Sendikamız üye ve yöneticilerinin sürgün edilmesi üzerine Ankara’ya yaptığımız yürüyüşün ardından TCDD Genel Müdürlüğü önünde yaptığımız basın açıklamasının ardından sendikamız Genel Başkanı Hasan Bektaş tarafından yapılan görüşme çağrısı sonrası Sendikamız tarafından oluşturulan Heyet TCDD Genel Müdürü ile görüşmeye gitti.
Bugün sabah saatlerinde sendikamız Genel Merkezinde toplanan ve saat 10.30 civarında TCDD Genel Müdürlüğüne gitmek üzere ayrılan üye ve yöneticilerimiz güvenlik güçleri tarafından uzun süre bina önünde engellenmiştir.
CHP ve HDP milletvekilleri ile Sendikamız yöneticilerin yaptıkları uzun görüşmenin ardından TCDD Genel Müdürlüğüne önüne gidilebilmiştir.
Burada Konfederasyonumuz Genel Sekreteri Ramazan Gürbüz ve milletvekillerinin yaptıkları konuşmalarının ardından Genel Başkanımız tarafından basına açıklama yapılmıştır.
Yapılan açıklamanın ardından TCDD Genel Müdürlüğü yetkilileri tarafından Sendikamızın görüşme talebine olumlu yanıt vererek Genel Başkanımızın da içinde olduğu 3 kişilik heyet görüşmeye geçti.
Sendikamız üye ve yöneticileri ise görüşme sonlanıncaya kadar Ankara Gar içerisinde bulunan Ankara Şubemizde bekleme kararı almıştır.
Yapılan görüşmenin ardından bilgilendirme yapılacaktır.
Basın metni aşağıdadır.
Not: Yazımızda belirttiğimiz toplantı yapılamamış olup, konuyla ilgili olarak “Toplantı TCDD Genel Müdürü ile Görüşme Yapılmadı! Taleplerimiz Yerine Getirilene Kadar Ankara’dayız!” başlıklı web haberimiz yayınlanmıştır.
04.06.2020
BASINA VE KAMUOYUNA
Sürgünler Durdurulsun! Hülle Atamalar Geri Alınsın!
11 Mayıs 2020 tarihindeki 15’i sendikamız üyesi 31 çalışanın sürgününe dur demek için bizler 3 gündür kentlerin Garlarına, İstasyonlarına uğrayarak, basın açıklamaları yaparak yürüdük ve bugün (4 Haziran 2020 Perşembe) burada, TCDD Genel Müdürlüğü önündeyiz.
Diyarbakır’dan, Adana’dan, İstanbul’dan, İzmir’den… ülkenin dört bir yanından yollara düştük. Bilecik’ten Eskişehir’e, Karaman’dan Konya’ya, Manisa’dan Balıkesir’e, Elazığ’dan Malatya’ya ve adını sayamadığımız İstasyon ve Garlara uğradık.
Hepimizin bildiği gibi; TCDD yönetimi tarafından 11 Mayıs 2020 tarihinde hiçbir gerekçe gösterilmeden 13’ü Sendikamız üyesi, 29 demiryolu çalışanı olmak üzere 95 kişi, daha sonra ise içerisinde sendikamız MYK üyesi ile eski Genel Başkanımızın da olduğu 10’dan fazla çalışan kendi istekleri dışında başka illere göndermiştir.
Bizlerin 3 gündür yürüyüşünün ve bugün burada, TCDD Genel Müdürlüğü önünde olmamızın nedeni işte bu haksız ve hukuksuz uygulamanın sonlandırılması için Sayın Genel Müdüre sesimizi duyurmak, taleplerimizi iletmektir.
Öncelikle, personelin kendi isteği dışında yasalara aykırı bir şekilde işyerinin değiştirilmesinin SÜRGÜN olduğunu açıkça belirtmemiz gerekmektedir.
TCDD yöneticilerinin bugün yapmak istediği; TCDD’yi kendi siyasi tutumlarını sergiledikleri bir yer olarak görerek Sendikamız üyelerini korkutulmaya, sindirilmeye, baskı altına alınmaya çalışmaktır.
Neden mi? Çünkü;
- Sendikamız BTS bugüne kadar demiryollarının geliştirilmesi amacıyla; açıklamalar yapıp raporlar yayınlarken, onlarca kişinin yaşamını yitirdiği, yüzlercesinin yaralandığı tren kazaları hem bir daha yaşanmasın diye gerçek nedenlerini açığa çıkarmaya, hem de sorumluları hesap vermeye çağırmış, bu kapsamda hukuki mücadele vermekten geri durmamıştır.
- Aynı şekilde kurum taşınmazlarının haraç mezat satılmasından, Yap İşlet Devret yöntemiyle yapılan işlere, yurttaşların ulaşılabilir, nitelikli bir kamusal hizmet olarak ulaşımdan yararlanması için mücadele etmiştir, etmektedir.
- Pamukova, Tavşancıl, Kütahya, Çorlu, Ankara YHT kazalarında ki ihmal ve gerçek nedenlerinin kamuoyuna anlatılması konusunda söz söylemiştir.
- Sendikamız BTS bugüne kadar demiryollarının geliştirilmesi amacıyla; açıklamalar yapıp raporlar yayınlarken, onlarca kişinin yaşamını yitirdiği, yüzlercesinin yaralandığı tren kazaları hem bir daha yaşanmasın diye gerçek nedenlerini açığa çıkarmaya, hem de sorumluları hesap vermeye çağırmış, bu kapsamda hukuki mücadele vermekten geri durmamıştır.
TCDD Genel Müdürlüğünün aldığı;
- Bu kararlar hukuksuzdur Çünkü; öncelikle üyelerimizin rızası olmaksızın kendi istekleri dışında verilmiştir.
- Bu kararlar hukuksuzdur. Çünkü; bu kararla yandaş sendika üyesi olan kimi çalışanlar hülle yoluyla atanmışlardır.
- Bu kararlar hukuksuzdur. Çünkü; Sürgün edilen üyelerimiz arasında sendikamızın Merkez Yürütme Kurulu Üyesi, İzmir Şube Başkanımız, İşyeri Temsilcilerimiz bulunmaktadır. Oysa; 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunun18. Maddesi gereğince bu arkadaşlarımızın yasal güvenceleri bulunmaktadır.
- Bu kararlar hukuksuzdur. Çünkü; Sürgün edilen üyelerimiz arasında sendikamızın İzmir Şube Başkanımız, İşyeri Temsilcilerimiz bulunmaktadır.
- Bu karar vicdansızdır. Çünkü; sürgün edilenler içerisinde kanser hastası ya da ailesinde tek başına yaşamını sürdüremeyecek derecede sağlık durumu kötü olan arkadaşlarımız mevcuttur.
Bütün bu hukuksuzluklara da şimdiye kadar TCDD mevzuatında hiç olmayan ROTASYON uygulaması adı verilmektedir. Oysa TCDD’de rotasyon adı altında bir uygulama yoktur. Mevzuata aykırıdır.
TCDD yönetimi, bu SÜRGÜN saldırısıyla; işkenceyi önlemeye dönük, insan hakkını korumayı hedefleyen tüm uluslararası kanunları, Anayasayı ve 4688 sayılı Sendikalar Kanunu başta olmak üzere, ilgili tüm kanun ve mevzuatı, Covid-19 ile ilgili çıkan tüm karar ve genelgeleri hiçe saymıştır.
Bu hukuk dışı uygulamaların geri alınması için TCDD Genel Müdürlüğü ile görüşmek için defalarca yaptığımız randevu taleplerimize bugüne kadar cevap verilmemiş, diyalog yolu kapatılmıştır.
Aldığınız bu karar doğru bir karar değildir. Bu karardan bir an önce dönmeniz gerekmektedir.
Sendikamız ulaşım işkolunda 1991 yılından beridir faaliyet göstermektedir. Bu süre içinde anayasa ve yasalardan aldığı güçle üyelerinin hak ve çıkarlarını korumakla beraber kurumun da verimli bir şekilde çalıştığı, iş barışının olduğu bir ortam içinde var olması için mücadele etmektedir.
Sendikamız KESK’in onurlu bir üyesi olarak; özelleştirme, taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma, “mezarda emeklilik”, bütçe, zorunlu tasarruf nemalarının geri ödenmesi, Grevli Toplu Sözleşmeli Sendika Yasası başta olmak üzere akla gelen gelmeyen tüm alanlarda kamu emekçilerinin hak ve çıkarları için mücadele ettiği bir tarihe sahiptir.
Sendikamız dünya genelinde 150 ülkede yaklaşık 20 milyon üyeyi temsil eden ve 700 sendikanın üyesi olduğu ITF’nin üyesi olup onyıllardır uluslararası bir mücadelenin parçası olmuştur.
İşte bu tarih ve bu tarihten aldığımız güçle… Bizler korkmuyoruz da sinmiyoruz da…
Bu saldırı karşısında ulusal ve uluslararası alanda mücadelemiz, sürgünler iptal edilene kadar sürecektir!
Aldığınız bu yanlış karar sonucu yaralar kısa zamanda sarılacak, adalet yerini bulacak, bizler eninde sonunda bu haksız ve hukuksuz karar karşısında kazanan olacağız.
BTS Merkez Yürütme Kurulu