TCDD Genel Müdürlüğü tarafından alınan kararla aralarında Merkez Yürütme Kurulu üyemiz, Sendikamız eski Genel Başkanı ile Şube Başkanı ve İşyeri Temsilcilerinin bulunduğu 15 üyemizin hukuka aykırı bir şekilde sürgün edilmeleri üzerine sendikamız tarafından bugün İstanbul, İzmir, Adana ve Diyarbakır’dan başlayıp 4 Haziran tarihinde TCDD Genel Müdürlüğü önünde tamamlanacak yürüyüş başladı.
İstanbul, Adana ve İzmir yürüyüş kollarımız tarafından yürüyüş programı kapsamında illerde basın açıklamaları yapıldı
Program kapsamında İstanbul yürüyüş kolumuz İzmit’e, İzmir yürüyüş kolumuz Manisa’ya, Adana yürüyüş kolumuzda Mersin’e hareket etti.
Diyarbakır Şubemiz ise bugün sabah yaptıkları basın açıklamasının ardından Elazığ’a gitmek üzere yola çıkmış, ancak Elazığ’ın Maden ilçesi girişinde Kaymakamlık kararıyla durdurulmuş ve geçişleri engellenmiştir. Bu karar; anayasaya, yasalara ve seyahat özgürlüğüne aykırı olup, yürüyüş kolunun önündeki engellerin kaldırılmasını beklenmekteyiz.
Yapılan basın açıklaması aşağıdadır.
02 06 2020
BASINA VE KAMUOYUNA
Sürgünler Durdurulsun! Hülle Atamalar Geri Alınsın!
TCDD Genel Müdürlüğü, 11 Mayıs 2020 tarihinde hiçbir gerekçe göstermeden 13’ü Sendikamız üyesi, 29 demiryolu emekçisini kendi istekleri dışında “sürgün” etti. Sürgün edilenler arasında; İzmir Şube Başkanımız ve iş yeri temsilcileri de bulunmaktadır. Bu sürgünlerle eş zamanlı olarak, TCDD Genel Müdürlüğü, yasa ve yönetmelikleri adeta yerle bir ederek, 53 çalışanında bazılarını kendi istedikleri yerlere nakillerini yaparken, bazılarını da çeşitli hülle yollarını kullanarak görevlerinde yükseltti. Ve bütün bu hukuksuzluklara da şimdiye kadar TCDD mevzuatında hiç olmayan ROTASYON uygulaması dedi.
Aynı Genel Müdürlük, 27 Mayıs 2020 tarihinde de Genel Merkez Hukuk Sekreterimiz ile eski Genel Başkanımızı da hiçbir gerekçe göstermeden sürgününü çıkarttı. Böylece TCDD’nin kurumsal tarihinde şu ana kadar görülmemiş şekilde siyasi kadrolaşma, liyakatsiz atama ve kurum içi barışı yok eden bir da ayrımcılığa imza attı.
Bu hukuk dışı uygulamaların geri alınması için TCDD Genel Müdürlüğü ile görüşmek için defalarca yaptığımız randevu taleplerimize cevap verilmedi. Ayrıca Konfederasyonumuz KESK’in de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına ile Çalışma Bakanlığına görüşme için yaptığı randevuda yanıtsız kalmış olup diyalog yolu şu an için kapanmıştır.
Sürgün edilenlerin büyük çoğunluğu Trafik ve İstasyon Yönetimi Daire Başkanlığına bağlı birimlerde çalışanlar olup, hiçbirinin çalışma hayatı ile ilgi sorunu yoktur. Haklarında açılmış hiçbir soruşturma dahi yoktur.
*Sürgün edilenler arasında halen ağır hasta olan, eşi ve oğlu engelli olan, eşi yatalak hasta olanlar ile kronik hasta vardır.
*Sürgün edilen üyelerimiz 20 ila 43 yıldan beridir kuruma başarıyla hizmet etmektedirler.
*Sürgün edilenler arasında iş yerinin değiştirilmemesi konusunda 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunun18. Maddesi gereğince yasal güvencesi olan Merkez Yürütme Kurulu Üyesi, Şube Başkanı ve İşyeri Temsilcimiz bulunmaktadır.
*Sürgün edilenlerden bulundukları yerde çok önemli görevler yapan, bulundukları yerde hizmetlerine ihtiyaç duyulan üyelerimiz vardır.
*Görevde yükselme sınavı harici yapılan “hülle” atamalarla yasalar, yönetmelikler, kurum gelenekleri ve iş barışı ayaklar altına alınmıştır.
Değerli Basın Emekçileri;
Görüldüğü gibi yasa ve yönetmelik tanımayan “ben yaptım oldu” mantığı ile yapılan bu uygulamalarla 164 yıllık Kurumumuz TCDD, kamuoyunda hiçte hak etmediği bir şekilde tartıştırılıyor.
Şöyle ki;
Son dönemde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına bağlı Genel Müdürlüklerde yasa, yönetmelik ve kurum teamüllerine aykırı uygulamalarının olduğunu, bu kurumların kamuoyunda kuruluş amaçları dışındaki uygulamalar ile tartışıldığını UAB’ında buna sessiz kaldığını görmekteyiz. DHMİ ve TCDD’ye dışarıdan kurum kültürü ve işleyişini bilmeyen üst düzey yöneticiler atanmıştır. Bu yöneticiler Özellikle DHMİ’de Sayıştay raporlarına bile giren 200’e yakın yasa ve yönetmeliğe aykırı HÜLLE atama yaparak kurum içi barışı ile kariyer ve liyakat sisteminin bozulmasına yol açtı. Bu uygulamaya karşı sendikamızın DHMİ Genel Müdürü ile 4 kez yaptığı görüşme talebi maalesef yanıtsız kalmış olup sendikamızca hukuksuz atamaların iptali için dava açılmıştır.
Aynı hukuksuzluk TCDD’de yapılmıştır. Devlet yönetiminde liyakat ve tecrübe sahibi olmayan, Konya Büyük Şehir Belediyesinde devlet memurluğu hakkı kazanan Abdullah Özcanlı 52 gün sonra TCDD’de de önemli bir daire olan Trafik ve İstasyon Dairesine başkan yapılmıştır. Atandığı bu önemli görevin bilgi ve tecrübesine sahip olmayan bu kişinin atanmasına karşı çıktık, Kurum yöneticilerini bu atamanın sakıncaları hususunda sendika olarak uyardık. Ayrıca mevzu bahis TCDD’nin iki yöneticisi hakkında basına da yansıyan ciddi iddiaların da yetkili makamlarca araştırılması gerekmektedir
Haydarpaşa Garı’nın kapatılmaması, gar alanı içinde bulunan 20.000 metre kare arazinin kiralanması, Ankara Gar alanı içerisindeki 74.000 metre kare alanın Medipol Üniversitesine devredilmemesi, Sirkeci Gar’da 5000 metre kare alanın Yeşilay’a devredilmemesi konusunda mücadele ettik.
Pamukova, Tavşancıl, Kütahya, Çorlu, Ankara YHT kazalarında ki ihmal ve gerçek nedenlerinin kamuoyuna anlatılması konusunda söz söyledik.
TCDD’nin yasalar ile kendisine verilen demiryolu ulaşımı görevinin başka yerlere devredilmesine karşı çıktık.
TCDD’ye ve DHMİ’ye sahip çıktık. Kurumların adil ve liyakat ölçülerine göre, iş barışı bozulmadan yönetilmesini istedik. Kurumların siyasi müdahalelerden uzak durmasını istedik.
İşte bu nedenle Sendikamız BTS, Ulaşım iş kolunda ki kurumlarda, ülke ve ülke ulaşım hizmetinin dışında hareket edenlerin hedefi olmuştur.
İşte bu nedenlerden dolayı Sendikamız BTS, gerek siyasi iktidar, gerekse de bazı TCDD yöneticileri tarafından kendi siyasi tutumlarını sergilemek için susturulması gereken bir kurum olarak görülmüştür.
İşte bu nedenle BTS, üyeleri ile birlikte susturulması, korkutulması, sindirilmesi ve baskı altına alınması gereken bir kurum olmuştur.
İşte bu nedenle; Sendikamız tarafından bu sürgün kararının geri alınması amacıyla; kamuoyu oluşturmak, ilgili kurumlara sesimizi duyurmak ve toplumu bilgilendirmek üzere” SÜRGÜNLER GERİ ALINSIN!” adı altında demiryollarında yürüyüş kararı aldık ve bugün de kararımız gereğince yollardayız.
Bugün dört koldan sürgünlerin geri alınması ve hülle atamaların iptal edilmesi için İstanbul, İzmir, Adana ve Diyarbakır’dan yola çıkarak 4 Haziran Perşembe günü Ankara’da TCDD Genel Müdürlüğü’nde olacağız.
Korkmuyoruz, susmayacağız!
Kamuoyuna saygıyla sunulur!
BİRLEŞİK TAŞIMACILIK ÇALIŞANLARI SENDİKASI