BTS Kadın Komisyonu başta havalimanlarında kreş ve gündüz bakım evi olmak üzere havalimanımızda çalışan kadın personelin sorunlarını dile getirmek amacı ile 8 Mart 2010 tarihi için Genel Müdürümüz Sayın Orhan BİRDAL dan randevu talep etmişti. Sayın Orhan BİRDAL’ın yurtdışında bulunması sebebi ile randevu alınamamıştı.
Bu tarihten itibaren sendikamız havalimanında bulunan tüm dernek ve sendikalarla görüşerek kreş talebimizi tekrar Sayın Orhan BİRDAL’a iletmek amacı ile bir randevu talebinde bulunmuş ve 8 Nisan 2010 tarihine randevu alınmıştır.
8 Nisan Perşembe günü gerçekleşecek olan bu görüşmeye Kamu-SEN’e bağlı TUS’da davet edilmiş fakat kendilerinin yetkili sendika oldukları için zaten Genel Müdürle düzenli olarak görüştüklerinden dolayı bu konuyu Genel Müdüre iletebileceklerini ama randevuya BTS ve Derneklerle katılmayacağını bildirdi.
Görüşme günü AIM, Hava Trafik Kontrolörleri ve TATSETPA’yı temsilen gelen kadın arkadaşlar ile BTS Kadın Komisyonu temsilcileri hazır bulundular. Görüşmeye yarım saat kala Genel Müdür Sayın Orhan BİRDAL’ın Derneklerle değil sadece sendika ile görüşeceğini bildirmesi üzerine görüşmeye sadece BTS Kadın Komisyonu temsilcilerimiz katılımı ile gerçekleşecekti. Müteakiben Genel Müdür Sayın Orhan BİRDAL’ın acil bir işi çıktığı için görüşmeye katılmayacağı tarafımıza bildirildi. Yerine Genel Müdür Yardımcısı Sayın Funda OCAK ile görüşülebileceği aktarıldı.
İstanbul Atatürk Havalimanında toplam 201 adet 0-6 yaş grubu çocuk, Esenboğa havalimanında ise sırf Hava Trafik biriminde 67 adet 0-6 yaş grubu çocuk ve 10 kadar hamile çalışan bulunduğunun, bunun ebeveynlerin psikolojisini olumsuz etkilediği kadar iş ve çalışma ortamı üzerinde de negatif etkisine değindik. Avrupa ve Türkiye okul öncesi eğitim üzerine değinilir, tüm dünya anne sütünün önemi üzerine kampanyalar düzenlerken DHMİ gibi bir kurumun bir kreşi olmamasının büyük bir ayıp olduğunu dile getirdik. Sayın Funda OCAK ise ne yazık ki Başbakanlık tasarruf genelgesinin DHMİ’nin elini kolunu bağladığını, aksi takdirde sırf kendisinin bu işle bizzat ilgileneceğine dair söz verdiği konuşmasında özellikle bir anne olarak bu sıkıntının farkında olduğunu dile getirdi ve kreşin aslında bir “insan hakkı” olduğunu söyledi.
Sendikamızın bu genelgeye karşı açmış olduğu davanın yasal planda hala sürdüğünü fakat ülkemizde davaların ne yazık ki yıllarca sürdüğünü bildiğimizi ama söz konusu çocuklar olunca bekleyelim ve görelim demenin mümkün olmayacağını belirttik. EUROCONTROL’ün eğitim ve sosyal başlıklarda yapıcı davrandığını ve kontrolör arkadaşların çocuklarının da yer alacağı bir kreş çalışması için destek olacağı bilgisini düşünerek EUROCONTROL ile bu işin yapılıp yapılamayacağını sormamız üzerine DHMİ çalışanlarınca bu konunun yanlış anlaşıldığını EUROCONTROL’ ün böyle bir ödeneğinin söz konusu olmadığını dile getirdi.
Sendikamız bu başlıkta her türlü aracı değerlendirmekte kararlıdır ve EURCONTROL dâhil sendikamız kreş için tüm olanakların takipçisi olacaktır. Bu konu ile ilgili ITF (Uluslar arası Taşımacılık Federasyonu) ile temasa geçilmiş ve konu kendilerine iletilmiştir.
Yaptığımız görüşme kreşin havalimanı çalışanlarından sadece bir grup, bir sendika ya da bir derneğin değil tüm çalışanların problemi olduğunu bir kere daha göstermiş ve bu birliktelik çalışanların çıkarı söz konusu olunca havalimanımızda bulunan sivil toplum örgütleri olarak bir araya gelebilme yeteneğimizi geliştirmiştir.
Biz BTS Kadın Komisyonu olarak söz konusu olanın çocuklarımız olunca kreş mücadelemizin bürokrasinin dar koridorlarına havale edilemeyeceğini düşünüyoruz. Tüm üye ve dostlarımızı süreç içerisinde karalı bir mücadeleye davet ediyoruz.
Hak verilmez alınır, biz mücadele etmezsek hiç kimse bize bir şeyleri bahşetmeyecek!
Biz çocuklarımız için yola düştük!
Çocuklarımıza kreş istiyoruz!