Bildiğiniz üzere; TCDD ve bağlı ortakları yönetimlerinin birçok kademesine atanan belediye kökenli yöneticilerin; Rotasyon adı altında 16 sı sendikamız üyesi 32 çalışan hukuk ve adalete sığmayan sürgün uygulamalarına maruz kalmıştık.
Bu saldırıların en başından itibaren dile getirdiğimiz üzere, sürgün; insanlık tarihinde eski çağlarda kalmış, dünyada sadece ülkemizde uygulanan, hiçbir yabancı dile çevirisi olmayan, insanlara, insanlığa yönelik işkence ve zulüm amacı güden ilkel ve kinci bir zihniyetin uygulamasıdır.
Dolayısıyla bu saldırıyla karşı karşıya kaldığımız andan itibaren mücadeleye başladık.
Yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla, oturma eylemleriyle bu insanlık suçuna karşı mücadele ettik ve mücadele etmeye devam ediyoruz. Bu “sürgüncü ve ilkel” zihniyet tarih boyunca hep mahkum olmakla birlikte, bir kez daha mahkum edilene kadar da mücadelemiz sürecektir.
Gerek bu sürgünlerle ilgili olsun, gerekse de geçmiş yıllarda yaptığımız eylem ve etkinliklerde olsun; ısrarla ve inatla “sürgün etme” mantığının ilkelliğini, insanlığa yönelik bir suç olduğunu vurgulamamız karşısında, belediye kökenli ve demiryolculuğu bilmeyen bürokratların saldırı ve hukuk dışı uygulamaları devam etti.
Onlar saldırdıkça, biz daha da dik durmasını bildik ve dik durmaya devam ediyoruz. Sürgüne maruz kalan mücadele arkadaşlarımızla dayanışma içinde olmaya devam ediyoruz, edeceğiz. Hiçbir kurum yöneticisinin baskı ve zulmüne boyun eğmeyecek, arkadaşlarımızı yalnız bırakmayacağız. Tüm duyarlı demiryolu emekçilerinin de bu dayanışmayı göstermesini bekliyoruz.
Demiryolu emekçileri bilmelidir ki, sürgün adlı bu saldırıya maruz kalan bizleri, hiç kimse çıkıp da; “hırsızlıkla, yolsuzlukla, işini yanlış yapmakla, personele fiziki zarar vermekle vs” suçlayamaz! İşte bu yüzden demiryolu emekçilerinin birbirleri ile dayanışması büyük önem taşımaktadır.
Belediyelerden siyasi kadrolaşma yapılarak getirilen ve demiryolunun “d”sini bile bilmeyen yöneticilerin/bürokratların tek bir derdi vardır o da; demiryollarını, demiryolculuğu bitirmek, demiryollarının gayrimenkullerini yandaşlarına peşkeş çekmektir. Bu yüzdendir ki, bu gerçekleri dile getiren sendikamıza ve üye-kadro-yöneticilerine karşı kurum menfaatine uygun olmayan amaçlı sürgün saldırısını gerçekleştirmektedirler.
Bu saldırılara maruz kalan ama DİRENEN bizler, sizinle birlikte aynı gemideyiz ve kim olursak olalım, bir arada ve omuz omuza durmak zorundayız.
Unutmayalım164 yıldan beridir dimdik ayakta duran ve ülkemiz gelişiminde en büyük hizmeti veren bu güçlü kurum içinde bulunduğumuz zor günleri de aklıselim çalışanlarla birlikte aşarak daha yüz yıllarca ülkeye ve ülkemiz insanlarına her zaman olduğu gibi hizmet edecektir.
Zaman; birlik, mücadele ve dayanışma zamanıdır.
BTS Merkez Yürütme Kurulu