Faaliyet yürütmekte olduğumuz ulaştırma işkolundaki kurumlardan TCDD Genel Müdürlüğü ve TCDD Taşımacılık A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından Sendikamız üye ve yöneticilerine yönelik baskı politikaları ve hukuksuz uygulamalar y6aşanmaktadır.
Üyesi olduğumuz Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK’in aynı işkolunda örgütlü bulunan HABER SEN sendikası da faaliyet yürütmekte olduğu PTT Genel Müdürlüğü tarafından benzer baskılara ve hukuksuzluklara uğramaktadır.
Sendikalarımız üye ve yöneticilerine yönelik bu tür baskı ve hukuksuz uygulamaların son bulması, verilen sürgün ve ihraç kararlarının geri alınması ve üye ve yöneticilerimize yönelik baskının sonlandırılması talebiyle Sendikamız BTS ve HABER-SEN, İzmir ve Diyarbakır illerinden 2 Şubat 2021 tarihinde, İstanbul, Malatya ve Zonguldak illerinden ise 3 Şubat 2021 tarihinde Gar ve PTT Başmüdürlükleri önlerinde yapılacak basın açıklamalarının ardından 4 Şubat 2021 tarihinde Ankara’da TCDD Ankara Gar önünde saat 12.00’de basın açıklaması ile tamamlanacak olan “Sürgünler Geri Alınsın, Baskılar Son Bulsun!” adı altında bir yürüyüş gerçekleştirilecektir.
Yürüyüş programı kapsamında bugün(2 Şubat 2020-Salı günü) İzmir, Diyarbakır ve Malatya’da yürüyüş kollarımız tarafından basın açıklamaları yapıldı.
Okunan basın açıklaması aşağıdadır.
02.02.2021
Basına ve Kamuoyuna
‘Baskı, İhraç ve Sürgünler Bizi Yıldıramaz!”
Bugün, üyesi olduğumuz Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK’in aynı işkolunda örgütlü bulunan iki sendikası olan BTS ve HABER SEN sendikaları olarak ülkenin farklı noktalarından yola çıkarak Ankara’ya yürüyoruz.
Bizlerin bugün burada bulunmasının ve Ankara’ya yürüyüşünün nedeni; aynı bakanlığın kurumlarında faaliyet yürütmekte olan sendikalar olarak sendikalarımız nezdinde üyelerimiz, yöneticilerimiz ve temsilcilerimizin baskıya uğraması, ayrımcı ve hukuk dışı uygulamalar geri alınması talebimizi hem ilgililere iletmek hem de bu hukuksuzluklara sessiz kalmadığımızı, kalmayacağımızı vurgulamaktır.
BTS ve HABER SEN sendikaları olarak, kamu emekçilerinin hak ve çıkarlarını korumak için yasalara dayanarak ve üyelerimizden aldığımız güçle faaliyetlerimizi yürütmekteyiz.
Bizler, bir yandan üyelerimizin hak ve çıkarlarını korurken, diğer yandan işkollarımızda verilen hizmetlerin kamusal, ulaşılabilir, nitelikli bir hizmet olarak verilmesini ve bunlar kadar önemli olanın da bu hizmetleri üreten biz çalışanlar arasında ayrımcılığın olmadığı, liyakatin esas alındığı bir işleyişin esas alınması için mücadele etmekteyiz.
İşte bizlerin burada olmasının temel nedeni budur. Kurumlarımız bir yandan liyakatın, kariyerin esas alınmadığı, kayırmacılığın, hüküm sürdüğü, hukuksuzluğun yaşam bulduğu bir noktaya gelirken, diğer yandan ise; kurumlarımızın parçalandığı, yönetim anlayışının bozulduğu, iş barışının zedelendiği, pek çok hukuksuzluğa tanıklık ettiğimiz bir süreci yaşamaktayız.
Bugün, kurumlarımızda; tayin ve atamalarda kıstas siyasi iktidara yakınlıkla ölçülmektedir. Unvan alabilmek ve istediğin yere gidebilmek için liyakat ve kariyer yerine siyaseten yakınlıkların referans gösterilmesi hakim anlayış haline gelmiştir.
Diğer yanda ise siyasi iktidara yakınlığı ortada olan ve bu ilişkisi TİS görüşmelerinde yandaş sendikalarla kapalı kapılar ardında pazarlıklar yaparak kamu emekçilerini sefalet zamlarına mahkum edenler, yine kapalı kapılar ardında liyakate aykırı, yasa ve hukuk tanımayan bir şekilde ilişkiler ağı kurulmuştur.
Örgütlü olduğumuz kurumlarda Görevde Yükselme Sınavları adil, eşit ve hakkaniyetli sınavlar olması gerekirken yönetmeliklerin hukuka aykırılıkları bir yana bu yönetmeliklere de aykırı bir şekilde adımlar atarak yeni mağduriyetler yaratılmakta, kurum içi eşitsizlikleri ve iş barışı her geçen gün daha da derinleşmektedir.
Kurumlarımızda gerçek sendikacılığı yapan BTS ve Haber Sen olarak iyi biliyoruz yöneticiliği siyasi saiklerle yürütmek, sendikacılığı iktidara yakın durmak olarak gören ve koltuk hırsıyla dolu olduğu bir yerde bizler, kurum yöneticileri başta olmak üzere pek çok çevreyi yaptığımız açıklamalarla, verdiğimiz mücadeleyle, nerede haksızlık, nerede adaletsizlik varsa karşısında durarak, nerede kamu zarara uğratıldıysa teşhir ederek, nerede liyakatsizlik, nerede hukuksuzluk varsa yargıya taşıyarak rahatsız etmekteyiz.
Haber-Sen ve BTS tarafından salgının başından itibaren gerekli önlemlerin alınması, olumsuz çalışma koşullarının düzeltilmesi amacıyla yaptığımız girişimler, basın açıklamalarımız ve sosyal medya çalışmalarımızla bir kez daha çalışanları ve hizmet alanları korumaya çalışma girişimlerimiz sonrasında kurum yöneticileri tarafından baskıya uğradık.
Ve şimdi de tüm bunlar yetmiyormuş gibi yasaları ve hukuku hiçe sayarak, temsilci ya da yönetici olup olmadığına bakmaksızın üyelerimiz hakkında sürgün kararları verilmektedir.
Pandemi koşullarında hak aramanın yasaklandığı eylem ve etkinlik yapamadığımız bir süreci yaşarken, haksızlık ve hukuksuzluklar karşısında sosyal medya da sesimiz duyurmaya çalışmamız bile tehdit olarak görülmekte, soruşturmalar açılmakta, cezalar verilmekte ve sürgünler yaşamaktayız.
TCDD ve TCDD Taşımacılık A.Ş. yönetimi tarafından yakın zamanda, BTS Genel Sekreteri Ankara’dan Sivas’a, İzmir Şube Yürütme Kurulu üyesi ve işyeri temsilcisi 4 arkadaşımız Malatya ve Kars’a sürgün edildi. Genel Hukuk TİS ve İnsan Hakları Sekreterinin tren yapması durduruldu. BTS Merkez Kadın Sekreteri yaptığı Twitter paylaşımlarından dolayı Kademe ilerlemesinin Durdurulması cezası verildi. Sendikamız Malatya Şube Başkanı yaşanan sürgünle ilgili yapmış olduğu basın açıklaması sonrasında 15 günlüğüne Tatvan ve Van’a geçici görevlendirmeyle cezai amaçlı gönderilmiştir.
PTT yönetimi tarafından haklarında hiçbir adli soruşturma ya da dava yokken; yapılan tebliğlerle hiçbir delil ve gerekçe gösterilmeksizin yöneticilerimiz ve üyelerimiz hakkında hukuka aykırı bir şekilde ihraç kararları verilmektedir. Daha yakın zamanda Haber Sen’in Genel Sekreteri sürgüne gönderilmiştir.
Yargılandığı herhangi bir davası ya da soruşturması bulunmayan, Haber Sen önceki dönem Genel Başkanı Musa Özdemir’in hiçbir hukuki gerekçe gösterilmeden gözaltına alınmıştır. Yargılandığı herhangi bir davası ve soruşturması bulunmayan ve fiilen memurluk görevini yapmakta olan arkadaşımız sabaha karşı evi basılmadan, gözaltına alınmadan pekala ifadesi alınabilirdi.
Kamudan ihracı bir silah olarak gören AKP iktidarı, kendine biat etmeyen, barıştan, demokrasiden, insan haklarından, sendikal hak ve özgürlükler mücadelesinden yana kesimleri KHK’larla susturmak, baskı altında tutmak istemektedir.
Ve yaşanan bu hukuksuzluklar karşısında üye ve yöneticilerimize sahip çıkmak üzere yapmak istediğimiz ve Anayasal bir hak olan basın açıklaması yapma hakkımız her defasında engellenerek başka hukuksuzluklar yaşamaktayız.
İşin özü; demokrasi söylemlerini ağzından düşürmeyip, tam aksi uygulamalar yapan siyasi iktidarın kurumlara atadıkları bürokratlar tarafından “ben yaparım oldu” diyerek bu hukuksuzlukların kararlarını almışlardır.
Üye ve yöneticilerimiz hakkında verilen bu hukuksuz kararlarla sendikal faaliyetlerimiz engellenmekte, üye, yönetici ve temsilcilerimiz cezalandırılmaktadır. Bu hukuksuzluk açıkça ortadadır; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunundaki memurun ve sendika yöneticilerinin güvencesi hakkındaki maddeler, bu sürgün kararlarıyla yok sayılarak suç işlenmektedir.
Bu kararların alınmasında söz sahibi olan kurum yöneticilerine sesleniyoruz; “Hukuka aykırı bir şekilde yapılan bu kararlardan bir an önce vazgeçin!”
Bu haksız ve hukuksuz karar ve uygulamalarla bizleri yıldıracağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
Bugüne kadar sesimizi duymayanlara duyurmak için bugün ülkemizin dört noktasından Ankara’ya yürüyerek 4 Şubat günü Ankara’da olacağız.
Bizler tüm bu baskılar karşısında mücadele etmekten, haklarımızın gasp edilmek istenmesi karşısında nereden gelirse gelsin geçit vermeyen bir duruşu temsil etmekten, mücadeleden geri durmadık, bundan sonra da geri durmayacağız.
Şurası çok iyi bilinmelidir ki üye ve yöneticilerimize karşı yapılan ve yasal olmayan bu uygulamalara sessiz kalmayıp, fili, meşru ve hukuki mücadelemizle bu hukuksuzlukları durduracağız.
BTS ve HABER SEN olarak, üye ve yöneticilerimizin yaşadığı hukuksuzluklar karşısında bizlerle birlikte olan, sesimize ses katan tüm dostlara teşekkür ediyoruz.
BTS |
HABER SEN |
BİRLEŞİK TAŞIMACILIK ÇALIŞANLARI SENDİKASI | BASIN YAYIN İLETİŞİM VE POSTA EMEKÇİLERİ SENDİKASI |