkesin görevidir.
Sağlık emekçilerinin grevine destek olmak için;
19-20 Nisan’da kamu-özel hiçbir sağlık kuruluşuna gitmeyip, sağlık emekçilerinin duyurusunu yapacağı etkinliklere katılmaya, “herkese sağlık ve güvenli gelecek” talebine sahip çıkmaya çağırıyoruz.