Sendikamız İzmir Şubesi tarafından 28.haftasında Alsancak Gar önünde basın açıklaması ve oturma eylemi gerçekleştirildi.
İzmir Şube üye ve yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirilen basın açıklaması ve oturma eyleminde İzmir Şube Başkanımız Erdal Akyol tarafından basın açıklaması okundu.
26.07.2021
Basına ve Kamuoyuna
Sürgünlere baskılara soruşturmalara ihraçlara ve de özelleştirmeye karşı yaptığımız basın açıklaması ve oturma eylemlerinin 27. haftasındayız. Sürgün günleri devam ediyor ama emek demokrasi ve barış mücadelesi de devam ediyor. Kars’da, Malatya’da, İran sınır kapısı Kapıköy’de, Bandırma’da, Biçerova’da, Salihli’de ve bir çok yerde.
Buradan Malatya’ya Kars’a, İran sınırı Kapıköy’e ve yurdun dört bir yanında emek demokrasi ve barış mücadelesini yükseltenlere selam gönderiyoruz. Selam olsun haksızlığa karşı direnmeye devam edenlere, selam olsun kula kulluk etmeyenlere, selam olsun onurlarından ilke ve değerlerinden taviz vermeyenlere.
İşyerlerinde sendikal ayrımcılık ve sendikal faaliyetlerin engellenmesi ihlallerinde kaygı verici bir artış yaşanmaktadır. Geçen her gün AKP karanlığı hak ve özgürlükler üzerine bir karabasan gibi çöküyor. Her gün bir gün öncesini aratır duruma geldi. Korku, kutuplaşma ve kaos stratejisi üzerinden geleceğimiz ipotek altına alınmaya çalışılıyor. Ne yazık ki bugünleri bile arayabileceğimiz bir geleceğe doğru yol alıyoruz. OHAL sürecinin sürekli uzatılması ile adeta ülke rejimi değişmiş ve ohal rejimine geçilmiştir.OHAL rejimi ile kanun gitmiş kararnameler gelmiştir, seçilmişler gitmiş atanmışlar gelmiştir, meclis gitmiş yerine külliye gelmiştir. Bu durum biz kamu emekçileri olmak üzere toplumun her kesimini olumsuz etkilemektedir.
Değerli Dostlar sürgüne gönderilme sebeplerimiz artık herkesin malumudur. Kurumun, çalışanların ve de halkın çıkarlarını korumak ve bunun için girişimlerde bulunmak, TCDD nin hukuk kuralları çerçevesinde hareket etmesini istemektir.
Bizlerin sürgüne gönderilmesi tıpkı ihraçlarda olduğu gibi göstermiştir ki kamu emekçilerinin iş güvencesi yasal, anayasal değişikliğe gidilmeden ortadan kaldırılmıştır. MYK üyeleri, Şube başkanları YK üyeleri, iş yeri temsilcileri bir çok güvenceleri olmalarına rağmen yasalar hiçe sayılarak sürgüne gönderildi.
Değerli dostlar sendikamızın TCDD nin hukuksuz liyakatsiz atamalarına ayrımcı işlemlerine yönelik açmış olduğu savaş hukuki kazanımlarla devam ediyor. Hiçbir kriter gözetmeksizin kafalarına göre seçmiş oldukları kişileri göndermiş oldukları Bölge Kontrolörlüğü Kursunu açmış olduğumuz dava ile idare mahkemesi iptal etmiştir. Artık kurumumuzda hukuksuzluk o kadar diz boyu olmuş ki havada bulut görseniz dava açıp kazanabilirsiniz. Bugüne kadar haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı çıktık, çıkmaya devam edeceğiz. 165 yıllık koca çınarı liyakatsiz, ehliyetsiz yöneticilerin insafına terk etmeyeceğiz. Kurumda keyfi, hukuksuz ve kayırmacı uygulamalara karşı mücadele edeceğiz. Mülakat değil liyakat demeye devam edeceğiz.
Ülkemizin sanayileşmesi, sosyal, kültürel ve ekonomik olarak kalkınmasının temeli olan Kamu İktisadi Teşekkülleri(KİT’ler) AKP iktidarı tarafında özelleştirme ve serbestleştirme yoluyla yağmalanmaya ve yandaş sermaye gruplarına peşkeş çekilmeye devam ediyor. Bin bir emekle kurulmuş ve ülkenin göz bebeği olan sanayi kuruluşları gibi TCDD de talan edilmek isteniyor.
TCDD nin özelleştirilmesinin amacı da tüm özelleştirmelerde olduğu gibi Türk Ticaret Kanunu, Kamu İhale Kanunu ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu başta olmak üzere 17 kanundan muafiyet, Kurumu Sayıştay denetiminden çıkarma ve Cumhurbaşkanlığı kararlarına geniş yetki vermektir.
Özelleştirilen veya özel şirket haline dönüştürülen kamu kurumlarının tamamında çalışanlar mağdur edilmiş özlük haklarında büyük kayıp yaşanmıştır. Havuza alınarak farklı şehir ve kurumlarda çalıştırılan memurların sosyal düzenleri bozulmuş, gönderildikleri kurumlarda ihtiyaç fazlası personel olarak uzmanlık alanları dışında çalıştırılıp, mobbinge maruz bırakılmıştır. İşçi statüsünde çalışanlar iş güvencelerini, kadrosuz veya taşeron olarak çalışanlar ise işlerini kaybetmiştir. TCDD’de yapılacak özelleştirme sonucu tıpkı MKE de olduğu gibi 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin (I) ve (II) sayılı cetvele tabi olarak görev yapan tüm personele (devlet memuru, sözleşmeli personel) hiçbir ayrım yapılmadan sözleşme teklif edilecektir. Sözleşme imzalamayı kabul edenler 4857 sayılı İş Kanununa tabi olarak istihdam edilecek; fakat iş güvencesi ortadan kalkacaktır. Diğer yanda ise iş yapan ile yönetime ve siyasi iktidara yakın olan personel ve düşük ücretlerle işe yeni başlayacak personeller arasında iş barışı bozulacaktır.
Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) olarak biliyoruz ki; ekonomik olarak ülkeyi çöküşe sürüklemiş olan iktidar çözümü bir kez daha kamu kaynakları haraç mezat satmakta bulmuştur. Sadece TCDD Kurumu değil neredeyse her hafta bir kurum bir tesis özelleştirme kapsamına alınmaktadır. Siyasi iktidar, ekonomik olarak yaşadığı çıkmazı yüzbinlerce kamu çalışanının iş güvencesini elinden alarak aşmayı hedeflemektedir.
Neo-liberal politikalar sonucu kamunun tasfiye edilmesi ve ülkemizin ucuz iş cenneti haline dönüştürülmesine, iş güvencemizin elimizden alınmasına izin vermeyeceğiz!
Tüm Memur ve İşçi arkadaşlarımız şunu çok iyi bilmelidir ki kamudaki iş güvencesi ne kadar tasfiye edilirse özel sektör mantığında oluşacak yeni yapıda bunun kat ve kat fazlası yaşanacaktır.
Sonuç olarak; sorunlarımızın çözümü, iş güvencesinin ortadan kaldırılması değil, zamana uygun teknolojilerin KİT lere kazandırılması, liyakat ve eğitimin temel alındığı bir personel rejiminin oturtulması ve partizan yöneticilerle kurumların arpalığa çevrilmediği bir yönetim anlayışıyla KİT lerin karlılığı daha da arttırılabilecekken tercih edilen yol ve niyetin iyi olmadığını görmekteyiz.
Haberleşme, doğalgaz, sağlık, eğitim gibi özel sermayenin kar hırsına terk edilen bütün sektörlerde mal veya hizmete erişim ücretleri arttırılmıştır. Özel sermayenin hizmet diye bir derdi yoktur, onların tek derdi daha fazla kar etmek, daha fazla soymak, daha fazla sömürmektir. Biz sermaye sınıfının özelleştirme söylemlerinin ne demek olduğunu yıllardır dile getirdik, bugün tekrar haykırıyoruz, yarın gene haykırmaya devam edeceğiz:
ÖZELLEŞTİRME POLİTİKALARINDAN VAZGEÇİLSİN,
TCDD DE DAHİL ÖZELLEŞTİRME ÇALIŞMALARI DERHAL DURDURULSUN
ÖZELLEŞTİRİLEN KURUMLAR KAMULAŞTIRILSIN
ÖZELLEŞTİRME İDARESİ BAŞKANLIĞI KAPATILSIN!
BTS İZMİR ŞYK