Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa zamanda tüm dünyada etkisini gösteren Covit-19 virüsü nedeniyle ne yazık ki ülkemiz de de pek çok insana virüs bulaşırken ve beraberinde can kayıplarının artarak yaşanmaktadır.
Virüsün yayılmamasının önlenmesi amacıyla ilk günlerde ciddi adımlar atılmasına rağmen ilerleyen günlerde alınan kimi önlemlerin yeterince uygulanmadığını görmekteyiz.
Virüse yakalananların sayısı ile beraberinde hayatını kaybedenlerin sayısının hızla artışına rağmen iktidar, birçok Avrupa ülkesinde hayata geçirilen radikal önlemleri almamakta ısrar ederken, Sağlık Bakanının “Herkes kendi olağanüstü halini ilan edebilir. Bunun illa devletin ilan etmesi gerekmiyor.” Sözleri maalesef toplumu kendi haline bırakmıştır. Virüsün ne zaman kontrol altına alınacağına dair hiçbir öngörüde bulunulamazken hükümetin bu sorunla baş edebilecek acil bir eylem planının bulunmadığına, büyük bir merak ve sabırsızlıkla beklenen Bilim Kurulu toplantısı sonrası ise açıklanan kararların yetersizliğine tanıklık etmekteyiz.
Virüs salgını nedeniyle halkın can derdine düştüğü bu ortamda bile krizi nasıl fırsata çeviririz hesabı içindedirler. Halka, emekçilere yönelik önlemler alınması gerekirken yetkilerini artırma peşinde, hangi ormanı ranta açarımın peşindedir, emekçilere ödenek ayrılmazken Kanal İstanbul ihalesinin peşindeler, seçilmiş belediyeler kayyum atama peşindeler. Kriz ile birlikte apar topar çıkarılmaya çalışılan af yasasında yine düşünce suçuna af yok. Bu da göstermektedir ki iktidar için emekçiler ve de halk hiç gündemde değildir.
Böylesi bir süreçten geçerken ulaşımın toplumun en önemli iletişim araçlarının başında bulunduğunu bir kez daha görmekteyiz. Yetkililer tarafından başta toplu taşıma araçları olmak üzere tüm ulaşım türlerinde çeşitli önlemlerin alındığını görmekle birlikte ivedilikle yeni önlemlerin alınması gerekmektedir.
Dünyada hızla artan bu salgının ülkemizde çok acilen kontrol altına alınması ve en az kayıpla ortadan kaldırılması için hükümetin süreli olarak kimi Avrupa ülkelerinde geç başlamış olsa da bugün uygulanan radikal önlemleri bir an evvel hayata geçirmesini tavsiye ediyoruz.
- 65 yaş üstü olarak uygulanan sokağa çıkma yasağı zorunlu görevler dışında (sağlık-güvenlk-temizlik) toplumun tüm kesimine uygulanmalıdır. Dışarı çıkmayın “kendi olağanüstü halinizi kendiniz yaratın” söyleminin maalesef bir karşılığı olmadığı çok açık. Ülkemizin üç büyük kentinde şehir içi ulaşımda sadece İstanbul’da MARMARAY’da günlük yaklaşık 50.000, Ankara’da BAŞKENTRAY’da 10.000, İzmir’de İZBAN’da ise 54.000 kişi hareket halindedir. Bu sayılara belediye otobüsleri, vapurlar, minibüs ve diğer araçları da eklerseniz yüzbinlerce kişinin iş ya da diğer nedenlerle hareket ettiği açıkça görülecektir.
- Bakanlık Genelgesiyle işkolumuzda dönüşümlü çalışma uygulaması bürolarda uygulanmasına rağmen şehirlerarası yolcu trenleri, şehir içi banliyö trenleri ve yük trenlerinin çalışması sonucu tren üstü ve tren hazırlama personeli görevlerinin başında olup virüs kapma tehdidi altındadırlar.
- Yetkililer tarafından sınırlar kapatıldığı açıklaması yapılmakla birlikte bu kapatma karayolu taşımacılığını kapsamakta olup demiryoluyla İran sınırında taşımacılığın devam etmektedir. Limanlarda taşımacılık devam etmektedir. Tüm bu hizmetler bizler tarafından yerine getirilirken gerekli önlemlerin alınmadığı görülmektedir.
- Garlar, İstasyonlar ve Havalimanlarında gereken dezenfekte işlemlerinin yapılırken, kullanılan araçlarında aynı şekilde dezenfekte edilmesinde gereken hassasiyet gösterilmelidir.
- Genelge kapsamında tüm kamu kurumlarında olduğu gibi demiryollarında da risk grubunda olan personel izinli olmakla birlikte faal personele (Gişe memuru, Kondüktör, Koruma ve Güvenlik Görevlisi, Tren Şefi, Makinist, Tren Teşkil Memuru vb.) fazla mesai yaptırılmaktadır. Özellikle de yük trenleri sürekli çalıştığından sürekli işe gelmek zorunda kalmaktadır. Bu süreçte fazla mesai yaptırmak bir yana çalışma saatlerinin düşürülmesi,
- Biz emekçiler için kurulan İşsizlik Fonu şimdi kullanılmayıp ne zaman kullanılacak? Bizim için kurulan bu fonda ne kadar para vardır derhal açıklanmalıdır.
- Sağlık emekçilerini alkışlamak yerine çalışma koşullarını iyileştirilmelidir. Başta büyük özveri ile çalışan sağlık emekçileri olmak üzere zorunlu çalışacak olan tüm emekçilere koruyucu malzeme verilmeli ek ödemeler üst tavandan yapılmalıdır.
- TSK’nın tüm imkanları (Sağlık Bakanlığına devredilmiş olan) hastaneleri başta olmak üzere kullanıma açılmalıdır.
- Büyük bölümü ulaştırma ve sağlık alanında bulunan ve YİP modeliyle yapılmış olan gelir garantili; köprü, oto yol, tünel, havaalanı ve garlar ile hastaneler için ayrılan ödemeler virüsle mücadele kapsamında kullanılmalıdır.
27.03.2023
BTS Merkez Yürütme Kurulu