2013’te trenleri ve vapurları elinden alınan Haydarpaşa Garı, restorasyon çalışmaları gerekçe gösterilerek sadece Pazar günleri 13.00 ila 14.00 arası Haydarpaşa Dayanışması’na kapatılmıştır.
16 yıldır Haydarpaşa Garı’nın kullanım değeri ve ulaşım işleviyle korunması için mücadele veren Haydarpaşa Dayanışması, sesini duyurmak için 5 Şubat 2012’den beri her pazar günü 13:00-14:00 arası, Haydarpaşa Garı’nda buluşarak sürekli bir eylemlilik içinde bulunmuştur.
Her türlü koşulda; yağmurda, karda, tatilde, bazen onlarca bazen yüzlerce kişiyle gerçekleştirilen Haydarpaşa pazar nöbetleri, Covid-19 pandemi sürecinin kısıtlamaları kapsamında; evlerden, balkonlardan, teraslardan ve bahçelerden yükselerek sosyal medyaya taşındı.
Pandemi kısıtlamalarının 1 Temmuz 2021’de sonlanması ile beraber, 4 Temmuz 2021’de 495. pazar nöbetini tekrar eski yerinde, herkesin ortak alanı olan Haydarpaşa Garı’nda yapmak üzere buluşan Haydarpaşa Dayanışması, güvenlik görevlilerince TCDD 1.Bölge Müdürlüğü tarafından konulmuş bir yasak nedeniyle içeri alınmadı.
Var olan eşitsizliklerin muazzam derecede görünür olduğu ve arttığı pandemi sürecinde, iktidarın ve tüm yönetici otoritelerin, kısıtlamaları fırsat bilerek yaşamı kendi çıkarlarınca dönüştürmeye ve hakları gasp etmeye çalıştığı bir dönemden geçtik/geçiyoruz.
Pandemi bahane edilerek hayata geçirilmiş olan eylem, toplantı, yürüyüş, alkol, müzik ve sanat yasaklarında olduğu gibi; bu süreçte yöneticiler toplumsal mücadele alanını ve kamusal alanı daraltan, yaşam biçimlerine şekil vermeye çalışan yasaklara ve kararlara imza attı.
Pandemi sürecinde, yasaklar nedeniyle Haydarpaşa Dayanışması’nın Gar’daki fiziki varlığı sekteye uğramışken Haydarpaşa Garı’nın Haydarpaşa Dayanışması’na yasaklanması tam da içinden geçtiğimiz bu otoriter yönetimler sürecinin ürünüdür.
Haydarpaşa Dayanışması aktivistlerinin 9 yıldır sürdürdüğü pazar nöbetleri, trenlerinden ve vapurlarından koparılan Haydarpaşa Garı’nı tüm dönüşüm saldırılarına rağmen hala kullanım değeri temelinde paylaşmaya, yaşayan bir mekân olarak ayakta ve canlı tutmayı başaran yegâne dirençlerden biridir.
Haydarpaşa Garı’nın kapatılması, onu kentin gündelik yaşamından ve emeği kent merkezinden uzaklaştırırken, Haydarpaşa Dayanışması’nın Gar’da icra ettiği eylem ve etkinlik pratikleri, her defasında Haydarpaşa’yı ve onun kurduğu belleği yeniden hatırla(t)maya ve üretmeye çağıran politik bir anlama sahipti.
2012’de konvansiyonel trenler, 2013’te banliyö trenleri, vapurlar ve kent sakinlerinin büyük bir bölümü Haydarpaşa Garı’ndan koparıldı; şimdi ise Haydarpaşa Dayanışması’nın ve eylemcilerin varlığının yasaklanması söz konusu. Bugün Haydarpaşa Garı’nın Haydarpaşa Dayanışması’na yasaklanması, işte tam da onu yaşamda tutmaya çalışan direnci kırmaya ve yok etmeye yönelik geliştirilen bir girişimdir.
Tüm yasaklara rağmen, Haydarpaşa Dayanışması, herkese ait kentsel bir müşterek olan Haydarpaşa Garı’nın hayatlarımızdan, belleğimizden, politik imgelerinden, ulaşım işlevinden, kullanım değerinden koparılmasına hiçbir koşulda izin vermeyecek ve bunun için mücadele etmeye devam edecektir.
Haydarpaşa Garı’nın merdivenleri, rıhtımı ve aslında Haydarpaşa Garı’nın kendisi Haydarpaşa Dayanışması’nın 16 yıllık eylem mekânıdır. Pandemiyi fırsat bilen ve toplumsal mücadele alanını daraltmaya yarayan yasaklar, Haydarpaşa Garı’nı kent savunucularından ve #haydarpaşagardırgarkalacak feryadından koparmayı başaramayacaktır.
Bizler Haydarpaşa Dayanışması aktivistleri olarak, hiçbir mekân ve zamana sığmayarak, bulunduğumuz her mekânda ve zamanda Gar’a dair belleği ve yaşantıyı canlı tutmanın farklı farklı yollarını bulacağız.
Haydarpaşa Garı’nı bir mücadele mekânı olarak da asla bırakmayacağız. Ancak onu tek bir biçimde değil, birçok farklı biçimlerde deneyimlemeyi, paylaşmayı, üretmeyi, kullanım değerini korumayı ve Gar’ımızı yeniden kendi işlevleriyle gündelik yaşama kazandırmayı sağlayacağız.
11.07.2021
Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!
Toplum, Kent ve Çevre İçin
HAYDARPAŞA DAYANIŞMASI